Tokyo’da düzenlenen bir basın toplantısında kitabın tanıtımı yapıldı. Dünyanın dört bir yanından milyonların takip ettiği yazar Nanking Katliamı hakkındaki görüşleriyle ülkesinde tartışma yarattı…
Çağdaş dünya edebiyatının en önemli isimlerinden, Japonya’nın önde gelen romancısı Haruki Murakami yeni romanı Kumandanı Öldürmek - Kishidancho
Goroshi kitabıyla ilgili soruları Tokyo’da düzenlenen bir basın toplantısında yanıtladı.
Son kitabına her zamankinden farklı olarak, karakterler ya da olay dizisiyle değil, önce romanın ismini düşünerek başladığını söyleyen Murakami’nin Shinchosha Publishing Co. tarafından yayımlanan romanı yazarın önceki kitaplarından pek çok açıdan ayrılıyor. İki ciltten oluşan roman, ‘Muro’ adında bir çocuğun doğumuyla sona eriyor.
Romanın duraklarından biri, Japonya’da 2011’de yaşanan büyük deprem ve ardından gelen tsunami faciası. Murakami, 2015 sonbaharında romanı üzerine çalışmaya devam ederken, bir edebiyat etkinliği için Fukushima’da bulunduğu esnada, facianın yaşandığı Tohoku bölgesini de ziyaret etmiş: “Romanın karakterleri farklı şekillerde yaralı insanlar. Bu durum bir şekilde, Japon ulusunun yaşadığı acılarla örtüşüyor. Bir romancının bu konuda yapabileceği pek fazla bir şey yok ama yine de elimden geleni yapmak istedim” diyor Murakami.
İkinci Dünya Savaşı da romanın bir diğer ağırlık noktası. Nazi Almanya’sının Avusturya’yı işgali ve Japon İmparatorluk Kuvvetleri tarafından
gerçekleştirilen Nanking Katliamı ile romanın kahramanı olan yaşlı ressamın yaptığı gizemli resim arasında bir bağ kuruluyor. Romanın ‘Yahudi soykırımı’
ile 1937 Aralık’ında yaşanan ‘Nanking Tecavüzü’ olarak da bilinen ‘Nanking Katliamı’na değinmesi, ülkede tartışmalara konu oldu. Murakami konuyla
ilgili gelen soru üzerine şunları söyledi: “Tarih, kolektif hafızamızdır. Bu yüzden de tarihi geçmişten bir şey olarak unutmak ya da yeniden yazmaya kalkmak vahim bir hata olur. Tarihimizi, hepimizin bir sorumluluk hissiyle miras alması gerektiğine inanıyorum.”
“Tarihin yeniden yazımıyla” mücadele etmek gerektiğini söyleyen yazar; “Romancıların bu konuda yapabilecekleri sınırlı olsa da anlattığımız hikâyeler
aracılığıyla mücadele edebiliriz” yorumunu yaptı.
Murakami, İkinci Dünya Savaşı esnasındaki sorumlu olduğu olaylardan dolayı ülkesini sık sık eleştiren bir yazar. 2015’te yaptığı bir açıklamada da
Japonya’nın Çin, Kore ve 20. yüzyılda işgal ettiği diğer ülkelerden, kurbanları yeterli olduğuna ikna olana dek, tekrar tekrar özür dilemesi gerektiğini
söylemişti.
Uzun bir romanın, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya kaynaklarından ayrı bir yerde durduğunu vurgulayan Murakami “Günümüz toplumunda insanlar
sadece kısa mesajları tüketiyor, okuyucuların bir kere başladığında ellerinden bırakamayacakları bir şey yazmak benim için önemli. Bir hikâyenin, anında
bir etki yaratmasa dahi, zaman geçtikçe, okuyucuyu eninde sonunda güçlendireceğine inanırım. İnsanları güçlendirebilmeyi umuyorum” dedi.
Murakami’nin Japonya’nın tarihinde yaptıkları için sorumluluk alması gerektiği konusundaki yorumu sağcı kesimde tepkilere yol açtı. Uzun zamandır adı Nobel aday listesinde olan Murakami’nin Japonya’yı eleştirerek Nobel için puan toplamaya çalıştığını iddia edenler oldu. Fanatik Murakami okurları ise yazarı savunarak Murakami’nin tarihle yüzleşme ve tarihte yapılan hataları kabul etme tezini uzun yıllardır savunduğunu dile getirdiler.
Haruki Murakami’nin tüm eserleri Türkiye yayıncısı Doğan Kitap tarafından yayımlanıyor. Mayıs ayında yazarın Karanlıktan Sonra isimli romanı okurlarla
buluşacak. Murakami’nin en son romanı Kumandanı Öldürmek de bir yıl içinde Türkçe olarak yayımlanmış olacak.
CNN Türk
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...