Bu hafta zafer haftası ya, normal olarak Cumhuriyetin temelleri olan bağımsızlık, laiklik, ulus olmak gibi kavramlar konusunda tartışmamız lazım. Güzel de olurdu, ancak, gündem buna izin vermiyor. Maalesef izin vermiyor…

Bir parti genel başkanı (Selahattin Demirtaş) topraklarımızın 400 kilometrelik bölümünün PKK’nın denetiminde olduğunu söylüyor ve akıl alır gibi değil, iki gündür, bu yazı yazılana kadar bu iddia iktidarca yalanlanmıyor. Skandal, rezalet! İddia da, sessizlikte…

İktidar sözcüleri ve karizmatik Başbakan sadece öneri getiren muhalefeti ve TBMM Başkan’ını fırçalamakla meşguller. Daha Suriye’de olaylar başlamamışken Türkiye’de kamp yerleri ayrılan “mülteciler” için uluslararası medya, CIA ve MOSSAD kontrolünden bahsederken, bunları soruyor diye muhalefete haddini bildiren iktidar, Zafer Haftası mı bıraktı?

***

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Üniversitelerimiz, mimarlarımız 80 yıldır camilere küsmüşlerdi” demiş. Sinsiliğe, gıybete bakın! Hadi, AKP’liler ve özellikle Başbakan Cumhuriyeti ikiye bölüyor; kendisinden önceki 80 yıl ve kendi dönemi. Peki sana ne oluyor? Sen devlet memuru değil de AKP memuru musun?

Peki, Başkan sen mimarları, üniversiteleri suçluyorsun da kurum olarak senin hiç çağdaş cami talebin oldu mu? Yaptırdığın camiler hep 500 sene öncesinin mimarisini taklit camileri değil mi? En son yaptırdığın, açtığın caminin büyüklüğü dışında övünülecek nesi var? Vedat Dalokay gibi modern cami projesi olan mimarları destekledin mi hiç?

Diyanet İşleri Başkanı’na yakışmayan sözlerdi... Zaten eleştiriler karşısında kendini savunamadı. Tıpkı, Atatürk ve Cumhuriyet’e yönelik “Neyi ördün?” sözlerini söyleyen ama haklı eleştiriler karşısında suskun kalan Tayyip Bey gibi…

***

Hatırlar mısınız, 2007 seçimlerinden önce ABD’de bir düşünce kuruluşunda bir senaryo çerçevesinde katılanlar, İstanbul’da 50 kişinin ölümüne sebebiyet veren bir bombanın patlamasını, bir üst düzey siyasetçi-bürokrata suikastı ve TSK’nın Irak’a sınır ötesi operasyonunu tartışmışlardı. Bu toplantıya bazı askerlerde katılmışlar ve o zaman Tayyip Bey ve AKP medyası kıyameti koparmışlardı. Hatta bu tartışmalar Balyoz Davası’na da gerekçe teşkil etmişti.

Hatırladınız mı?

O halde bir soru sorayım.

10 kişinin öldüğü, 65 kişinin yaralandığı Gaziantep bombası da yine ABD’de bir düşünce kuruluşunda kısa bir süre öncesinde tartışılmış. Neden bu sefer geçen defa kıyamet koparanlar, sessizdi?

***

Türkiye’de çok şeyler oluyor. Maalesef olanların-olayların kontrolü Hükümetin hakimiyetinde değil. Ülke iyi yönetilmiyor…

İnşallah gelecek yıllarda zafer haftalarını çok daha iyi, huzurlu ortamlarda kutlarız.