Ergenekon soruşturması, her ne kadar çığrından çıkarılıyor, iktidarın muhalifleri karalama aracı haline getiriliyorsa da, ben bu soruşturmanın doğru ellerde doğru sonuçlar vereceğine inanmaya çalışıyorum.
Türkiye’de yıllardır üzerine gidilmeyen pek çok pisliğin üzerine gidilmeye başlandığının farkındayım.
Burada amacın bir bölümü muhalifleri susturmak olsa da, sonuçta yargı eğri ile doğruyu ayırt edecektir.
Savcının sorduğu sorulara ve iş yapış biçimine bakınca kafamda soru işaretleri oluşuyorsa da, sonuçta yargıya güveniyorum.
Tek korkum, savcının işi sulandırmasının, gerçeği perdelemesi.
Ergenekon’da özellikle iki kişiye yönelik yürütülen soruşturma beni umutlandırıyor.
Bunlardan biri Veli Küçük, diğeri ise Sedat Peker.
Bunlardan ikincisi, devlet içinde edindiği dostluk ve ilişkilerle “Mafyacılık” oynayan, bu ilişkilerin koruması altında “Delikanlılık” pozlarında dolaşan ibir isimdi.
Defalarca yazılarıma konu oldu.
Hatta Hürriyet Gazetesi’nde çalıştığım dönemde bu adamın fotoğrafını gazeteye basan, daha doğrusu bu adamla birlikte çektirdiği fotoğrafı gazeteye basan ve altına “İşadamı” diye yazan Magazin sorumlusunu Doğan Yayın Konseyi’ne şikayet etmiş, bu kişinin gazeteyle ilişkisinin kesilmesini sağlamıştım.
Bu adamla ilgili yazılarımın bedelini, bu adamın itleri tarafından öldüresiye dövülerek ödedim.
İkinci isim, Veli Küçük’le ilgili olarak da Susurluk’tan bu yana onlarca, belki de yüzlerce yazı yazdım.
Son olarak geçen yıl Sabah Gazetesi’nin manşetinden bu adamın ilişkilerini sorguladık.
Yıllarca kimse dokunmadı.
Şimdi dokunuluyor olması çok önemlidir.
Dokunulmalı, ilişki kodları çözülmelidir.
Türkiye’nin güvenilir, yaşanabilir bir ülke olması açısından önemlidir.
Deniyor ki, “Veli Küçük üzerinden Genelkurmay’a ulaşmaya çalışıyorlar. Amaç orduyu yıpratmak”
Olabilir.
Eğer yıpratacak bir ilişki varsa, Veli Küçük’ün işbirlikçileri nerede varsa yıpranmalıdır.
Çünkü Veli Küçük konusunda onların da büyük hatası var.
Veli Küçük hakkındaki iddialar ortaya atıldığı zaman eğer TSK’nin o dönemki komutanları yeterli ilgiyi göstermiş soruşturma açtırmış ve gerekeni yapmış olsalardı, bugün bu durum ortaya çıkmazdı.
Eğer pisliği eteğiniz altına alırsanız, en azından eteğinize bulaşır.
Silahlı Kuvvetler, pek çok konuda gösterdiği hassasiyeti, vakti zamanında Veli Küçük için de göstermiş olsaydı, bugün bu konuyla ilgili yıpranmazdı.
Bu durum Silahli Kuvvetler'e de ders olmalıdır.
Kimse unutmamalı ki, pislik heryerde pisliktir.
Siyasette de, ticarette de, adliye de de, harbiyede de..
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|