Doğan Grubu gazetelerinin yazarlarına "POAŞ'ın vergi meselesi halloluncaya kadar Başbakan ve Maliye Bakanı aleyhine yazı yazmayın" talimatı verilmesi son günlerin medyadaki en çok konuşulan konusu.
Çölaşan'ı istifa noktasına kadar götüren bu durum artık saklanmıyor. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök dün köşesini bu konuya ayırdı.
"Biz, siyasetçiler istedi diye yazar kurban etmeyiz. Bugüne kadar etmedim. Bundan sonra da etmem. Ama gazetelerin yayın politikaları vardır ve yazarlar bu politikalara uyar. Gerekirse yazılarına müdahale edilir. Benim yazıma bile müdahale edildiği olmuştur" diyor.
Özkök'ün söylediklerinin tümü doğru. Yıllarca çalıştığım Hürriyet'te siyasetçi istedi diye kelle hiç verilmedi. Yayın politikası veya hukuki nedenlerle yazılara müdahale edildiği oldu.
Bunlar son derece normal ve evrensel olarak tüm gazetelerde kabul görmüş durumlar.
Ancak Doğan Grubu'ndaki gazetecilerin durumunun bu evrensel yaklaşımla ilgisi yok.
SABAH gazetesi POAŞ'taki milyar dolarlık vergi kaçakçılığını ortaya çıkarınca dünyanın hiçbir gazetesinde olmayacak bir şekilde Doğan Grubu yönetici ve yazarlarına POAŞ Yönetimi'nce bir brifing verildi.
Ardından hayatında bu konulara girmemiş, vergi işinden zerre anlamayan yazarlar POAŞ'ı savunmaya başladı.
Ve sonrasında öğrendik ki, yazarlara bir de "talimat" verilmiş:
"Maliye Bakanı ve Başbakan'ı kızdıracak yazılar yazmayın!"
Şimdi sormak lazım, "Bu yayın ilkesi midir, POAŞ ilkesi midir?" Grubun vergi kaçakçılığı yapan şirketinin sorunlarını çözmek için gazetecilerin ve yazarların Maliye Bakanı ve Başbakan'ı kızdırmamasını "emretmenin" gazetecilikle ve yayın ilkesiyle ne ilgisi var!
Ya da Doğan Grubu gazetelerinde, ben ayrıldıktan sonra "Patronun diğer işlerini zora sokmamak ve haksızlıklarını savunmak" diye bir ilke mi konuldu.
Elbette ki, gazetelerin ilkeleri ve yayın politikaları vardır.Yazarlar da, özgür olmakla birlikte bu politikaların içindedir.
SABAH gibi, Hürriyet gibi kitle gazetelerinde yazarların düşünce yelpazesi çok daha geniştir. Ama ilkeler her zaman vardır.
Fakat patronun "vergi kaçağını" uzlaşmayla en aza indirmek için yazarlara "zincir vurmak" gazetecilik ilkeleri ile ilgili bir tutum değildir.
Fatih Altaylı-Sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...