Ve Kaçınılmaz Son Yaklaşıyor!
İşin en ilginç tarafı ise, bir çağın kapanmasına bu kadar yakın bir zamanda Bizanslıların ileri gelenleri ve rahipleri, sanki kentin etrafı hiç kuşatılmamış gibi “ışığın yaratık olup olmadığını”, “meleklerin kanatlarının olup olmadığı”, “Meryem Ana’nın kanın kutsallığı derecesini” tartışıyor olmaları ve kuşatmayı önemsememeleridir. Bizaslılar ancak 29 Mayıs sabahı 21 yaşındaki genç Sultan’ın beyaz atı ile kente girdiği sırada işin ciddiyetin tam olarak anlayacaklardır. Gerçi daha çok önceleri farkına varsalar bile sonucun değişeceği yoktur. O zamanlar Osmanlı Devleti gibi bir devin karşısında yüzlerce yıl içinde, içten içe çürüyerek köhnemiş Bizansın hiçbir şansı olmadığı gün gibi açıktır. |