Bozdağ, Başakşehir'de STK temsilcileri ve hukukçularla biraya geldiği toplantıda, Türkiye'nin güvenlik sınırlarının kendi sınırlarında başlamadığını ve bitmediğini dile getirerek, "Bizim sınırlarımızın dışında güvenlik, istikrar, iyi yönetimler, iyi iktidarlar, refah, huzur, barış olmazsa içimizde de biz istikrarı, güçlü iktidarı ve Türkiye'nin her açıdan daha iyi olmasını sağlamakta zorlanırız. 10 civarında terör örgütüyle mücadele eden tek ülke, Türkiye'dir. Bu terör örgütleriyle sadece mücadele etmiyoruz, onların yularını elinde tutan ülkelerle, istihbarat örgütleriyle, kirli ve karanlık güç odaklarıyla da aynı şekilde mücadele ediyoruz." diye konuştu.
Yeniden darbelerin, muhtıraların, krizlerin, kaosların olmaması, terör örgütlerinin kendileri için uygun iklim bulmaması, etrafta yaşanan istikrarsızlıkların Türkiye'yi daha fazla etkilememesi için yeni bir sistem kurulması gerektiğini belirten Bozdağ, Türkiye'nin bundan sonraki dönemde istikrarsızlığa, zayıf iktidarlara tahammülü olmadığını, krizlerle, kaoslarla mücadelede aciz kalacak sonuca tahammül edemeyeceğini anlattı.
Bakan Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin bilgi verirken, şunları kaydetti:
"Yeni sistemle, egemenliği, hem yasamayı hem yürütmeyi hem de mahalli idareleri tam belirleyen yegane güç haline getiriyor, egemenliğin tam anlamıyla kayıtsız şartsız uygulanmasını sağlayan bir düzen kuruyoruz. Bundan sonra halkın önüne 2 sandık konulacak. Sandığın birinde milletvekillerini seçeceğiz, birinde de yürütme yetkisini kullanacak cumhurbaşkanını, diğer bir ifadeyle hükümeti seçeceğiz. Bu halk oylamasıyla yapılan şey, Türk halkına yeni bir hak, yeni bir yetki verilmesi, yeni bir güç aktarılmasıdır. Millet bu yetkiyi alacak, parlamentonun tek sahibi, belirleyici olarak halk iken, şimdi hükümetin de belirleyici, yegane sahibi halk olacaktır. Yasama ve yürütmeyi birbirinden daha sandıkta ayırıyoruz. Türkiye'de geçmişe doğru baktığımızda yüzde 22 ile merhum Ecevit, Erbakan, yüzde 27 ile merhum Demirel, yüzde 34 ile AK Parti iktidar oldu. Yeni sistem yürürlüğe girdiği zaman, Türkiye'de kimse yüzde 22'yle, 30'la, 40'la, 50'yle iktidar olamayacak, en az seçmenlerin yüzde 50 artı birinin reyiyle iktidar olacak."
Sistemle güçlü bir parlamento kurulacağını anlatan Bozdağ, "Yürütmenin kontrolünde bir parlamento niye çıkmaz çünkü iktidar parlamentonun çoğunluğuna dayanıyor. Komisyonlarda, genel kurulda çoğunluk iktidarda. İktidar el kaldırdığında iktidarın dediği gibi oluyor. İktidara rağmen gruplar karar alamıyor. Yeni sistemde kanun teklifi verme konusunda münhasır yetkili milletvekilleri olacak, görüşmeleri onlar yapacak kabule, redde onlar karar verecek. Meclis'i mezara gömmüyoruz. Yaşadığını zanneden ama gerçek anlamda yaşamayan bir Meclis'i, gerçek Meclis'e döndürüyor, ona yeni güç aktarıyor, yürütme karşısında bağımsızlığını daha güçlü hale getiren adımlar atıyoruz." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, üst düzey görevlilerin iktidarla gelmesi ve iktidarla gitmesi gerektiğini söylediklerini aktararak, "Halk cumhurbaşkanını, yürütmeyi seçiyor, o da ekibini, takımını kuruyor çalışacak. Cumhurbaşkanı değişti, yeni takımı yeni teknik direktör kuracak. Eski teknik direktörün takımıyla çalışmak isterse onları da alacak, istemediklerini değiştirecek, buna dair bir düzenleme yapacak. Bu, işin doğası gereğidir." ifadelerini kullandı.
Yeni sisteme ihtimaller üzerinden eleştiriler yapıldığına değinen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Eski din kitaplarında bazı din alimleri, olmayacak meseleleri olurmuş gibi gösterip tartışmalar yapıyor. Mesele, 'Uzayda namaz kılınır mı kılınmaz mı? Kılınırsa kıble nasıl olur?' vesaire... Kitaplarda tartışan adamlar var. Uzaya çıkalım bir oraya gidelim bakalım ne oluyor, yaşam başlasın, oradakiler oturur tartışır ama şimdiden tartışıyor. Olma ihtimali var mı? Şu anda kısa vadede gözükmüyor. Olduğu zaman ne olacak? O zaman da konuşulacak. Şimdi bunlar, olma ihtimali olmayan konuları gerçek gibi getirip milletin önüne koyuyorlar. Olağanüstü hal ilan edildiğinde de bugünkü sistemden bin defa daha güvenli yeni düzen kuruluyor. Şu anda olağanüstü halde çıkarılan KHK'lar Meclis'e gönderiliyor ama kanunlaşması için bir zaruret yok. Meclis görüşmese de varlığını koruyor ve uygulaması yapılıyor. Yeni sistem 'Cumhurbaşkanı olağanüstü hal döneminde cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkardığı takdirde Meclis bu kararnameyi 3 ay içinde görüşmek zorunda.' diyor. Görüşmezse, kararname kendiliğinden yürürlükten kalkıyor. Görüştü, değiştirerek kabul etti, Meclis'in değiştirdiği şekilde yürürlüğe giriyor. Sıkıyönetimi kaldırıyoruz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi bunların üfürdükleri yalanları değil, bu milletin etkin, hızlı karar alma ve iyi yönetme anlayışını, yürütmeyi güçlendiren bir adımdır. Milletin hakkına hukukuna halel getirecek bir adım bu yolla atılamaz."
Bekir Bozdağ, 2010'da hakim, savcıların her birinin kurul üyeliği için bir aday oy vererek seçim yapacağına dair düzenleme yapıldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Ama CHP bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götürdü ve herkesin tek adaya üyelik için oy vermesini kuralının da iptalini talep etti ve Anayasa Mahkemesi bu kuralı iptal etti. Biz bunu yargının en üst idari kurulu olan HSYK'nın tek bir görüşün, gücün, anlayışın eline geçmesini önleyecek bir sigorta olsun diye getirdik, çoğulculuk olsun, herkes bir kişiye oy verirse böylece çok farklı kişiler kurula seçilir ve kurul bir görüşün, bir anlayışın, yapının, örgütün eline geçmez, geçmesine izin vermez diye biz bir düzen kurduk. Ama götürdüler iptal ettirdiler ve ortaya çıkan çarpıklığın sorumlusu bunlardır. FETÖ'nün HSYK'da güç sahibi olmasına ve oradan Türk yargısını etkilemesine imkan ve fırsat veren zeminin doğmasına neden olan bu CHP'dir. Ben dün bunu söyledim herkes ayağa kalktı. Biri 'Olmadı bu dediğin, yalan.' desin. CHP, Anayasa Mahkemesine götürmedi mi? İptal ettirmedi mi? Ettirdikten sonra bu seçim olmadı mı? Bunların hepsi doğrudur. FETÖ'nün trolleri bir yandan başkaları diğer yandan iki gündür saldırıyorlar, ama biz bu gerçeği söyleyeceğiz."
Milliyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...