Avukatı Mustafa Işık ile Antalya Adalet Sarayı'na gelen Ersoy, burada Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ne çıktı.
İfadesine adliyedeki çalışanlarla diğer vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle geç başlayan Bülent Ersoy, rahatsızlığı dolasıyla oturarak ifade verdi.
Söz konusu tarihte rahatsız olduğu için uçakta kemer bağlayamayacağını söylediğini anlatan Ersoy, "Çünkü ben 2 kere trafik kazası geçirdim ve emniyet kemeri yüzünden kazada çok zarar gördüm, bağırsaklarım dışarı çıktı. Ben emniyet kemerinin can kurtarması kadar, can aldığını düşünüyorum başıma gelen kazadan dolayı." dedi.
Ersoy, uçaktaki yetkililere geçirdiği ameliyat nedeniyle dikişlerinin olduğunu ve kemer takamayacağını söylediğini ancak kemeri takmayı daha sonra kabul ettiğini bildirdi.
Kemer taktığı için bir sorunla kaşılaşması halinde sorumluluğu kabul etmediğini yetkililere ilettiğini de aktaran Ersoy, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle uçağın kalkışını geciktirdiğini kabul ettiğini anlattı.
Uçakta ayağa kalkarak yolculara, "kusura bakmayın" dediğini belirten Ersoy, "Ayağa kalkıp özür diledim. Ondan sonra uçaktaki bazı kişler, 'Çok paran var ya özel uçak tutsaydın' dediler. Kimseye bir şey demedim ve sadece rahatsızlığımı dile getirdim." diye konuştu.
Hakkında, "kişilerin huzur ve sükununu bozma" sebebiyle dava açılmasına bir anlam veremediğini vurgulayan Bülent Ersoy, uçağa kendisinin polisi çağırdığını ancak buna rağmen, şimdi sanık durumuna düştüğünü kaydetti.
- "Şikayetçiyken sanık durumuna düştüm"
Uçaktaki bazı insanlarının birbirinden destek alarak, kendisini suçlamaya başladıklarını anlatan Bülent Ersoy, şunları söyledi: "Bu durumda özür diledim ve olay sırasında şikayetçiyken, sanık durumuna düştüm. Uçağın gecikmesiyle kişilerin huzur ve sükuneti bozulmaz, zaruri ve açık bir sorun, aksine medeniyet kurallarının bir gereğidir ve herkesten de özür diledim. Duyduğum bu konuya dair birinin şikayeti varmış, babası hastaymış, benim yüzümden 1 saat geç gitmiş babasının yanına ve 3 gün sonra da babası ölmüş, sanki babasının canını ben almışım gibi söylemiş. Ben mi öldürdüm babanızı bir saat geç kaldınız diye."
Ersoy, duruşma sırasında fotoğrafının çekilmesine de tepki gösterdi.
İfadesini tamamlamasının ardından duruşma salonun kapısında bekleyen adliye çalışanları ile sık sık fotoğraf çektiren Bülent Ersoy, daha sonra adliyeden ayrıldı.
- Olay -
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 3 Ocak 2015'te Antalya-İstanbul seferini yapan uçakta, uçuş hazırlığı esnasında yapılan anons ve ikazlara rağmen, şüpheli Bülent Ersoy'un emniyet kemerini bağlamadığı anlatılıyor. Uçağın bunun üzerine pist başına geri döndüğü, kapıların açıldığı kaydedilen iddianamede, yer görevlilerinin gelerek, şüpheliyi ikna etmeleri üzerine uçağın gecikmeli kalktığı ifade ediliyor. Bülent Ersoy'un, olay tarihinde 21.55'te kalkması gereken uçağın 22.35'te hareket etmesine sebebiyet verdiği ve müştekilerin huzur ve sükununu bozmasına neden olduğu kaydedilen iddianamede, şüpheli hakkında, TCK'nın "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçunu düzenleyen TCK'nın 123/1 Madde'si uyarınca, 3 aydan bir yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
aa
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...