E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

AKP Doludizgin Yasaklamaya Gidiyor ama... Hukukçular Uyardı:Kürtaj Yasağı Anayasa ve Uluslararası Sözleşmelere Aykırı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Her kürtaj bir Uludere’dir” çıkışıyla başlayan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, bu konuda bir yasa çalışması yapıldığı açıklaması ile derinleşen kürtaj tartışmaları konusunda hukukçulardan uyarı geldi: ‘Bilimsel olmayan bir yaklaşımla hazırlanacak bir düzenleme anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olur’

2.06.2012 - 08:38
AKP Doludizgin Yasaklamaya Gidiyor ama...

KADINLARI RENCİDE EDİCİ
PROF. DR. İBRAHİM KABOĞLU:
Kürtajın yasaklanmasına ilişkin bir yasal düzenleme, 1982 Anayasası’nın hükümleri, başta Avrupa Sözleşmesi (İHAS) gelmek üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve bunları uygulayan organların kararlarına ve insan hakları kuramının genel ilkelerine aykırılık oluşturur. 1982 Anayasası’nın, kişi dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı (md.17), özel hayatın gizliliği (md. 20), sağlık hakkı (md. 56)’nı güvencelemek ve insanın maddi-manevi gelişmesi için gerekli şartları hazırlamakla yükümlü olan devlet, ‘kürtaj hakkı’nı yasaklamaktan çok, annenin tercihleri ve yaşam hakkına saygıya öncelik vermesi gerekir. Aynı anayasa, başlangıç kısmında ‘doğuş’, hak ve özgürlükler için ölçüt olarak belirlenmiştir.

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (İHAS) yaşam hakkı başlıklı 2’inci maddesindeki “herkes yaşam hakkına sahiptir” şeklindeki düzenlemeyi yorumlayan İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin, ‘cenini’, hak öznesi olarak kabul etmiyor.
Türkiye’nin taraf olduğu diğer uluslararası sözleşmeler kürtaj hakkını güvence altına alıyor. Kürtaj hakkının anayasal güvenceleri ve uluslararası güvenceleri yanısıra, kazanılmış bir hakkın geri alınması, insan hakları genel kuramı açısından tartışmaya açıktır. Konuya, insan onuru açısından bakıldığı zaman, birkaç gündür erkeklerin, kadınlara yönelik tartışma tarzı bile, kadınların haysiyetini rencide edicidir.
1983 DÜZENLEMESİ YERİNDE
ESKİ ADALET BAKANI, PROF. DR. HİKMET SAMİ TÜRK:
Eski TCK’da çocuk düşürtme her biçimde suçtu. 1983’te yapılan değişiklikle 10 haftaya kadar kürtaj yapılma olanağı getirildi. İstenmeyen çocuk gibi durumlar oluyor, tecavüz ya da başka olaylar sonunda. Böyle durumlarda herhalde çocuğun aldırılmasına olanak tanımak gerekir. Bir de bazı durumlarda, örneğin doğacak çocuğun sağlıklı olmayacağı gibi, ne çocuk için ne ebeveynler için doğru olmayacak bir halde olanak tanımak gerekir. O dönemde de yapılmayan bir şey değildi. Gizli olarak yüksek fiyatlara yapılıyordu.
Anneyi ve doğacak çocuğu korumak bakımından buna olanak tanımak gerekir. Bu tartışma anlamsız, çünkü 1983’te bir çözüm bulunmuş zaten. Uluslararası sözleşmelerde kürtajı engelleyen bir düzenleme yok. Burada “ceninin” bir varlık olduğu görüşü var.
Bu bir görüş. Bu 1983’teki düzenlemeyi yeniden kurcalamayı kamuoyuna yönelik bir istismar olarak düşünüyorum. Annenin herhalde dünyaya getireceği çocuk üzerinde bir hakkı vardır.
4 HAFTA YASAKLA EŞDEĞER
PROF. DR. NECMİ YÜZBAŞIOĞLU:
Batı bunu yüzyıl kadar önce çok tartışmış. Katolikler özellikle kürtaja karşı. Günümüzün insan hakları açısından baktığımızda iki görüş var. Birincisi kadının beden bütünlüğü ve kişilik hakları, diğeri çocuk hakları. Bir de toplumun bakışı var. Bu bence arka planda kalması gereken görüş. Özgürlükçü demokrasilerde toplum baskısını değil, hak ve özgürlükleri öne almalıyız.
Çocuk haklarının daha geri planda olduğu dönemlerde, dini bakışlar dışında kürtaja daha esnek bakılıyordu. Çocuk hakları ile beraber iki hakkın çatışması söz konusu hale geldi.
Kadın ve çocukların hakları. Kadının bedeni üzerindeki hakkı mı çocuğun yaşam hakkı mı sağlıkçılar ve hukukçular açısından tartışılıyor. İşin bir defa sağlık boyutu var. Her halükarda kürtaj yasaktır diye bir düzenleme olamaz. İrade dışı gebe kalmalar var, tecavüz var. Özellikli durumlar öncelikle dikkate alınmalı. Çocuktan çok kadının haleti ruhiyesine önem verilmeli. Bu durumlarda kadının kürtaj hakkı olmalı. Bir de zaman hikayesi var.
Şu an 2,5 aya kadar mümkün. Cenin ne zamana kadar canlı sayılır. 4 hafta deniliyorsa çok kısa bir süreç. Birçok kadın, 4 haftadan sonra anlayabiliyor. Bunların hepsini görüp, anayasaya aykırılığını ondan sonra tartışmak gerekir. Kısıtlılık ne kadar olacak, bunların hepsine bakmak lazım. Tartışma konuları da zaten ortada. Dengeli bir düzenleme olursa, uzun ömürlü bir yasa olur. Bunlar ihmal edilirse, daha çok zarar görülen, kadınların daha çok zarar gördüğü bir ortam yaratırsınız.
DEVLET BUNA KARIŞMAZ
ESKİ ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANVEKİLİ GÜVEN DİNÇER:
Anayasaya göre insanların gelecekleri ile karar verme hakkı vardır. Kürtaj, kişisel dünya ile ilgili bir konu. Devlet buna karışmamalı. Devlet buna ancak sağlık nedenleriyle karışabilir. Yoksa, bunun bir yasak konusu olması çok gerilerde kalmış bir düşünce. Bu konular devletçe düzenlenmemeli. Hastanelerin denetlenmesi, kurallar konulması, belirli bir sürenin teknik hesapla belirlenmesi. Yoksa, devlet sağlık yönü dışında buna karışamaz.
PROF. DR. ÜLKÜ AZRAK: Kişilerin özel alanına bir müdahale yapılacak gibi gözüküyor, kişisel yaşama. O bakımdan hukuken kabul edilebilir değil. İstisnaları bile fazla tartışmadan konuyu böyle ele almak gerekir.

YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 2 Haziran 2012 Cumartesi 13:44

Haydi bakalım bu garip tartışmanın arkasına ne gibi işler gizleniyor. Belki görürüz. Saçma sapan bir konu. Acaba hangi kamu kuruluşu kimlere satılıyor veya nereye Amerikan üssü açılıyor? Belki daha fena işler oluyordur.

Yorumu oyla      21      10  
Misafir 2 Haziran 2012 Cumartesi 12:45

Utanma duygusu taşıyan bir yönetim takımı var da biz mi görmedik? Onlar bil(me)dikleri yolda ilerleyeceklerdir, hiçbir kurum/kuruluş/anlaşma onları bağlamaz!

Yorumu oyla      24      10  
Misafir 2 Haziran 2012 Cumartesi 10:21

En iyisi Kadinlar erkeklerden uzak dursunlar.Bu isde bitsin. Herkez karin doyurmak icin is pesinden kosarken bazilari baska seyler düsünüyor. Kadinlar zaten her konuda erkeklerden daha fazla calisiyorlar birde bu konu ile onlari yormayin ve Ülkemiz icin mesele haline gelen konuda burada kapansin kadinda erkek de aksamlari ayri odalarda yatsinlar.Ne zaman cocuk yapmaya karar verirlerse bir araya gelsinler. Herhalde Politikacilarinda istegi bu.Onlarin zamani cok oldugu icin sadece bu konulari düsü

Yorumu oyla      21      10  
Misafir 2 Haziran 2012 Cumartesi 09:22

Almanya da da yasak,Neden bu kadar Türkiyenin sorununu olan bir seyi yok uluslararasi yok o yok bu diye sulandiriyorsunuz.

Yorumu oyla      20      14  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Sağlık Bakanlığı Uyardı!
Karaborsada satılan kanser ilaçlarının sahte olabileceği uyarısında bulunuldu.
Bira, Göbek Yapar mı?
teborg Üniversitesi'nin ''bira göbeğinin'' nedenleriyle ilgili olarak yaptığı araştırmasında...
2030'a Kadar Kanserde Yüzde 75 Artış Olabilir
Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu ve Amerikan Kanser Derneği'nce ...
 
Ve İlk Anket Yapıldı!
Bahçeşehir Üniversitesi “Türkiye’de kürtaja bakış”ın röntgenini ...
Prof. Dr. Berk:
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim ...
Chagas Dehşete Düşürdü!
Tropikal bir hastalık olan Chagal’ın ABD’de son dönemde 30 bin kişiyi etkilemesi paniğe yol açtı...
 
Bakan Akdağ da Tarih Verdi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Kişisel yaklaşımım, prensip olarak gerekmedikçe, ...
Bu Protein Çok Şey Başaracak!
Bilim insanları, insan savunma sistemindeki bir proteinin HIV'e karşı etkili olduğunu bildirdi
İğne Korkusuna Çözüm Bulundu
ABD'nin dünyaca ünlü Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) geliştirilen ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
süper lig
TÜİK
Christoph Daum
Volero
DEAŞ
Mesut Bakkal
A Milli Takım
yargıtay
mülteci