AMERİKAN CNN televizyonu Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinin 20 km güneyinde terör örgütü PKK’nın uzantısı PYD kontrolündeki Suriye’nin Ayn İsa beldesindeki bir kampta tutulan terör örgütü DEAŞ militanlarının eşleriyle konuştu. Fransız Saida, DEAŞ’lı eşinin ölümünün ardından ülkesine geri dönmenin hayalini kuruyor. Suriyeli İngilizce öğretmeni May, Türkiye’ye kaçmak isterken uğradığı Rakka’da Faslı bir DEAŞ’lıya aşık olup kalmış. Endonezya’dan gelen üç kızkardeş ise DEAŞ’ın bedava sağlık ve eğitim vaadine kandıklarını söylüyor.
Saida, Fransa’nın güneyindeki Montpellier’den. DEAŞ’ın güçlü, dindar bir erkekle yeni bir hayat kurma vaadiyle ‘Halifeliğe’ katıldığını söylüyor. Rakka’ya gelince ‘madafa’ diye adlandırılan kadınlar lojmanına yerleştirildiğini anlatan Saida, şöyle devam ediyor: “Buraya geldiğinizde bir CV hazırlıyorsunuz, yaşınız, adınız, kişilik özellikleriniz, nasıl birini aradığınız. Erkekler de CV yolluyor. Çöpçatanlık gibi. 15-20 dakikalık görüşmeler oluyor, sonra ‘evet’ ya da ‘hayır’ diye karar veriyorsunuz. İkiniz de kabul ediyorsanız evleniyorsunuz. Çok hızlı oluyor.” Saida, Yasin isimli bir DEAŞ’lıyla evlenmiş. 14 aylık bir oğlu var. Rakka’dan kaçabilmek için bir çobana 6 bin dolar ödediğini söylediği eşi Yasin ise kaçarken hayatını kaybetmiş. DEAŞ’lı kadınların tutulduğu kampta çiçekli bir başörtüsü ile gezen genç kadın şimdi ülkesine geri dönmek istiyor. Hayali Akdeniz’de bir plajda bikiniyle denize girmek. “Hayatı seviyorum. Çalışmayı seviyorum. Kot pantolonumu seviyorum. Makyajı seviyorum, anne, babamı seviyorum. İstediğim tek şey geri dönmek, arabamı almak, seyahat etmek” diyor.
May, Humuslu bir İngilizce öğretmeni. Türkiye’ye kaçmaya çalışırken yolu Rakka’ya düşmüş. İlk eşinin bir keskin nişancı ateşiyle ölmesinin ardından karar vermiş kaçmaya. Çocuklarıyla Rakka’daki bir arkadaşının evine sığındığında, kapı komşusu Bilal ile tanışmış. May, Bilal için ‘Sanırım onu bana Allah yolladı’ diyor. Şimdi Kobani’de tutulan Bilal’in barışçıl, savaş istemeyen biri olduğunu anlatıyor. Rakka’da birçok kadının kendisi gibi şanslı olmadığı da söylüyor. “Avrupalı kadınlar DEAŞ’a geldiğinde kendilerine güçlü, silahlı, onları koruyabilecek Avrupalı erkek arıyorlar. Tıpkı filmlerdeki gibi. Ama çoğu düş kırıklığına uğruyor; çünkü üç ya da dört gün sonra ya da bir ay sonra boşanıyorlar.” Bir kadının altı kez boşanıp evlendiğini anlatan May, yargıcın kadını kırbaç ya da hapisle tehdit ettiğini aktarıyor.
Endonezya’nın başkenti Cakarta’dan Rakka’ya gitmek için servet ödeyen üç kızkardeş, ‘Müslüman dindar erkek’ sandıkları DEAŞ militanlarından düş kırıklığına uğramış durumda. “Allah için cihat diyorlar, ama sadece kadın ve seks peşindeler. İğrenç. Bir dulla evlendiklerinde binlerce dolar aldıklarını duydum. Sabah evlenmek istediklerini, akşamdan haber veriyorlar” diyor.
Nur, özellikle kadın lojmanında yaşanan kavgalardan ve çekişmelerden şoke olmuş. “Lojmandaki kadınların tavrı, İslam’dan çok uzak. Sert mizaçlılar, dedikoducular, birbirlerine bağırıyorlar, arkalarından konuşuyorlar, dövüşüyorlar. Çok şaşırmıştım.” Rahma’nın kanseri ve Fina’nın bilgisayar eğitimi için Rakka’ya geldiklerini söyleyen üç kadın şimdi Endonezya’ya dönmenin yolunu arıyor.
Terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’nin ana unsur olduğu SDG’nin Rakka’ya yönelik ABD destekli operasyonu olanca şiddetiyle devam ederken daha fazla DEAŞ’lı ve eşinin kaçması bekleniyor. DEAŞ’a kaçan bu kadınların ise bir gün eski hayatlarına dönüp dönemeyeceği bilinmiyor.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...