Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lideri Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununa Birleşmiş Milletler gözetiminde kapsamlı çözüm müzakereleri çerçevesinde ara bölgede bulunan BM İyi Niyet Misyonu Ofisi'nde yaklaşık dört saat görüştü.
Görüşmede, Türk tarafının müzakerecisi Özdil Nami, Rum müzakereci Andreas Mavroyannis, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar ile diğer yetkililer hazır bulundu.
Akıncı, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, bugünkü görüşmede BM’den iki taraf olarak 3 garantör ülkeyle gerekli temaslarını yaparak, Cenevre’de başlayan konferansın siyasi düzeydeki devamının tarihinin belirlenmesini talep ettiklerini aktaran Akıncı, şubatta liderler düzeyinde 9, 16 ve 23’ünde olmak üzere 3 toplantı yapılacağını, müzakerecilerin de şubat ayında bir araya geleceklerini kaydetti.
Kıbrıs Konferansı’nın siyasi düzeydeki devamının mart ayının başlarında yapılması yönünde karar alındığına işaret eden Akıncı, “5’li Kıbrıs Konferansı için sadece iki liderin BM ile anlaşması yetmez. BM’nin garantörlerle istişare ederek tam gününü tespit edeceklerdir. Konferans, Kıbrıs konferansı olarak 12 Ocak’ta Cenevre’de başladı. Teknik düzeyde Mont Pelerin’de devam etti. Martta politik seviyede tekrar toplanacak. Onun arkası gelebilir mi, onu orada göreceğiz. Her şey yine orada başlayıp orada bitmeyebilir. Kıbrıs müzakerelerinde artık sona yaklaşıldı. Sürecin ucunun ilanihaye açık olmadığını da hep söyledim. Bunun çok açık nedenleri vardır. Bu iş artık içinde bulunduğumuz dönemde bir şekilde sonuçlanacaktır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, bir gazetecinin “Mont Pelerin’de Rum tarafı önce hazır olmadığını söylemişti. Bir mola talep edilmişti. Daha sonra Cenevre’de Yunanistan hazır olmadığını söylemişti. Bir kez daha bununla karşılaşmanız durumunda bu talep karşılık bulacak mı?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Ortada da bir doğal takvim var. Uzlaşı gereken 7-8 ana konu var. O konular hala gündemdedir. Eğer onları çözersek, federal cumhuriyetin anayasası, kurucu devletlerin anayasaları, federal yasalar, uygulamaya ilişkin birçok konu bir kaç ayda halledilir. Birkaç ay da referandum için süre olur. Ona göre sandığa gidilir. Geldiğimiz noktada siyasi irade, kararlılık ve bu işi artık iki tarafın da kabul edebileceği bir çözümlemeye hep birlikte götürme iradesi ve kararlılığıdır. Bunun da ortaya çıkıp bu iş tamamdır ya da değildir dememiz için önümüzde çok bir zaman kalmadı. Bu birkaç ay içerisinde durum kendini net olarak ortaya koyacaktır.”
Cenevre'de tarafların BM'ye sunduğu haritaların gündemde olduğunu dile getiren Akıncı, şunları kaydetti:
"Dün Mecliste yapılan açıklamalar bir kere daha benim söylediklerimi teyit etti. Yani birileri beni yalanladığını düşünüyor ama ortaya çıkan tablo Mecliste Cuellar belgesinin onaylandığını söylüyor. Ben Mecliste harita onaylandı demedim. Ben orandan bahsettim. 'Mecliste harita onaylandı' diye bir lafım yok. Bulsunlar göstersinler. Ama yüzde 29 artı, yani 29 ile 30 arasındaki bir orana tekabül eder. Bunu da çarpıtmaya çalışanlar var. 29 artı demek, yüzde 35 de olurmuş. Eğer öyle düşünürseniz yüzde 105 de olur. Ama rahmetli Denktaş’ın neden 29 artı dediğini Mısır’daki sağır sultan bile biliyor. Yüzde 30’un altına inmek üzere dendiğini herkes biliyor. Bunu bile çarpıtmaya çalışanlar var. Bu oranda kapalı oturumda konuşuldu. Süreci çok yakından biliyorum. 29 artı olayı 29 Mart 1986 belgesi çerçevesinde Mecliste konuşuldu. Dün Mecliste bunlar anlatıldı. Benim söylediklerimle çelişen bir şey yok. Şimdi eğer bir çözüm olacaksa aşağı yukarı oranın bu çerçevede olacağını söylemek gerçekçiliğin kendisidir."
Akıncı, haritada bir uzlaşmanın söz konusu olmadığına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bazı konularda mutabakat var, bazı konularda anlaşmazlık var. Harita da anlaşmazlık noktasıdır halen. Eğer bir uzlaşmada olacaksa bu dolaylarda olacaktır. Ben bunları söylüyorum. Halkıma gerçekleri anlatıyorum. Eğer bir çözüme varabileceksek, bu oranlar bile olsa mümkün olduğu kadar az sayıda insanımızın yerinden oynamasını sağlamak için var gücümüzle çalışacağız. Bunun yollarını, yordamını bulmaya gayret edeceğiz. Eğer çözüm olacaksa, ne kadar az olursa olsun ama bir miktar insanımızın da yer değiştirmek zorunda olacağını da biliyoruz. Onları da yeni bir eve ve iş imkanlarına kavuşturmadan kimsenin de yerinden santim kıpırdamayacağını da söylüyoruz. Varılacak olan mutabakatlar bize bugünkünden daha kötü değil, daha iyisini getirirse bir anlamı olacak.”
"Halkın gücünü yanımızda hissederek yola devam ediyoruz ve devam etmeye de kararlıyız." diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, "Bu yolda tabii ki zaman olacak Sayın Başbakan karşımıza çıkacak, zaman olacak Dışişleri Bakanı birşeyler söyleyecek. Bunların tartılacağı yer halkın terazisidir. Halkın iradesiyle Meclisteki azınlık hükümetinin iradesinin aynı olmadığı kanaatindeyim. Çok açık ve net. Esas şekillenmekte olan halkın iradesi Meclisin dışındandır. Görünen odur. Bütün olgular, veriler, araştırmalar hep onu söylüyor ve şu anda ortada olan azınlık hükümeti, halkın çoğunluğunun iradesini seslendiren hükümet değildir. İşin bir de bu boyutu vardır. Asıl sorgulanması gereken de budur." şeklinde konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin arabuluculuğunda 15 Mayıs 2015'te yeniden başlayan müzakereler, "Ekonomi , Avrupa Birliği , Mülkiyet , Yönetim-Güç Paylaşımı , Toprak ile Güvenlik ve Garantiler " olmak üzere 6 temel başlıktan oluşuyor.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...