ÇANKAYA'YA ÇIKAN ARKASINA BAKMAZ 

Başbakan Tayip Erdoğan Almanya yolunda gazetecilerin Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili sorularını cevaplandırdı. Özellikle kendi adaylığı konusundaki soruları cevaplandırırken son derece dikkatli bir dil kullanan Erdoğan, 'işaret' niteliği taşıyabilecek cümleler, hatta kelimeler kullanmaktan özenle kaçındı. Erdoğan, yeni dönemde Çankaya'da halkın değerleriyle devletin değerlerinin buluşacağını ve Çankaya'nın halka açılacağını söyledi. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı konusunda sorulan sorulara verdiği cevaplar şöyle:

Teşkilat yoklaması ile ilgili değerlendirmeler geldi mi?

Geldi. Bu gezi sırasında gidiş ve gelişte inceleyeceğim. Henüz açıp bakmadım.

İstişare sürecinde, en çok teşkilatların mı, milletvekillerinin mi, sivil toplum kuruluşlarının mı kanaatleri etkili olacak?

Harman yapacağız. İstişarenin özelliği bu. Ortaya çıkan sonuçları MKYK'da arkadaşlarımla birlikte değerlendireceğiz ve karar vereceğiz. MKYK düşüncelerini açıkladıktan sonra bana yetki verecek.

24 Nisan'daki Grup'ta kararı açıklayacak mısınız?

Öyle bir düşüncem var. İlla 24'ünde değil 25'inde de olabilir grup. Grubun illa Salı günü olması diye bir şey yok. Usul MKYK'da belirlenecek.

AĞAR'LA SALI'YA GÖRÜŞECEĞİM

Diğer partilerle görüşecek misiniz?

Salı günü saat 13.30'da DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'la görüşeceğim. Ağar'ın yaptığı açıklamalar, demokratik sürece yönelik olarak destekleyici mahiyette açıklamalardır.

367 mi?

Evet

Erdoğan, Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu ile görüşecek misiniz” sorusuna, “Neden olmasın” dedi.

'KARARIN KARARIMIZDIR'

'Başbakan Erdoğan, “18'inde karar netleşirse 25'ine kadar bunu gizli tutabilir misiniz” sorusunu, “Tutarım, hiç kuşkunuz olmasın” şeklinde cevaplandırırken, bu arada birilerinin çıkıp aday olabileceğini, ancak şu anda böyle bir havanın olmadığını söyledi. Erdoğan, milletvekillerinin kanaatleriyle ilgili olarak, “Genelde şöyle bir konsensüs var: Kararın kararımızdır, takdirine uyarız. Böyle bir hava var” ifadesini kullandı.

Baykal'la görüşme kapıları tümden kapandı mı?

Sayın Baykal bu işi çok çirkin mecraya götürdü. Şahsıma yönelik hakaretamiz açıklamaları oldu. Sayın Baykal'la da düşüncelerimi paylaşmak isterdim ama böyle düşünen biriyle neyi konuşacaksınız. Bülent Bey'in güzel bir lafı var: “Yumruğu sıkılmış bir elle nasıl tokalaşacaksınız”.

LİDERLER GİDİNCE PAYLAŞMA SÜRECİ BAŞLAR

Özal ve Demirel gittiğinde partilerinde sıkıntı yaşandı, AK Parti'de de yaşanır mı?

Güçlü bir liderseniz, siz gidince partiyi paylaşma süreci başlar. Rahmetli Turgut Özal'da ilk başta olmadı ama sonra yaşandı. Özal partiyi sahiplenmek isteyince olumsuzluklar yaşandı. DYP'de de aynısı oldu. Tansu Hanım partiyi güçlü tuttu.

GELEN, PARTİYİ SAHİPLENMELİ

Demirel Çankaya'ya çıkarken arkama bakmam dedi...

Aslında olması gereken o. Olması gerekeni söyledi. Ben daha agresifini söylüyorum: Lider öldü desinler. Yerine gelenin partiyi sahiplenip yerine götürmesi lazım.

EŞİM BİLE BİLMİYOR

Bu uçakta son seyahatiniz mi?

Arkadaşlarla konuştuk, yeni dönemde Cumhurbaşkanı'na tahsis edilen uçak havuz olacak. Başbakan'ın ayrı, Cumhurbaşkanı'nın ayrı uçağı olmayacak. Yeni Cumhurbaşkanı kabul etmeyebilir... Bunu arkadaşlarla konuştuk.

Yeni Cumhurbaşkanı çok mu uçacak?

Ondan hiç endişeniz olmasın.

Çankaya konusundaki düşüncelerinizi kimler biliyor, mesela Abdullah Bey?

Abdullah Bey bilmiyor. Eşim bile bilmiyor. Ne düşündüğünü bana net olarak söyledi, ama bilmiyor.

ABDULLAH BEY'LE BİZ KARDEŞiZ

Abdullah Bey'le 4 yıl önce anlaşma yaptığınıza ilişkin bir şehir efsanesi var?

Öyle bir anlaşma yok. Abdullah Bey'le partiyi kurduğumuzdan beri bir sistem kurduk. Şu ana kadar kardeşlik bağlarını aşındıran bir şey olmadı. Bundan sonraki süreçte de en ufak bir şey olmaz. Bir soru üzerine Erdoğan, “Buradan ayrılıp Çankaya'ya gittiğiniz zaman siyasi kimliğiniz geride kalmıştır. Siyaset hafıza kayıtlardında kalmıştır. Nerede gün ışığına çıkar? Seçim sandığında. Vatandaş olarak gidip oyunuzu kullanırsınız. Tabii oyunuzu aleni olarak göstermeden... Böylece birliği bütünlüğü sağlarsınız” dedi.

Rejim tehlikede olsa yabancılar gelir mi?

Başbakan Erdoğan, yabancı sermayenin, ancak huzurun hakim olduğu ülkelerde yatırım yaptığını söyledi. Erdoğan, Almanya'nın Hannover kentindeki kongre merkezinde Türklere hitaben yaptığı konuşmada, Antalya Havalimanı işletmesinin Fraport AG tarafından kiralandığını hatırlatarak, “17 yıllığına 3.2 milyar dolar verdiler. Bu, rekor bir rakamdır. Rejim tehlikede olsa yabancı sermaye gelip ülkede yatırım yapar mı? Huzurun olduğu, bu tür tehlikelerin olmadığı ülkeye sermaye girer. Ülkemiz, huzur ülkesidir. Kim Türkiye'yi korkular ülkesi olarak gösteriyorsa, halkımıza ve vatanımıza yanlışlık yapar” dedi. Türkiye'de gayrisafi milli hasılanın geçen 4 yıl içinde 5 bin doları aştığını ve 2013 yılında da 10 bin dolara ulaşmasını hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, “10 bine ulaştığımız anda bizi tutana aşkolsun” dedi. Almanya ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin de 20 milyar avro civarında olduğuna işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin, ürettiği ürünlerin yüzde 70 ila 75'ini AB ülkelerine gönderdiğini söyledi. Yaklaşık 1. 5 milyarlık Arap nüfusunun Türkiye'yi köprü olarak gördüğünü, eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da kendisine medeniyetler ittifakının eş başkanlığını teklif ettiğini hatırlatan Erdoğan, kendisinin de bunu kabul ettiğini anlattı. Erdoğan, “Bizi bu konuda da eleştiren bazı zavallılar var. Bunların dikili ağaçları yok. Tabuları var. Şimdi tabuları yıkıldığı için rahatsızlar” dedi.

Er kişi niyetine diyecekler

Başbakan Erdoğan, makam ve mevkinin gelip geçici olduğunu belirterek, “Her zaman söylüyorum, Başbakan olsan ne yazar Cumhurbaşkanı olsan ne yazar” dedi. Erdoğan, Almanya'nın Hannover kentinde bu ülkede yaşayan Türklerle bir araya geldi. Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçimine değinen Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizlerin de merakı var. Ona da cevap vermek mecburiyetindeyiz basın mensuplarının da olduğu gibi.

Hep diyorlar ki illa Cumhurbaşkanlığını açıklayın. Sevgili vatandaşlarım bakınız bizim derdimiz ne biliyor musunuz? Makamlar, mevkiler değil. Bizim değerlerimizde öldün seni koyacakları yer, 2 metre küp yer. En fazla yeri ben alırım ha... 1.85 boya sahibim. Ve getirip musalla taşına koydukları zaman 'er kişi niyetine' diyecekler. Başbakan niyetine demeyecekler ki Cumhurbaşkanı niyetine demeyecekler.”

Yeni Şafak