Zamanının bilinen bütün güçlü Devletlerin rüyası olan bu kentin alınması imkansızdı. Çünkü kent ilahi koruma altındaydı ve buna layık olan Dünyanın tek şehri idi. Ancak yine de kentin ele geçirilebileceği gerçeği Rumların korkulu rüyasıydı. Bu inanç ve korkunun karşılığı olarak kentte yeni bir kehanet dolaşmaya başlayacaktır: Bu Kehanete göre; Müslümanlar günün birinde surları aşmayı başararak kente gireceklerdir. Türkler Boğa Meydanına (bugünkü Tavuk Pazarı) kadar şehir halkını kovalayacaklar, ancak Konstantin Sütununa gelindiğinde gökten bir melek elinde bir kılıç ile “esafil-i nas”tan (halkın içinden) birini seçerek elindeki kılıcı verecek “ümmet-i ilahhiyye”nin (kutsal milletinin) öcünü almasını emredecek; o kişi komutanlığında Bizanslılar Türkleri sadece İstanbul’dan değil tüm Anadolu’dan söküp atarak İran sınırına kadar kovalayacaklardır. İşte Rumlar o dönemlerde kendilerini böylesi bir ilahi himaye altında güvencede hissediyorlardı. |