Aksünger'in ABD'deki izlenimlerini aktardığı yazılı açıklaması şöyle:
Bilindiği üzere, Türkiye’nin başına bela edilen Reza Zarrab davasıyla ilgili gözlemler yapmak üzere birkaç gündür ABD’nin New York kentinde bulunuyorum.
Kendi hukuk sistemimiz içinde çözebileceğimiz bir davayı, sırf kendi adamları zarar görmesin diye örtbas eden ve maalesef uluslararası bir dava haline getirerek Türkiye’ye topyekûn bedel ödetmeyi göze almış bir hükümetin başı olan Sayın Cumhurbaşkanı da, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için buradaydı.
Sayın Cumhurbaşkanı, BM üyesi ülke delegasyonlarına ve dünya medyasına ülkemizin ne kadar güvenli olduğunu, ülkemizde hukukun ne kadar iyi işlediğini anlatırken, Sedat Peker’in sosyal medya hesabından paylaştığı işkence videosu dolaşıma girdi.
Burada konuştuğumuz herkes, organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş bu şahsın nasıl bu kadar fütursuz olabildiğini sorup “yakında hukukun önüne çıkartılır” derken, iktidar gazetecileri Sedat Peker’in savunmasını üstlendiler.
Bizler burada Zarrab ve Çağlayan davasından Türkiye’nin bedel ödemeden kurtarılması ve suçluların kendi hukukumuz önünde hesap vermesi için çalışırken, maalesef hükümete yakın hiç kimseye hukukun diş geçiremediğini bu örnekle tekrar görmüş olduk.
Bir hukuk devleti düşünün, insanların oluk oluk kanını akıtacağını, o kanda duş alacağını söyleyen; sosyal medya hesabında işkence görüntüleri paylaşan bir şahıs serbest gezerken, gazeteciler ve seçilmiş milletvekilleri tutuklu yargılanıyor olsun.
Bu şartlarda siz uluslararası camiaya haklılığınızı(!) nasıl anlatabilirsiniz? Mecburen “onlar gazeteci değil, bombalı eylem yapmaya çalışırken yakalanan teröristler” diye, kimsenin inanmayacağı absürt yalanlara sığınırsınız.
Diğer taraftan, bu şahsın kendisine tepki gösterenlere FETÖ’cü iftirasını atması da burada Türkiye’yi karalamak isteyen lobiler için bulunmaz bir nimet olmaktadır. Zira FETÖ lobisi Sedat Peker üzerinden bazı manipülasyonlar yapmak suretiyle ABD’de kafa karıştırmaya, “işte Türkiye’nin hali bu, ne kadar suçlu varsa, suçunu kapatmak için bizlere saldırıyor” tezini işlemeye başladı.
Bizler burada Zarrab ve Çağlayan davasından Türkiye’nin bedel ödemeden kurtarılması ve suçluların kendi hukukumuz önünde hesap vermesi için çalışırken, maalesef hükümete yakın hiç kimseye hukukun diş geçiremediğini bu örnekle tekrar görmüş olduk.
Bir hukuk devleti düşünün, insanların oluk oluk kanını akıtacağını, o kanda duş alacağını söyleyen; sosyal medya hesabında işkence görüntüleri paylaşan bir şahıs serbest gezerken, gazeteciler ve seçilmiş milletvekilleri tutuklu yargılanıyor olsun.
Bu şartlarda siz uluslararası camiaya haklılığınızı(!) nasıl anlatabilirsiniz? Mecburen “onlar gazeteci değil, bombalı eylem yapmaya çalışırken yakalanan teröristler” diye, kimsenin inanmayacağı absürt yalanlara sığınırsınız.
Diğer taraftan, bu şahsın kendisine tepki gösterenlere FETÖ’cü iftirasını atması da burada Türkiye’yi karalamak isteyen lobiler için bulunmaz bir nimet olmaktadır. Zira FETÖ lobisi Sedat Peker üzerinden bazı manipülasyonlar yapmak suretiyle ABD’de kafa karıştırmaya, “işte Türkiye’nin hali bu, ne kadar suçlu varsa, suçunu kapatmak için bizlere saldırıyor” tezini işlemeye başladı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...