Wulff, Hannover Başsavcılığının kendisi hakkında soruşturma açmasını medya baskısına bağlarken, medyanın eleştirilerini ise dolaylı olarak “İslam Almanya’nın bir parçasıdır“ şeklindeki ifadesine bağladı. Wullf, “Bazı ifadelerim ile bazılarını kızdırdım. Bankaları eleştirmemle kızdırdım, 'İslam Almanya’nın bir parçası olmuştur' şeklindeki ifademle kızdırdım“ dedi.
Wulff konuşmasında devamla, “Bu ifadelerime bağlı olarak hakkımda kampanya yapıldığına ve hatta komploya maruz kaldığıma yönelik doğrudan bir kanıtım yok. Ancak ben Almanya’nın toplumunun tüm çeşitliliği ile kabul edilmesi için çabaladım. Bu ifadeler bir kısım medyanın hoşuna gitmedi. Diğer basın da ideolojik olarak destek vermedi." şeklinde konuştu.
Wulff, özellikle Springer yayın grubunu ve Bild gazetesini eleştirdi. Springer gazetelerinin, aleyhine kampanya türü yayıncılık yaptığını söyleyen Wulff, bu grubu eleştirirken tüm medyayı kastetmediğini, Almanya’da kaliteli medyanın da güçlü olduğunu söyledi.
Eski cumhurbaşkanı kitabının gazetecilerde de özeleştiriye yol açmasını istediğini söylerken, kendi hatalarını ise 'medya yöneticileri gibi belli kesimler ile arasına yeterince mesafe koymamak' şeklinde özetledi. İstifasından sonra hayatının en zor iki yılını yaşadığını da söyleyen Wulff, bu kriz döneminde gerçek dostlarını öğrendiğini, ailesi ile ilgilendiğini ve kariyerden daha önemli şeylerin de olduğunu gördüğünü söyledi.
Wulff, kitabın yayınlanmasının kendisi için hayatında yeni bir başlangıç olduğunu da belirtti ve Almanya’da çoğulcu toplum yapısının toplumda yerleşmesi ve Türk-Alman ilişkilerine katkı yapma gibi çabalarının olacağını sözlerine ekledi.
cihan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...