Tartışma içeride ekonomi hocalarını karşı karşıya getirdi... Ekonomist Civelek 'Aklını kullanan bu rakamlara sevinmez' derken, Prof. Dr. Seyfettin Gürsel yumuşak inişin başladığını söyledi ve ekledi: 2012'den umutluyum.
Türkiye ekonomisi 2011 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 8.2 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Küresel kriz nedeniyle dünyadaki büyük ve gelişmiş ülke ekonomilerinin büyüme sorunu yaşadığı bir ortamda Türkiye'nin 9 ayda yakaladığı yüzde 9.6'lık büyümenin yankıları sürüyor. ABD'nin önemli ekonomi gazetesi Wall Street Journal (WSJ), yakalanan rakamları 'Türkiye Avrasya Kaplanı olduğunu bir kez daha gösterdi' başlığıyla dünyaya duyururken İngiliz Financial Times ise olaya temkinli yaklaştı. 'Büyüme rakamları, gelecek yıla ilişkin 'sert iniş'in habercisi' diyen FT, ayrıca bu büyümenin 'sürdürülemez' olduğunu da savundu...
BÜYÜME YENİ BİR KABUS MU?
Küresel ekonomi çevrelerini bile ikiye bölen büyüme rakamlarıyla ilgili yurtiçinde de farklı yorumlar yapılıyor. Bazı iktisatçılar, yüksek büyüme hızının cari açığın bir sonucu olduğunu savunarak 'korkutucu rakamlar' tabirini kullandı. Bu noktada iddialı yorum ise Ekonomist Uğur Civelek'ten geldi. Civelek 'Bu rakamlara sevinmek aklını kullanan insanların yapabileceği bir şey değil' diye konuştu...
YUMUŞAK İNİŞİN HABERCİSİ Mİ?
Büyümenin net ihracat artışından kaynaklandığını belirten bazı uzmanlara göre ise gidişat gayet olumlu. Gelecek yıla ilişkin kaygılanmaya gerek yok, Veriler 2012'de ekonominin yavaş inişe geçeceğini gösteriyor. Başta İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali olmak üzere olaya iyimser yaklaşanlar özetle şu görüşü savunuyor: Rakamlar 2012 için olumlu bir sinyal. Yeni yılda da büyüme hedefi tutturulacağa benziyor...
Avrasya Kaplanı olduğunu bir kez daha gösterdi
ABD'nin ekonomi gazetesi Wall Street Journal (WSJ), büyüme rakamlarıyla ilgili olarak 'Avrasya'nın kaplanı' olduğunu bir kez daha gösterdi' diye yazdı. Haberde Türkiye'nin hızlı ekonomik büyüme ivmesinin, Ankara'nın Ortadoğu'daki ve Avrupa'daki komşuları siyasi çalkantılarla ve ekonomik kurtarma planlarıyla boğuşurken görüldüğü vurgulandı. Gazeteye konuşan ekonomistler, 'Türkiye'nin büyüme hızının Türkiye'nin Asya türü büyüme dinamikleri göstermeye devam ettiğini'' söylediklerini yazdı.
TEKNİK RESESYON!
İNGİLİZ Financial Times ise rakamların gelecek yıla ilişkin 'sert iniş' kaygılarını artırdığını vurguladı. Haberde, büyümenin ülkenin özgüveniyle dışarıdan yapılan uyarılar arasında açılan makası ortaya koyduğuna dikkat çekiliyor. Analizde, Goldman Sachs'ın 2011 sonu ve 2012 başları için 'teknik resesyon' öngörüsünde bulunduğu belirtilirken, Citigroup'un 'Büyümenin oluşumu büyük ölçüde dengesiz' dediği anımsatıldı.
Sağlıklı bir büyüme değil, 2012 zor bir yıl olacak
Dr. Öztin Akgüç: Büyümenin nedeni cari açıktan geliyorsa bunun sağlıklı bir sonuç olarak düşünmemek lazım. Cari açık daraldığı zaman büyüme hızı düşer. Sağlıklı değil. Sürekli olması ve kendi kendini beslemesi lazım. Son çeyrekte büyüme hızının bir miktar gerilemesini bekliyorum. Yüzde 4-5'e düşebilir. Yılı yüzde 6.6 büyüme hızı ile kapatabiliriz. Öncelikle sürdürülebilir dengelerin sağlanması lazım. Esas 2012 yılı zor bir yıl olacak. Dünya ekonomisine bağlı olarak Türkiye ekonomisinde de yüzde 0 ila 2 aralığında büyüme hızında daralma yaşanabilir. Hatta negatif bile olabilir.
Bu rakamlardan korkuyorum
Ekonomist Uğur Civelek: MB'nin alınan önlemler sonucunda ekonomiyi soğuttuğu tahmini çok tutmadı. Küresel piyasaların olumsuzlaştığı bir dönemde ekonomi yönetiminin kredi artış hızını yüzde 25 ile sınırlı tutmak gibi çabası vardı. Cari açığın daha da büyük olmasını istiyorsak kredi artış hızının gelecek yıl ucunu açık bırakırız yine büyürüz. Maalesef yüksek büyümenin yan tesiri cari açık. Bu da yükselen kurlar, faizler ve tahribat olan bilançolar demek. Alınan sonuçlar ekonomi yönetiminin yeterince kararlı davranamadığını gösteriyor. Ben bu büyümeden korkuyorum. Bu rakamlara sevinmek aklını kullanan insanların yapabileceği bir şey değil.
Çin'i bile geride bıraktık, teşvike ihtiyacımız yok
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, 3. çeyrek büyüme verilerine ilişkin şunları söyledi: Üçüncü çeyrekte 8,2 ve birinci çeyreğin de yukarıya revizyonundan sonra 9,6 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi Çin'i de geride bıraktı. 9,4'tü Çin. Türkiye ekonomisi bu dönemde en önemli farklılaştırıcı unsur olarak iç talebi zengin bir periyot yaşadı. Dünyada dış talep bu denli daralırken kendi pazarı bu anlamda hareketli olabilen canlı olabilen ve onu ikame etme fonksiyonu gören öyle o kadar fazla ekonomi yok. Bu Türkiye'de gelişen müteşebbis anlayışın ne seviyelere geldiğini gösteriyor. Ekonomimizin artık teşvike ihtiyacı yok, yeter ki engeli olmasın. Türkiye'nin kendi potansiyelinin bu tahmin edilenlerin üzerinde bir büyümeye yeteceği kanaatindeyim.
Bu rakamlardan korkuyorum
Ekonomist Uğur Civelek: MB'nin alınan önlemler sonucunda ekonomiyi soğuttuğu tahmini çok tutmadı. Küresel piyasaların olumsuzlaştığı bir dönemde ekonomi yönetiminin kredi artış hızını yüzde 25 ile sınırlı tutmak gibi çabası vardı. Cari açığın daha da büyük olmasını istiyorsak kredi artış hızının gelecek yıl ucunu açık bırakırız yine büyürüz. Maalesef yüksek büyümenin yan tesiri cari açık. Bu da yükselen kurlar, faizler ve tahribat olan bilançolar demek. Alınan sonuçlar ekonomi yönetiminin yeterince kararlı davranamadığını gösteriyor. Ben bu büyümeden korkuyorum. Bu rakamlara sevinmek aklını kullanan insanların yapabileceği bir şey değil.
Yumuşak inişi başarabiliriz 2012'den umutluyum...
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seyfettin Gürsel: '3. çeyrek büyüme yüzde 7.5 beklenirken yüzde 8.2 geldi. Çeyrekten çeyreğe büyüme ise yüzde 1.7'ye yükseldi. Bu verileri ekonominin yumuşak inişe geçtiği şeklinde değerlendiriyorum. Tahminim büyüme beklendiği kadar düşmeyecek. Yüzde 4 civarında dengelenecek. Büyüme iki kalemden kaynaklanıyor. Tüketim ve net ihracat. Tüketim artışı oldukça yüksek. Bu iyi haber değil ama sürpriz de sayılmaz. İhracat artarken ithalatın düşmesi net ihracatın büyümeye tüketim artışı kadar katkı yapmasını sağlamış. Bu gelişmeler ve 4. çeyreğe dair ilk öncü göstergeler büyümenin düşmekte olduğunu ama sanıldığı kadar da sert bir düşüş yaşanmadığını gösteriyor. Net ihracat artışı pozitif katkı yapmaya devam ederse ekonomi yumuşak inişi başarabilir. '
İhracat artışı ile büyümemiz olumlu sinyal
ING Bank Baş Ekonomisti Şengül Dağdeviren: Büyüme ihracat kaleminden geliyor. İthalatın daha hızlı gerilemesi, ihracatın güçlü kaması bence olumlu bir durum. Önümüzdeki dönem yavaşlama dönemi. Son gelen veriler cari açığıa karşı kırılganlık azalması nedeniyle daha kademeli bir yavaşlama ihtimalini destekliyor. Dışarıdaki belirsizikler çok yüksek. O yüzden biraz temkinli olmak lazım ama ben son büyüme rakamlarını 2012 yılına yönelik olumlu bir sinyal olarak algıladım.
Avrupa tamamen çökmüş olmalı...
Ahmet Akbalık-Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili: Türkiye daha önce enflasyonu baskı altına alan ve ithalatı destekleyen bir yapıyı teşvik ediyordu. Artık bu sistem değişti, şimdi cari açığı büyütmemek için ihracatı destekleyen iç pazardaki büyümeyi de ithalatla değil yerli üretimi teşvik eden bir yapı var. Bu sayede enflasyonun hızlı yükselişi de önleniyor. Merkez Bankası politikasını değiştirdi, ilgili bakanlar hatta Başbakan sözlü uyarılarda bulundu. Bu önlemlerin, uyarıların sonuçlarını alıyoruz. Bu nedenle bu büyümenin de kontrolsüz olduğunu düşünmüyorum, oldukça olumlu buluyorum rakamları. Önümüzdeki dönemde cari açığın daha da düşmesini bekliyorum. Avrupa'da bir sıkıntı var doğru, ancak bu sıkıntıdan en az etkilenecek olan ülke bizim. Büyük ölçekli bir sıkıntı olacağını da düşünmüyorum.
Sorun yok, Türkiye doğru yolda ilerliyor
Ahmet Zorlu-Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı: Büyümek, zenginleşmek insanları sevindirir, nitekim dünyada Çin'den sonra hızlı büyümeyi Türkiye sağladı. Krizin başlangıcı olan 2008'de Başbakan 'teğet geçecek' demişti. Öyle de oldu, çünkü 2001 yılında çok ciddi önlemler aldık, ardından da sağlam bir siyasi yapı ve sıkı bütçeyle krizleri atlattı. Avrupa'da sıkıntı büyük, bu bizi de etkileyebilir ancak son ihracat rakamları böyle olmadığını gösteriyor. Ben bu rakamların sorun yaratacağını düşünmüyorum, dördüncü çeyrekte düşmeye başlayacak. Gelecek yıl yüzde 3-5 arası bir büyüme bizim için yeterli olur. Zaten buna dönük önlemler de alındı. Türkiye doğru yolda diyebilirim.
Uluslararası sermayeyi çeker
Rona Yırcalı-DEİK Başkanı: Büyümenin bu şekilde olmasında lüke olarak büyük önemli ve avantaj, uluslararası sermayeyi çekecek. İşsizlik ikonusuna çare bulmamız için yüzde 6 civarında büyümemiz gerekiyor ki işsizliğe çare bulayım o konuda da avantaj. Üçüncüsü büyümenin yıl sonunda bu seviyede kalmayacağı ortada; 4. çeyrekte düşecek. Yıllık büyüme de düşer ve gelecek yıl yüzde 4-6 seviyesinde bir oran tutturulursa ülkenin geleceği açısından olumlu görüyorum.
EKONOMİ YAZARLARININ GÜNDEMİ BÜYÜME
Büyümek, durmaktan iyidir
ASAF Savaş Akat- Vatan Gazetesi: Her büyümenin sorunları vardır. Ama hiç biri büyümenin durması kadar mahzurlu değildir. Küresel kriz sonrası deneyimi bu açıdan çok öğreticidir. Büyüme dinamiği bir kez kırılınca arkası çorap söküğü gibi geliyor. 'Kulağımıza küpe olsun' derim.
Makul büyüme yüzde 1-3 arası
FATİH Özatay-Radikal Gazetesi: Büyümede keskin düşüş beklentisinin iki nedeni var: Birincisi, ihracatımızın yarısı Avrupa'ya. İkincisi, Avrupa'daki bankaların kredi stoklarını önemli miktarda azaltmaları bekleniyor. Türkiye yurtdışından daha zor borç bulacak. 2012 yılında büyümenin yüzde 1-3 aralığında olması makul görünüyor.
Büyüme istihdam demektir
GÜNGÖR Uras- Milliyet Gazetesi: Büyüme demek gelir demektir. İstihdam demektir. Ekonominin büyümesi iyi bir şeydir. Ama büyüme ile gelişme aynı değildir. Gelir artışından herkes aynı ölçü de faydalanmaz. Ama her şeye rağmen büyüme devam ediyor. Büyüme iyidir. İş ki döviz açığına yol açmasın.
Sürdürülebilirlik sorgulanıyor
ERCAN Kumcu- Habertürk Gazetesi: Ekonomik büyüme elbette çok güzel bir gelişme. Fakat büyüyebilmek için dış finansmana yani dövize ihtiyacımız var. Cari açığın GSYH'ye oranı ise yılın üçüncü çeyreği itibarıyla yüzde 10'u aştı. Bu eğilim büyümenin sürdürülebirliğini sorgulatıyor.
Büyümeden endişe duyulur mu?
ŞEREF Oğuz- Sabah Gazetesi: Bir ülke, büyümeden endişe duyar mı? Eğer bu büyüme 'sürdürülebilir' olmayacaksa, bunun şartları tartışılır, tedbirleri önerilir. Rekor kırarken 'mutlu olmayan' bizdeki büyüme sancılıların, hız kesmesi halinde verecekleri tepkiyi düşünemiyorum bile.
akşam