Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Mart ayında ekonomide bir çıkış trendi başladığını söyledi.
Ergün, Konya Organize Sanayi Bölgesi (KOS) Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen KOS 8. Olağan Genel Kurulu'nda, sanayici ve tüccarın artık dünyada değiştiğini, 1. Dünya Savaşı yıllarının yaşanmadığını, 21. yüzyılın başında çok mesafeler alındığını belirtti.
Savaş sonrası müteşebbisin gücü olmadığını, bu nedenle devletin ekonominin en önemli aktörü haline geldiğini ancak artık bugün gelinen noktada devletin görevinin değiştiğini söyledi.
Devletin adaleti, güvenliği, sağlığı, eğitimi sağlamakla yükümlü olduğunu ifade eden Ergün, ''Bunun dışındaki her şey vatandaşların eliyle yapılacaktır. Bu bakımdan Türkiye'nin kalkınmasının temelinde tüccar, esnaf, sanayici ve müteşebbis olacaktır. Bir ülke için müteşebbis yer altı zenginliklerinden daha büyük bir güçtür. Çünkü yer altı zenginliklerini yer üstüne çıkaran müteşebbistir. Bu nedenle müteşebbise değer vermeliyiz'' dedi.
''KONYA BÖLGESEL GÜÇ MERKEZİDİR''
Ergün, sanayicinin, esnaf, sanatkar ve ticaret erbabının önündeki engelleri kaldırmak için çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Devletin engel çıkarmak gibi bir rolü olamaz. Eğer kalkınma istiyorsak bunu özel sektör eliyle gerçekleştireceğiz. Onun için müteşebbis ile tam işbirliği, tam bir diyalog sağlanması gerekmektedir. Konya müteşebbisleri ile sanayicisi ile bölgesel bir güç merkezidir. Nasıl, dünyada bazı ülkeler küresel bir güçtür, bir adımı bir kararı bütün dünyayı etkiler.
Bazı ülkeler vardır, bölgesel güçtür. O bölgedeki bütün gelişmelerden etkilenir ve aynı zamanda etkiler. Konya da, Türkiye ekonomisi açısından bölgesel bir güç merkezidir. Konya'yı 8-10 vilayeti etkileyebilecek ve onlarla çok önemli bir sinerji meydana getirebilecek bir güç merkezi olarak değerlendirmeliyiz. Yeni teşvik sistemi bu merkez olma konumunu daha da güçlendirmektedir.''
TEŞVİK SİSTEMİ
Teşvik sisteminin dünyanın krizden çıkmaya başladığı bir dönemde uygulamaya geçirildiğini vurgulayan Ergün, ''Bu dönemde ABD'de çok ciddi firmalar ve finans kuruluşları batmıştır. Devlet el koymak durumunda kalmıştır. Türkiye bu krizde bunları yaşamadı. Yaşadığımız şey üretim, istihdam ve ihracat kaybıdır. 2008 yılında 130 milyar doların üzerinde ihracat yaptık, bu yıl 130 milyarın üzerinde ihracat yapamayacağız. Muhtemelen 100 milyar doların üzerinde bir ihracat rakamını yıl sonunda yakalayacağız'' dedi.
Bu dönemde istihdamda bazı kayıpların olduğunu ve bunu telafi edecek yeni tedbirler ortaya koyduklarını dile getiren Ergün, bazı sektörlerde bir miktar istihdam kaybı oluştuğunu ancak yine de ayakta olmalarının önemli olduğuna dikkat çekti.
Ergün, şöyle devam etti:
''Kriz sonrası için mutlaka ülkemizi dünyanın en avantajlı ülkesi hale getirmemiz lazımdı. Yatırımcıları çekecek bir cazibe oluşturmak gerekiyordu. İşte biz bu teşvik sistemiyle bu cazibeyi oluşturmaya çalıştık. Teşvik sisteminin ana hatları biliniyor. Ayrıntılarda ise bazı sektörlerde tadilatlara ihtiyaç olabilir. Bunun için yeni taleplere açık bir tutum sergilenmiştir ve gelen talepler değerlendirilmektedir.
Bu sistemden Türkiye maksimum düzeyde genel olarak yararlanacaktır. Hiçbir teşvik siteminin bütün illere ve ilçelere varana kadar her yeri canlandırması beklenemez. Bazı teşvikleri bazı illerimize yönlendirmek istesek de mümkün değildir. Çünkü orada alt yapı yoktur. Her ilimizin birden cazibe merkezi haline gelmesinin ne pratikte ne de teorikte imkanı yoktur. Ancak önemli olan maksimum faydayı almak. Bu bir promosyon dönemidir. Evet, bu 2010 yılı sonuna kadar devam edecek bir promosyon dönemidir. Yurt içi ve dışında ne kadar yatırımcıyı yatırıma teşvik edebilirsek bu bizim için avantaj olacaktır.''
Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin karamsarlık pompalayan odaklar olduğunu anlatan Ergün, ''Bir şey yapıyorsunuz 'efendim geç kaldınız'. Her şeyin bir hesabı kitabı var. Bu teşvik sitemi bundan 6-8 ay önce uygulamaya girseydi kim yatırım yapmak isterdi? Dünyadaki krizin nereye gideceği ve kimi nasıl etkileyeceğinin belli olmadığı bir dönemde istediğiniz teşvik modelini en cazip şekilde sunun, kim ilgi gösterdirirdi. Boşa giderdi'' şeklinde konuştu.
''ÇIKIŞ BAŞLAMIŞTIR''
Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sanayicinin güven endeksinde ve reel sektör güven endeksinde Şubat ayına göre Mart ayında artış var mı yok mu? Mart ayında bir basamak, Nisan ayında bir basamak daha ve Mayıs ayında bir basamak daha yukarı çıktık mı, çıkmadık mı? Gerçek bu. Kıyaslamayı bir önceki yıla göre yaparsanız aşağıdayız. Ancak bir önceki yıl Türkiye global krizin etkilerini henüz yaşamıyordu.
Mart ayında bir çıkış trendi başladı. Evet çıkış başlamıştır. Türkiye'de Mayıs ayından itibaren iyiye gidiş başlamıştır. O nedenle teşvik sistemi bugün işe yarayacak bir sistemdir. Artık Türkiye'de yatırımcının yatırım yapma isteğinin ortaya çıktığını görüyoruz. Yatırım için başvurular bize bunu göstermektedir. Türkiye avantajlı bir ülkedir, bu avantajları hep birlikte iyi değerlendirmemiz gerekmektedir.''
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...