Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Almanya'da halk oylaması etkinliklerine izin verilmemesine ilişkin, “Bu anayasa değişikliğini desteklemeyenler var, ‘hayır’ diyenler var. Onların toplantı yapabiliyor olması ama ‘evet’ diyen kişilerin toplantı yapamıyor olması kendi içerisinde bir çelişkidir. Bu çelişkiden bir an önce özellikle Almanya’nın kurtulmasını ümit ediyoruz.” dedi.
Bakan Kılıç, bazı faaliyetlere katılmak için geldiği Almanya’nın Köln kenti yakınlarındaki Porz kasabasında Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Porz Mevlana Camisi’nde cuma namazını kıldıktan sonra vatandaşlarla bir araya geldi.
Vatandaşlarla sohbetin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kılıç, Almanya'da halk oylaması etkinlikleriyle ilgili bazı bakanların programlarının iptal edildiğini anımsatarak, "Maalesef bugün benimle beraber Almanya’ya gelip daha sonra Hollanda’da program yapacak olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın da Hollanda’daki programını yine birtakım sebeplerden dolayı iptal ettiler. Almanya’da bazı iptaller yaşandı.” ifadelerini kullandı.
Almanya’daki programının belli olduğunu ve bu programları icra etmek konusunda da şu ana kadar kendilerine bir engelleme olmadığını belirten Kılıç, "Engelleme olmayacağını ümit ediyorum. Çünkü engelleme yapmaya kalkmaları durumunda biz bu programları vatandaşlarımızla yine de yaparız. Biz burada demokrasinin, fikir özgürlüğünün ifadesi çerçevesinde bu programları yapıyoruz ve yapmak istiyoruz. Bu anlamda bugüne kadar takınılmış olan tavrın doğru olmadığını düşünüyorum.” diye konuştu.
Bu tavrın demokrasi ve fikir hürriyetiyle bağdaşmadığını vurgulayan Bakan Kılıç, şunları kaydetti:
"Sayın bakanlarımıza karşı tutunulan tavrın doğru olmadığını, demokrasiyle bağdaşmadığını, fikir hürriyetiyle bağdaşmadığını, 50 yıldan fazladır Avrupa’da ve özellikle Almanya’da, Almanya’nın, Hollanda’nın, Belçika’nın, İsviçre’nin tüm Avrupa’daki ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın o ülkelerin gelişimine verdikleri katkıya, desteğe, alın terini, akıl terini akıttıkları bu ülkelerde, vergi verdikleri bu ülkelerde kendilerine verilmeyen bazı haklarla ilgili olarak da fikirlerini dile getirdiklerinde bu tip yaklaşımların ortaya konması doğru değil. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes ama herkes Türkiye’nin halk oylamasında oy kullanma hakkına sahiptir."
Bununla ilgili olarak da fikrini dile getirecek olan siyasilerin, bakanların, milletvekillerinin ve siyasi parti üyelerinin herhangi bir yerde konuşmasını, fikrini dile getirmesini engellemeye çalışmanın doğru olmayacağını vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
"Ama ikilemler asıl bizi üzmektedir. Buradaki çift taraflı tutum bizi üzmektedir. Bundan sonra bu tutumların olmayacağını ümit ediyorum, altını çizerek söylüyorum. Bu anlamda özlelikle Almanya ile ilgili olarak bir iyileşme beklediğimizi dile getiriyorum. Çünkü halk oylamasında bizim 16 Nisan günü hangi oyu kullanacağımız şahsi olarak açıktır. Çünkü benim anayasa değişikliği teklifi altında imzam var. Ben bunu AK Parti Samsun Milletvekili olarak, inanarak, destekleyerek meclise sevk edilmesi süreci içerisinde imzaladım. Dolayısıyla benim ne yönde oy kullanacağım ve ne yönde oy kullanacağım doğrultusunda vatandaşlarımızla ne konuşacağım bellidir. Ben bu teklifin doğru olduğunu düşündüğüm için bunu anlatma, fikirlerimi paylaşmaya için hem burada bulunuyorum şu anda, hem de çeşitli programlar için."
Bakan Kılıç, Almanya’nın bu çelişkiden bir anca önce kurtulmasını beklediklerini vurgulayarak, "Bunun karşısında bu anayasa değişikliğini desteklemeyenler var, ‘hayır’ diyenler var. Onların toplantı yapabiliyor olması ama ‘evet’ diyen kişilerin toplantı yapamıyor olması kendi içerisinde bir çelişkidir. Bu çelişkiden bir an önce özellikle Almanya’nın kurtulmasını ümit ediyoruz." şeklinde konuştu.
Bakan Kılıç, Hollanda’da yaşanan iptallere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Yaşanan engellemeleri Hollanda’da yaşayan vatandaşlara havale ettiklerini vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
"Hollanda’da yaşananlarla ilgili olarak da sadece şunu söylüyorum, Geert Wilders gibi bir siyasetçinin varlığını sürdürdüğü Hollanda’da, ağzından çıkan kelimelerin açıkcası zehir olduğu bir kişinin fikirlerini bu kadar açıkça ırkçılık nezdinde, İslamofobik şekilde dile getirebiliyor olması, ama sadece demokratik hakkını kullanarak bir anayasa değişikliği paketiyle ilgili görüşme yapmak için Hollanda’ya gidecek olan bakanlarımıza veya siyasilerimize bu yanlışın, engellemelerin uygulanıyor olmasını ben öncelikle orada yaşayan vatandaşlarımıza havale ediyorum, onların düşüncelerini."
Hollanda Başbakanı Mark Rutte'ye de çağrıda bulunan Kılıç, şunları söyledi:
"İkincisi de Sayın Hollanda Başbakanı’na burada sesleniyorum. Bu sizin yaptığınız ne Avrupa Birliği değerleriyle bağdaşır, ne insan hakları değerleriyle bağdaşır. Çünkü Geert Wilders bir ayrılıkçıdır, bir ayrımcıdır, bir ırkçıdır ve Avrupa’nın içersinde bu tip akımların bu tip konuşmaların bu tip zehirli yaklaşımların yeri olmadığını düşünüyorum. Kendisi herhalde artık bu konuda bu siyasetini bırakmak zorunda olacaktır diye düşünüyorum. Ama yerel seçimlerle yani ülke içersindeki seçimlere bu tip bir yaklaşımla yaklaşıp da Türkiye’yi kendi iç siyasi malzemesi haline getirenlere de herhalde orada yaşayan vatandaşlarımız, vergi veren, Hollanda’da çalışan, alın teri döken, zihin teri döken vatandaşlarımız gereken cevabı verecektir."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...