DEMOKRASİYE MÜDAHALE! 

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil zaafiyetinin bulunduğunun öne sürüldüğü ve Başbakan Erdoğan'ın aday olamayacağı şeklinde ifadelerin yer aldığı bildiriye en büyük tepki TBMM Başkanı Bülent Arınç ve siyasi parti liderleri verdi. TBMM Başkanı Arınç, “YÖK'ün bildirisine cevap vermeyi bile gerek gerek duymuyorum” derken, DYP lideri Ağar, TBMM'nin meşruiyetinin tartışma konusunun dahi yapılamayacağını kaydetti. Anavatan lideri Mumcu da, bildirinin demokrasiye açık bir müdahale olduğunu dile getirdi.

TAKDİR MECLİS BAŞKANI'NIN

Meclis Başkanı Arınç ise kendisini ziyaret eden bazı milletvekillerine “Anayasa'nın 96. maddesine göre toplantı yeter sayısı bellidir. 184 milletvekili bulunduğu zaman toplantı açılır. Ben oturumu yönetirken 184 milletvekili gördüğüm anda oturumu başlatırım. Burada takdir yetkisi Meclis Başkanı'ndadır” diye konuştu. Arınç, Teziç tarafından okunan rektörler bildirisinde yer alan 367 iddialarına cevap bile vermeye gerek duymadığını belirterek, “Bugüne kadar yapılan seçimlerde 367 aranmamıştır. Bundan sonra da aranmayacaktır. Bu iddialara cevap bile vermeye gerek duymuyorum. Bu bildiri hazırlayan rektörlerin büyük çoğunluğu ise tıp, biyoloji ve mühendislik alanında uzmanlık sahibi insanlardır. Bu kişilerin hukuki bir konuda demeç vermelerini doğru bulmuyorum” dediği öğrenildi.

YÖK SİYASİ DAVRANDI

Rektörler Komitesi Yönetmeliği'nin 2. maddesini okuyan Arınç “Komitenin amacı üniversiteler ve Yüksek Teknoloji Enstitüleri arasında işbirliğini sağlamak, uygulamalarda uyumu gerçekleştirmek, Yükseköğretim Kurulunun yetkili olduğu konularda bu kurula önerilerde bulunmaktır. Rektörlerin görevi siyaset üretmek değil, bilim üretmektir” dedi.

Herkes kendi işine baksın

ANAVATAN lideri Erkan Mumcu ise, YÖK Rektörler Komitesi'nin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bildirisinin “demokrasiye haksız bir müdahale” olduğunu söyledi. Erkan Mumcu, Anayasal kurumların öncelikle Anayasa ile belirlenen görevlerini yerine getirmeleri gerektiğini söyledi. Bu kurumların Anayasa'dan kaynaklanan ayrıcalıklarını demokratik düzeni zorlayıcı tutumla kullanmalarını doğru bulmadığını ifade eden Mumcu, “Yani YÖK işine baksın, siyaset kendi işine baksın, yargı kendi işine baksın. Burası demokratik hukuk devleti. Kimin vazifesinin ne olduğu bellidir” diye konuştu. YÖK bildirisinin “basit bir görüş açıklama” olarak görülemeyeceğini belirten Mumcu, “Benim anlayışımda bu açıklama, demokrasiye müdahaledir ve haksız bir müdahaledir. Kimse üstüne vazife olmayan işleri üstlenmeye kalkmasın” dedi. Mumcu, değerlendirmesini kurumların Anayasal yetkileri üzerinden yaptığını kaydetti.

Sadece milletin iradesini tanırız

DYP lideri Mehmet Ağar da, TBMM'nin meşruiyeti ve hukukiliğinin tartışılamayacağını söyledi. Ağar, bu konunun herkes tarafından dile getirildiğini belirterek, şunları kaydetti: “Sonuç olarak seçim yapılmış. Bugün 4. 5 senedir görevde olan bir meclis vardır. TBMM'nin meşruiyeti ve hukukiliği ise tartışılmaz.“

Ağar, “Demokrasi yanında olmak başka bir şey, dayatmacı tavırlar içinde olmak başka bir şey. Tepeden inmeci tavırlar içinde olmak da başka bir şey. DYP'nin meseleye bakış açısı, demokrasi ve hukuk çerçevesi dışında söz konusu olamaz. DYP, demokrasi içinde her türlü dayatmaya karşıdır. DYP demokrasi içinde iradenin millette olduğuna inanır. Milletin iradesi dışında, hiçbir gücü bizim kabul etmemiz söz konusu değildir. Meseleye bakış açımız budur“ dedi.

Meclis'e çatan YÖK kendi eksik toplandı

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in önceki gün “olağanüstü” topladığı Rektörler Komitesi, eksik katılımla yapıldı. Toplantıya İstanbul Ticaret Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ateş Vuran, Koç Üniversitesi Rektörü Attila Aşkar, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu'nun da aralarında bulunduğu 15 kişilik bir rektör grubunun katılmadığı belirtildi. YÖK yetkilileri ise katılım konusunda Rektörler Komitesi için herhangi bir yoklama yapılmadığını belirtti. Teziç, ortak metinle ilgili kararın oybirliği ile alındığı söylemişti. Ancak toplantıya katılan rektörler Teziç'in hiç bir oylama yaptırmadığını, sadece önceden hazırladığı metni okuduğunu belirtti.

YENİŞAFAK