Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1052 günlük aranın ardından il başkanları ile tekrar bir araya geldi. Parti genel merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "16 Nisan halk oylamasının ardından 2 Mayıs'ta partimize tekrar üye olmuş, 21 Mayıs'taki olağanüstü büyük kongremizde de delegelerimizin teveccühü ile genel başkanlık görevini devralmıştım. Ardından kongrede seçilen MKYK'yı toplayıp, MYK'yı belirlemiş ve çalışmalarımızı hızlandırmıştık. Bugün de partimizle ilişkimizi hukuki olarak sona erdiğimiz 2014 yılı Ağustos ayından sonraki ilk il başkanları toplantımızı icra ediyoruz. Esasen il başkanlarımızla daha sonra çeşitli vesilelerle bir araya gelmiş olmakla birlikte şahsımın da katıldığı en son katıldığım genişletilmiş il başkanları toplantımızı 18 Nisan 2014 tarihinde mahalli seçimlerin ardından gerçekleştirmiştik. Bu toplantıda 30 Mart 2014 tarihinde yapılan mahalli seçimlerin muhasebesini gerçekleşmiştir, seçim sürecinde nasıl alçakça ve kalleşçe saldırılara maruz kaldığımızı konuşmuştuk" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Hafızayı beşer nisyan ile maluldür' derler. Seçim döneminde nasıl kalleşçe saldırılara maruz kaldığımızı konuşmuştuk. Şu anda akılsız başın cezasını ayaklar çeker misali kendini yollara vurup İstanbul'a yürüyen CHP'nin başındaki zat, o dönem de bizim için seçimden sonra Başbakan yurt dışına kaçacak tezviratları yapıyordu. İşin doğrusu çok partili hayatımızda siyasetin bu denli seviyesiz hale getirildiği, siyasetçilerin akıllarını ve ruhlarını bu denli kiraya verdiği pek az seçim gördük. Bugün FETÖ ihanet çetesine ve onların dümen suyuna girerek ülkesine iftira atanları korumak için yolları arşınlayanları o dönemde de aynı çetenin ayakçılığını yapar görüyorduk. O dönemde sergilenen haysiyet cellatlığına milletimizin itibar etmemesinin, tam tersine oynanan oyunu görerek güçlü bir şekilde arkamızda durmasından birilerinin hiç ders çıkarmadığı anlaşılıyor. Artık çoğu ya yurt dışına kaçmış olan ya mahkemelerde adalete hesap veren FETÖ tetikçilerinin ellerine tutuşturdukları malzemeler, kayıtlar, tapeler üzerinden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar hala aynı yerde debelenip duruyorlar."
Erdoğan, "Onlar yoldaşlığını yaptığı ihanet çetesiyle ve bölücü örgütle birlikte Türkiye'nin aleyhinde çalışmaktan bir gün bile vazgeçmediler. Eskiler 'inat da bir murattır' derler. Bunların kendi milletlerine ve devletlerine karşı olan her işin arkasında yer alma konusunda ortaya koydukları inat meselenin araç olmaktan çıkıp amaç haline geldiğini gösteriyor. Özellikle ülkemize ve milletimize olan muhabbetlerinden şüphe duymadığımız MHP'nin kritik konularda gösterdiği onurlu ve sağduyulu duruşa baktığımızda, CHP'nin ve aynı çizgideki çevrelerin konumunu çok daha açık bir biçimde görebiliyoruz. Meselenin muhalefet, siyaset değil memleketin bekasını meselesi olduğunu görerek ülkesinin ve milletinin yanında yer alan herkese teşekkürlerimizi iletiyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "CHP'nin temsil ettiği çizgi, artık siyaseten muhalif olma, siyaseten farklı duruş sergileme, farklı söylemde boyutunu aşmış terör örgütleriyle ve onların özellikle ülkemizin üzerine kışkırtan güçlerle birlikte hareket etme noktasına geldiğini görmek durumundayız. Geçmişlerindeki millete rağmen siyaset yapma anlayışları sebebiyle demokrasi sicilleri zaten bozuk olanlar şimdi işi bir adım daha ileriye götürüp millete karşı siyaset yapmaya başlamışlardır. Aklı başında olan herkesin rahatlıkla görebildiği bu durum Suriye'de, Irak'ta, Körfez'de, Avrupa'da ülkemize karşı kurulan tuzakların bir parçasıdır. Güya, adalet diyen ama adaleti sağlamakla görevli ilk derece mahkemelerinden Anayasa Mahkemesine kadar tüm kurumlara saldıran bir zihniyetin derdi asla adalet olamaz, hukuk olamaz. Bir defa bile şöyle gönül diliyle, şehitlerimizi andıklarını, gazilerimize şifa dilediklerini duymadıklarımız ne yazık ki teröristler ve onlara yardım edenler için adeta dünyayı ayağa kaldırıyorlar."
"Hem FETÖ'nün hem PKK'nın önde gelen isimlerinin övgüyle bahsettiği bir Genel Başkanın yaptığı işlerin ülkemizin ve milletimizin yararına olmadığını anlamak için başka bir ölçüye gerek yoktur" diyen Erdoğan, "Avrupa'nın himayesindeki sözde gazetesinden size seslenen PKK yöneticisi 'doğru atımlar atıyorsunuz' diyorsa attığınız adım kesinlikle yanlıştır. Terör örgütleri olağanüstü halden rahatsızsa ve siz de uygulama gayesini bile bile buna karşı çıkıyorsanız gittiğiniz yol Kandil'in, Pensilvanya'nın yoludur. Uluslararası kuruluşları, uluslararası mahkemelerin dahi eleştirmediği tarzdan terör davalarına saldırıyor, Türk adaletini itham ediyorsanız yaptığınız iş bu ülkenin hayrına değildir. Terör örgütlerine karşı yapmayı aklınızdan geçirmediğiniz yürüyüşü teröristleri ve onlara destek verenleri savunmak için başlatıyorsanız kimseyi amacınızın adalet olduğuna inandıramazsınız. Mevlana Hazretleri, adaleti ağaca su vermek, zulümü ise dikene su vermek olarak tanımlıyor. Siz bu tavrınızla dikene su vererek, adaleti savunmuyor tam tersine zulümü yüceltiyorsunuz, durumunuz bu. İlla bir hak arayacaksanız gidin FETÖ, PKK davalarının DHKP-C davalarının görüldüğü mahkemelere şehitlerin gazilerin hakkını arayın, milletin hakkını arayın. Gidin tabutlarınıza omuz verdiğiniz eli kanlı canilerin yetim ve öksüz bıraktığı çocukların hakkını arayın" açıklamasında bulundu.
İki hafta sonra 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü olduğunu belirten Erdoğan, "Şair ne güzel anlatmış o geceyi, 'bir ihtilal gecesi meydanlara yürüdük, gökyüzü alev alev yağınca üstümüzden tekbirler çoğalıp sonsuz yare yürüdük'. Sala vakti karadan ve denizden karanlığın kalbine aşikane yürüdük. Türkiye, son bir kaç yıldır o kadar çok hadiseleri ardı ardına yaşadı ki artık böylesine tarihi önemdeki olayların bile sıradanlaşması, kanıksanması, böyle bir tehlike ile yüz yüzeyiz. 15 Temmuz'un unutulmasına, unutturulmasına, bu ihanetin üzerinin örtülmesine, bu hainlerin yaptıkları alçaklığın hesabının sorulmasının önüne geçilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. O gece canları pahasına sokakları, meydanları doldurarak ülkelerine sahip çıkan milyonların şehitlerimizin ve gazilerimizin üzerimizdeki vebalini hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Birileri hava meydanından kaçar gider ama birileri de orada şehadete yürür, işte fark bu" ifadelerini kullandı.
Lice İlçe Başkan Yardımcısı Orhan Mercan'a Allah'tan rahmet dilediğini söyleyen Erdoğan, bütün güvenlik güçlerinin katilleri bulma konusunda çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.
Erdoğan, 15 Temmuz'un resmi tatil ilan edildiğini hatırlatarak, "15 Temmuz'u Türkiye'de bir daha kimsenin darbe teşebbüsünde bulunmamasını sağlamanın sembolü haline getireceğiz. Teşkilatlarımızdan 15 Temmuz'u anma etkinliklerine sahip çıkmalarını, yoğun ve samimi katılım göstermelerini özellikle bekliyorum. Biz de darbe girişimi gecesi bombalanan Meclis'te, tankların ölüm saçtığı eski Boğaziçi şimdiki Şehitler Köprüsü'nde yapılan programlara ve çeşitli toplantılara katılarak vazifemizi ifa edeceğiz" dedi.
Teşkilatın her kademesinde görev yapanlara teşekkürlerini ileten Erdoğan, "Bu sürecin etkisiyle bazı teşkilatlarımızda 'metal yorgunluğu' emareleri gördüğümüz de bir gerçektir. Olağanüstü Büyük Kongremizle başlayan MKYK bunun yanında MYK toplantılarımızda olgunlaştırdığımız, bugün burada sizlerle birlikte daha da detaylandıracağımız bir çalışmamız var. Belde, ilçe ve il teşkilatlarımızda 'yorgunluk, atalet, çözülme' işaretleri gördüğümüz arkadaşlarımızın daha dinamik, üretken, gayretli, vizyoner arkadaşlarımızla nöbet değişimi yapmalarını arzu ediyoruz. Başarılı teşkilatlarımızdaki arkadaşlarımız elbette görevlerine devam edecekler ama genel olarak teşkilatlarımızda kapsamlı bir değişimin şart olduğunu sanıyorum sizler de kabul edeceksiniz. Dünkü MKYK toplantımızda kongre takvimini büyük ölçüde netleştirdik" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Netice almak için mutlaka yüzde 50 artı bire ulaşmak zorundayız. Cumhurbaşkanlığında rahat icraat yapabilmek için Meclis'te de güçlü bir çoğunluğa sahip olmak şarttır. Bu bakımdan 2019 seçimleri bizim için kritik öneme sahiptir. 30 Mart 2014, 10 Ağustos 2014, 7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015. 1 Kasım 2015'in dışında 15 Temmuz darbesi sonrasındaki gelişmeler 16 Nisan 2017 halk oylaması bize çok net bazı mesajlar vermiştir. Birlikte yaşadığımız bu seçimlerden gereken dersleri çıkarmazsak 2019'da işimiz gerçekten zor demektir. AK Parti diğer partilerden farklı olarak kendisini sürekli değiştirmeyi, ileriye taşımayı başarabilen tek partidir. Şu anda da değişim zilleri tüm gücüyle çalıyor. Bize düşen görev, bu çağrıya kulak vermek ve gereğini de yerine getirmektir. Teşkilatlarımızdaki arkadaşlarımızdan kongre takvimine bu gözle bakmalarını, partimizi geleceğe hazırlayacak yapıyı süratle kurmalarını özellikle bekliyorum."
Cumhuriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...