Bu konuda konuşanların vicdani sorumluluk kadar hukuki sorumluluk da taşımaları gerektiğini söyleyen Bakan, “Dünya Sağlık örgütü aşıyı onaylıyor, siz kim oluyorsunuz” diye çıkıştı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribi salgınına ilişkin bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı yaptı. İstanbul’daki medya kuruluşlarının yöneticileriyle Hyatt Regency Otel’de bir araya gelen Bakan Akdağ’ın yanında İstanbul Valisi Muammer Güler ile Pandemi İzleme Bilim Kurulu üyeleri ve bakanlık bürokratları da hazır bulundu. Sağlık Bakanı Recep Akdağ gazete yöneticilerini bilgilendirme toplantısına girmeden önce, yaptığı açıklamada, “Zorla aşı yapacak değiliz, özellikle çocuklar için ailelerin iznini alacağız” dedi.
Suç duyurusunda bulunurum
Medya kuruluşlarının yöneticilerinin katıldığı bilgilendirme toplantısında Bakan Akdağ sözlerine “Salgın kapımızdaydı, artık aramızda” diye başladı. Bakan Akdağ, “domuz gribi aşısının yan etkileri ve güvenilmezliği ile ilgili konuşan az sayıda kişinin bilgi kirliliği yarattığını” belirtti. Bu bilgi kirliliğinin halka ‘pahalıya mal olma ihtimali olduğu’na dikkat çeken Akdağ, “Aşının güvenilmezliğiyle ilgili görüş bildirenlerle polemiğe girmek istemem. ’Kimse aşı olmasın’ diyenler delilleriyle konuşsunlar, arkalarına kendilerine hak veren bilimsel bir kuruluşu alsınlar. Dünya Sağlık Örgütü, aşıya onay veriyor, Avrupa ve Dünya İlaç Ajansı aşıları ruhsatlandırmış. Hepsi yanılıyor diyorsunuz da siz kim oluyorsunuz. Yarın öbür gün bir çocuk domuz gribinden ölse, annesi de bana gelip, ’Çocuğuma falancanın sözüyle aşı yaptırmadım’ dese, o kişi hakkında suç duyurusunda bulunurum. Vicdani sorumluluğu üstleniyorlarsa, hukuki sorumluluğu da üstlenirler sanırım” dedi.
Riski üstlenen protokol yaptık
Bakan Akdağ, 25 milyon doz Glaxo Smith Klein’dan, 15 milyon doz Novartis’ten, 3 milyon doz da hamileler için kullanılmak üzere ‘adjuvansız aşı’ üreten Pasteur’den alınmak üzere toplam 43 milyon doz aşı geleceğini söyledi. Aşılar için 500 milyon lira harcanacak, doz aşının birim fiyatı ise 5.2 euro. Bu firmaların aşı verdikleri ülkelerle ‘sorumluluk size ait’ protokolü imzaladığını açıkladıklarını hatırlattığımız Akdağ’ın yanıtı şöyle oldu: “Büyük ölçekte aşı aldığımız iki firmanın ruhsatlandırma işlemi tamamlandı. 3 milyon doz aşı alacağımız üçüncü firmanın ise kısa sürede ruhsatlandırması tamamlanacak. Geçtiğimiz dönemde yaptığımız anlaşmalarda bu tip protokoller söz konusu oldu tabii.”
Türkiye’de de aşı üretilecek
Bakan Akdağ’ın dev ekranda bilgisayarla sunumunu tamamlamasının ardından toplantının soru-cevap kısmı hararetli geçti. Bakan Akdağ’a bu kez “Vatandaşlarına domuz gribi aşısı uygulaması yapan, Japonya, Çin, Hollanda, Avustralya gibi ülkelerin kendi aşılarını ürettiklerini oysa Türkiye’nin 2002 yılından beri aşı üretmediğini” söyledik. Akdağ, stratejik açıdan Türkiye’nin aşı üretmesinin doğru olduğunu belirterek şöyle yanıtladı: “Kamu-özel sektör ortaklığıyla aşı üreteceğiz. Programımıza aldık. Pasteur firmasıyla beşli aşıyı dolum noktasına kadar üretme anlaşması yaptık. Türkiye en son 1998 yılında BCG aşısı üretmiş, artık son yıllarda 30 yıllık eski teknoloji kullandığı için aşı üretimini kestik. Stratejik açıdan aşı üretmemiz doğru olur.”
Bayramda öpüşmeyelim
Sağlık Bakanı Akdağ’ın önümüzdeki kurban bayramında halka “el öpme ve sarılma” konusunda bir uyarısı olacak mıydı? Özellikle risk grubundaki çocuklara bir mesajı var mıydı? Bakan Akdağ bu soruyu Bilim Kurulu’ndan Prof. Dr. Mustafa Bakır’a yönlendirdi. Bakır, “Çocukların sadece anne ve babası tarafından öpülme ihtiyacı vardır. Diğerlerinin çocukları öpmesi kendi ihtiyaçlarındandır” deyince Akdağ gülüşmeler arasında müdahale etti: “Hocam bari amca ve dayıları da içine alalım”
Aşılamada kimler öncelikli?
Kimlerin öncelikli aşılanacağına ilişkin sorulara karşılık Bakan Akdağ, 5 yaşın altındaki çocukların risk grubu oluşturduğu için mutlaka aşılanacağını, Hacı adaylarının ise gitmeden önce ya da gittikleri yerde aşılanacağını söyledi. Domuz gribi olduktan sonra tedavi olarak iyileşecek olan kişilerin de aşı olmasında bir sakınca olmadığını belirtildi. Bugüne kadar virüsün Türkiye’ye girmemesi için önlem aldıklarını, bundan sonra ise virüsün yayılmasını önlemek için farklı önlemlere başvuracaklarını belirten Bakan Akdağ, okulların tatil edilme kararı için hastalığın kümelenme ve yayılım hızına bakacaklarını belirterek, “Okulun kapatılması yayılım hızını azaltmaya yaramıyorsa, okulu kapatmayız” dedi.
KİMLER KATILDI?
Bakan Akdağ bilgilendirme toplantısında sağına koordinatör olarak atadığı, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turhan Buzgan ile birlikte, Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Selim Badur, Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, Hıfzısıhha Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ertek, Çocuk Enfeksiyonu uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bakır otururken, soluna ise Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Levent Akın ve bakanlık bürokratlarını aldı. (vatan)