İran’ın ikinci büyük kenti olan Meşhed’de başlayan İran olayları daha sonra Reşt, Kirmanşah, İsfahan ve Kum şehirlerine yayıldı. Tahran Üniversitesinde de bazı küçük gruplar protestolara destek verdiler. Uzun zamandır izlediği politikalar yüzünden ambargo altında olan İran’da baş gösteren işsizlik, yolsuzluklar ve enflasyonun durdurulamayan yükselişi İran Olayları’nın başlangıcını tetikledi.
Resmi rakamlara göre bu yıl ülkede işsizlik oranı 12,4’e yükseldi. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani her ne kadar kısa süre içinde ekonomideki bu kötü gidişin düzeleceğini söylese de halk Ruhani’yi sürekli kötüye giden ekonomik veriler yüzünden ağır bir biçimde eleştirmekte.
Kötüye giden ekonomik durum yüzünden eleştirilen tek kişi Ruhani değil. Bu durumdan ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de nasibini aldı. Özellikle ülkede güçlü din adamlarının yoğunluklu olarak yaşadığı Kum şehrinde atılan bir slogan hayli dikkat çekici. Göstericiler Kum sokaklarında “Halk yalvarıyor, din adamları Allah gibi davranıyor!” şeklinde sloganlar atarak dini liderleri eleştirdiler.
Göstericiler İran’ın izlediği dış politikadan da rahatsız görünüyor. Malumunuz üzere İran halihazırda ağır ambargolar altındayken bir taraftan da Ortadoğu siyasetine dahil olmak adına sahada bir çok askeri operasyonun içinde aktif olarak yer alıyor. İran’ın izlediği bu politika karşısında ise halk Meşhed şehrinde attığı “Hayatım Gazze için değil, Lübnan için değil, İran içindir.” şeklindeki sloganla tepki gösteriyor.
Ancak ayaklanmalar bastırılmış gibi görünse bile, İran’ın toplumsal fay hatları iç-dış politika etkileşiminde yeni bir hareketliliğe girdi.
İran’ın geleceği belirsiz!
Nükleer anlaşma sonrası beklenen toparlanmanın gerçekleşmemesi, Devrim Muhafızları’nın ekonomi ve dış politikadaki tartışmalı ağırlığı- yozlaşması, alt sınıfların fakirleşmesi, reformun bir türlü gelmeyişi, hâkim elitin iç rekabeti, orta sınıfların rejimin ideolojik söylemlerinden bıkkınlığı, gündelik hayatta liberalleşme arzusu, yayılmacı bölgesel siyasetin maliyetleri ve etnik grupların rahatsızlıkları.
Daha önemlisi, Tahran’ın bu iç faktörlerini tetiklemeye kararlı dış hasımları bulunuyor. ABD, İsrail, Suudi Arabistan, BAE ve diğerleri…
Tüm bu iç ve dış dinamikler uzun vadede İran’ın başını ağrıtacak gibi görünüyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |