E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Doktorlar Erdoğan'ı Kınadı İstanbul Tabip Odası: Kürtaj Cinayet Değildir, Dil Sürçmesi Olmasını Diliyoruz!

Başbakan'ın kürtaj ve sezaryen açıklamasına doktorlardan tepki büyüyor.

28.05.2012 - 16:26
Doktorlar Erdoğan ı Kınadı

Türk Tabipler Birliği ilk açıklamayı yaparken, İstanbul Tabip Odası ve Türk Jinekoloji Derneği de: 'Sezaryeni yapan hekimlerin de cani olmasını gerekli kılan bu tanımlamayı kırıyor ve bir dil sürçmesi olmasını diliyoruz.' dedi.
Birlik'ten yapılan yazılı açıklamada, kürtajın erkeğin, devletin kadın bedeni üzerindeki vesayetinin kaldırılması anlamına geldiği savunuldu.

“Kürtaj hakkı; kadınların kendi bedenleri ve doğurganlıkları üzerinde söz sahibi olmasının ayrılmaz bir parçasıdır” ifadelerine yer verilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Kürtajın yasal süresi, pek çok ülkede 12 hafta iken Türkiye'de 10 haftadır. Ne var ki, sağlık kuruluşları fiili olarak kürtajı sekiz haftaya kadar yapmakta ve yasal hak açıkça devletin sağlık hizmetleri kanalı ile ihlal edilmektedir. Uzun süredir fiilen yürürlükte olan kürtaj hakkı gaspının, önümüzdeki süreçte bir yasaklamaya dönüşmesinden endişe duymaktayız. Sezaryen ise bir doğum yöntemidir. Doğumun ne yolla yapılacağı annenin ve çocuğun sağlığı göz önünde tutularak planlanır. Bu konuda devletin müdahalesi abesle iştigaldir. Başbakanın değerlendirmesi ise bilimsel olmaktan uzaktır.”

BASIN TOPLANTISI YAPILACAK

Türk Tabipler Birliği ayrıca internet sitesinden Çarşamba günü de bir açıklama yapacağını ve basın toplantısı ile görüşlerini kamuoyuyla paylaşacağını belirtti.

KADIN HEKİMLER DE TEPKİLİ

Türk Tabipler Birliği'nin internet sitesi aracılığıyla Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu da açıklamalarda bulundu. Kadın hekimler açıklamalarında şu sözlere yer verdi;

Kadınların kaç çocuk doğuracaklarını, nasıl doğuracaklarını belirlemeye kadar varmış olan baskılar, kadın mücadelesinin tüm kazanımlarına uzanacak gibi görünmektedir. Bu açıklama; “en az üç çocuk doğurun, o da yetmez beş çocuk” çağrısıyla kadınları eve kapatmaya yönelik dayatmanın, gerekirse kürtaj yasağı ile ve zor yoluyla uygulanmak istediğinin de göstergesidir.

Failleri hala bulunmamış olan Uludere ile kürtaj arasında benzerlik kurulması, hem Uludere’de yakınlarını kaybetmiş olanların üzüntüsüne aldırmamak, hem de hedef saptırmak anlamını taşımaktadır. Bu iki durum arasında fark görememek mümkün değildir.

Kadınlarla erkeklerin eşit olmadığına inanan, bunu her fırsatta dile getiren iktidarın amacı, kadınları aile içinde ikincil konuma hapsetmek, sermayeye ucuz, güvencesiz işgücü oluşturmak, boğaz tokluğuna çalışacak binlerce işsiz yaratmaktır. Gereğinde savaşa sürülecek askerler olarak hazırlanacak işsizler ordusunun iyi bir eğitim sistemine ihtiyacı olmayacağı, eğitim sistemindeki değişikliklerle ortaya konmuştur.

Suç olan kürtaj değil, kadınların hayatlarını riske atacak tehlikelere zorlamaktır.

Kürtaja sınırlama getirmek, erkek egemenliğinin, AKP’nin muhafazakar politikaları yoluyla ev içinde kadın emeği üzerindeki baskıları arttıracağını, kadınların emeklerine el konmasının yanında, bedenlerine de el konarak kadın düşmanlığını katmerlendireceğini göstermektedir.

Kürtaj hakkı erkeğin /devletin kadın bedeni üzerindeki vesayetinin kaldırılması hakkıdır.

İSTANBUL TABİP ODASI: "KÜRTAJ CİNAYET DEĞİLDİR"

"Yurttaşlarımız bu hakka kavuşmadan önce, yani kürtaj yasakken, istenmeyen gebeliklerin şimdiki gibi hastanelerde ve gerekli sağlık koşullarına sahip yerlerde değil, köşede bucakta, bilgisiz kimseler tarafından, rahime olmadık maddeler sokularak sonlandırılmakta olduğunu ve bu tür girişimlerin sıkça anne ölümleriyle sonuçlandığını hatırlatmak isteriz"

İstanbul Tabip Odası, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri üzerine başlayan "Sezaryen" ve "Kürtaj" tartışmalarına yönelik konunun uzmanlarının katıldığı bir toplantıyla açıklama yaptı. Ortak basın açıklamasını okuyan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Atıl Yüksel, Başbakan Erdoğan'ın 25 Mayıs 2012'de gerçekleştirilen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı ile 26 Mayıs 2012 tarihinde yapılan AKP Genel Merkez Kadın Kolları 3. Olağan Kongresi'ndeki sözlerini hatırlattı.

HEKİMİ VE KURUMLARI CEZALANDIRMAYA YÖNELİK UYGULAMA YARAR SAĞLAMAZ

Tüm dünyada ve Türkiye'de sezaryen oranlarında artış görüldüğünü vurgulayan Yüksel, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) önerdiği yüzde 15'lik sezaryen oranlarının hiç bir ülkede tutturulamadığını ve artışın sürdüğünü dile getirdi. Yüksel, "Sezaryen, tıbbi gereklilik halinde anne ve bebek yaşamını kurtarıcı bir operasyondur. Tıbbi gereklilik dışında sezaryen oranlarının azaltılması için tüm dünyada çalışmalar sürdürülmektedir. Bu çabalara karşın, anne isteği ile sezaryen yapılması yine pek çok Batı ülkesinde yasal olarak uygulana gelmektedir" diyerek, Türkiye'de ortalama sezaryen oranlarının yüksek olduğunu ve düşürülmesi için önlemler alınması gerektiğini söyledi. Sezaryen oranlarının düşürülmesi için 2 yıl önce TJOD'un Sağlık Bakanlığı ile ortak bir çalışma yaparak, konuyla ilgili önerilerini sunduğunu anlatan Yüksel, "Sezaryen oranlarını düşürmeye çalışmak önemli olmakla beraber, bunu gerçekleştirmeye yönelik uygulamaların hasta hakları ile hekimin hukuki sorumluluğunu ihlal etmemesini sağlamak da önemlidir. Hekimi ve kurumları cezalandırmaya yönelik uygulamaların ise bir yarar sağlamayacağı açıktır. Bugün tüm dünya yüksek sezaryen oranlarını tartışmakta ve çözümler aramaktadır. Sorun yalnızca ülkemize özgü olmayıp, bir insan hakkı olan 'üreme hakkı' ile de yakından ilişkilidir" diye konuştu.

DİL SÜRÇMESİ OLMASINI DİLİYORUZ

Prof. Dr. Yüksel, konunun uzmanı olan kurumları sıralayıp, bu kurumların da sezaryen oranlarının yüksek olduğu ve düşürülmesi gerektiğini kabul ettiklerini belirterek, "Ancak bu kabul camiamızı hayretler içinde bırakan 'Sezaryeni bir cinayet olarak görüyorum' cümleciğini kabul etmek anlamına gelmemektedir. Sezaryen bir tıbbi müdahale olup, cinayet olarak tanımlanamaz. Tıp dışı çevrelerin sezaryen oranlarındaki artışı sorgulama ve eleştirme haklarını kabul etsek de, Başbakan ya da bir başka siyasetçinin sezaryeni bir cinayet olarak tanımlamasını çok yadırgıyoruz. Sezaryeni yapan hekimlerin de cani olmasını gerekli kılan bu tanımlamayı kınıyor ve bir dil sürçmesi olmasını diliyoruz" dedi.

KÜRTAJ YASAKLANIRSA, GİZLİ KÜRTAJ YAPILAN YERLER OLUŞUR

Kürtaj konusunu da değerlendiren Yüksel, Türkiye'de isteğe bağlı düşük uygulamalarının 1983 yılında kabul edilen "Nüfus Planlaması Kanunu"na göre yapıldığını ve bu kanuna göre Türkiye'de 10 haftaya kadar olan gebeliklerin isteğe bağlı olarak sonlandırılabildiğini kaydederek, 10 haftadan sonraki gebeliklerde ise anne ve bebeğin hayatını tehdit eden durumlarla karşılaşıldığında gebeliğin sonlandırılabileceğini vurguladı. Yüksel, kürtajın bir aile planlaması yöntemi olmadığının altını çizerek, "Ülkemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum camiasının olgunlaşmış, düşüncesi budur. Kürtaj, istenmeyen gebeliklerin önlenemediği ve modern aile planlaması yöntemlerinin uygulanamadığı durumlarda, gebenin ve eşinin isteği ile 10'uncu haftanın altında yasal olarak uygulanan bir girişimdir. Yasalarımızın yurttaşlarımıza hak olarak sunduğu 10 hafta altındaki kürtaj uygulamalarının 'cinayet' olarak tanımlanmasından duyduğumuz rahatsızlığı dile getiririz. Kürtaj, cinayet değildir. Bugüne kadar binlerce vatandaşımız, sosyal ve ekonomik açıdan uygun durumda değillerken oluşmaya başlayan gebeliklerinde yasaların onlara verdiği hakka dayanarak ve kendi istekleriyle gebeliklerine son verdirmişlerdir. Yurttaşlarımız bu hakka kavuşmadan önce, yani kürtaj yasakken, istenmeyen gebeliklerin şimdiki gibi hastanelerde ve gerekli sağlık koşullarına sahip yerlerde değil, köşede bucakta, bilgisiz kimseler tarafından, rahime olmadık maddeler sokularak sonlandırılmakta olduğunu ve bu tür girişimlerin sıkça anne ölümleriyle sonuçlandığını hatırlatmak isteriz. Bu 20-25 senenin Türkiyesi" diye konuştu. Kürtajın yasaklanması durumunda olacakları anlatarak, "Açık konuşmak lazım. Gizli kürtaj yapılan yerler oluşur bir süre sonra. Bu yerlerin kalitesini denetlemekle ilgili ciddi problemler oluşur. Bunların bir kısmı medikal tıbbi profesyoneller tarafından çalıştırılır, bir kısmı da, esas problem orada başlar, yetkin olmayan insanların, gebeliği hiç hoş olmayan yöntemlerle tahliye etme çabalarına doğru tekrar geri dönebilir. bunlar da anne yaşamıyla ilgili ciddi riskler getirir" dedi. Yüksel, kürtajın, kadın doğum hekimlerinin severek yaptığı bir iş olmadığının da altını çizdi.

VATANDAŞIN KAÇ SAYIDA ÇOCUK SAHİBİ OLACAĞI BİR BAŞBAKANIN TAYİN EDECEĞİ BİR ŞEY DEĞİLDİR

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selçuk Erez de, "3 tane çocuk sahibi olmamız öneriliyor. Vatandaşın kaç sayıda çocuk sahibi olacağı bir politikacının, bir başbakanın tayin edeceği bir şey değildir. İnsanın kendi çok özel koşullarına ve ekonomik durumuna göre kadın ve erkek arasında saptanacak ve uygulanacak bir şeydir. 'Nüfusumuz azalıyor, asker lazım' gibi argümanlar gereçrli değildir, insanın saptayacağı çocuk sayısında" diye konuştu.

NORMAL DOĞUM ÜCRETİ, SEZARYEN ÜCRETLERİNDEN DAHA FAZLA

Dr. Hasan Fehmi Yazıcıoğlu da, "İşin ekonomik yönüyle ilgili olan açıklamalar da doğru değil. Bugün özel olsun ya da performans olsun normal doğumun puanları ya da ücreti, sezaryen ücretlerinden daha fazla. Bu özelde çalışan hekimler için de, kamuda çalışıp performans alan hekimler için de geçerli. Yani normal doğum yaptıran bir hekim, sezaryen yaptıran bir hekimden daha fazla ücret talep ediyor" dedi. Dr. Faruk Buyru da, "Sezaryen gereğinde yapılmadığı taktirde cinayet işlersiniz, o zaman cani olursunuz. Bugün bizi cinayetle, canilikle suçlayanlar, yarın, öbür gün normal doğum için ısrar eden bir aile olduğunda bebek ya da anne kaybının sorumlusu olarak karşımıza çıkacaklar" dedi.

YADIRGADIK

Başbakan Erdoğan'ın, bu açıklamayı yapmadan önce Tabip Odası'yla görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine ise İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, "Bizden bir fikir alma durumu söz konusu olmadı. Bu muhtemelen Sayın Başbakan'ın kendi çevresindeki belki doktor milletvekilleriyle ya da Sağlık Bakanı ile konuşarak bir bilgi almış olma ihtimali var. Bu özellikle 'Sezaryen bir cinayettir' cümlesinin, benim kanaatim, bir dil sürçmesi olduğu şeklindedir. Çünkü, aslında kürtajı, yani sonuçta bir canlıyı ortadan kaldırıyorsunuz anlamında bir şey ifade etmeye çalışmıştır. Ama sonuçta bir sohbet arasında 'Kürtaj aslında bir cinayet sayılır' gibi normal bir vatandaşın böyle bir şey söylemesini biz yadırgamayız. Ama Başbakanlık gibi bir konumda 'Cinayettir' şeklinde bir ifadenin kullanılmasını doğrusu biz çok yadırgadık" diye konuştu.

aa

YORUMLAR
Toplam 19 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
FRONTAL 31 Mayıs 2012 Perşembe 15:24

HÜLYA cıgım tabiki herşeyın başı ve ıyı olması için egitim şart fakat nolursun sen öykulü anlatma nolursun TOTEM inde dedıgı gıbı senin öykulerını anlamak için göbegımız çatlıyor guzel kardeşim konu çok basıt zaten tartışmaya degmez ınsnalar bılınçli olsun iyi korunsun kurtajada gerek kalmasın.Bınalarıda mutahıtler ellerıne vıjdanlarına koyup öyle yapsın nasıl onların canı kıymetlı ise herkesın canıda okadar kıymetlıdır,bunun içinde iyi egitim ve empatı kurmak çok önemli saygılarımla.

Yorumu oyla      24      10  
hulya 31 Mayıs 2012 Perşembe 11:20

"FRONTL" Kalitesiz bina yapmak cinayettir,kürtaj yapmak da cinayettir TABİKİ.Of of illede öyküleyici anlatacağım al işte bir gün öykülü anlatmamayım dedim anlatmak istediğim anlaşılmadı:))FRON..Yanisi ucu açık bir mesele böyle sınırlar içine hapsedilemez,taaa erkekde gezen SPERM'i korumaya kadar gider ki öyleyse biber gazı ile öldürülen genç arkadaşımızda kaç çocuk onunla birlikte ölmüştür e kadar varır olay.İyi binada kürtajsız hayatda iyi eğtimden geçer.

Yorumu oyla      20      12  
FRONTAL 30 Mayıs 2012 Çarşamba 17:01

Sevgili hülya kerdeşim "kalitesiz bina yapmak bir cinayettir" adını tartışmA konusu koydugun başlıkta tartışılacak bı durum yok zaten konun içindede cevabını vermışşın,bu konuya kımse hayır cınayet deıldır dıyecek kadar ebleh ve mantıksız oldugunu sanmıyorum tabıkıde kalıtesız bina ev yapmak cınayete teşebbustur,orda ınsanlar yaşıyacaktır ınsanların saglıgını duşunerekten yapılması gerekıyor bınaların saglam ve dayanıklı olması lazım ben bunda tartışılacak bı durum görmuyorum saygılarımla.FRONTL

Yorumu oyla      27      10  
hulya 30 Mayıs 2012 Çarşamba 13:59

"Kalitesiz bina yapmak bir cinayettir" hadi tartışın:))

Yorumu oyla      18      16  
FRONTAL 30 Mayıs 2012 Çarşamba 13:54

Aç ınsanı kımse görmuyor bızler 21. yuzyılda yaşıyoruz ve bolluk içindeyız teknolajıden faydalanabılıyoruz herşeyımız 4x4 ve yınede şukredmıyoruz ordakı ınsanlar daha elektırıgı kullanamıyor AVM lrden haberlerı yok ınternet dıye bı kavram yok bılmıyorlar ve halen kuyudan su çekıyorlar bunları turkıyede yaşıyan en fakır dedıgımız ınsan yaşıyor bıraz şukredelım nankörlük etmıyelım bu bı gercek TÜRKİYE bolluk içinde ve hıç bışıden mahrum deılız çok şukur. saygılarımla FRONTAL.

Yorumu oyla      22      10  
FRONTAL 30 Mayıs 2012 Çarşamba 13:51

leri var ve demışşın mılet aç karnını doyurduda 3 çocuk kaldı dıye bunada şöyle bir örnek vereyım tanıdım bı akrabagım çocuklarına bakamadıgı için çocuk esirgeme yurduna vermıştı sonra bı sure sonra devlet her çocugu için ona 500 tl yardım ettı sen çocuguna bak yurda verme bız masraflarını karşılarız dıye şimdi adam 1500 tl devletten çocuk parsı alıyor kendısıde çalışmayıp çocuklarına bakıyor ve soruyorum turkıye cumhurıyetı devletınde kım açlıktan ölmüş?Heralde Afrıka ülkesinde yaşıyan bı suru-

Yorumu oyla      22      10  
FRONTAL 30 Mayıs 2012 Çarşamba 13:47

Özellikle üniversıtede okuyan bı çok gencımız evlılık dışı ilişki yaşadıkları için sıkca kurtaj yaptırıyor bunu bana kımse savunamaz!başbakanımız anne hamıle ama bebek karnında ölmuş yok ölü bi şekılde bebek anne karında kalsın mı demişki dr lar tepkı verıyor? Ve egerkı kürtaj bebek saglıklı iken yapılıyor ise cinayettir aksi taktırde egerki bebek ölmuş ise annenınde hayatı tehlıkeye gırer.Ve 12:45 de yorum yapan kardeşim benimde bir çok ınsan gıbı AKP nın tasvık ettıgım ve etmedıgım bi çok yön-

Yorumu oyla      22      10  
FRONTAL 30 Mayıs 2012 Çarşamba 13:41

Kulaktan kulaga diye bir oyun vardır bırısı arkadaşının kulagına bır seferde bı söz der fakat tekrar etmez artık ne anladıysan sende bı başka arkadaşına dersin oda ne anladıysa başka bir arkadaşının kulagına der işte bızım turk mılletımızde böyledır bır cumle kurarsın o kulaktan kulaga kendı orjınallıgını yıtırır, 1. kurtaj iyibir şey deildir tabi, fakat bebek anne karnında hayatını yıtırmıştır kalp atışı oluşmamıştır ozaman gereklıdır.Ama öyle bir toplum haline geldikki özellikle üniversıtede -

Yorumu oyla      23      10  
Misafir 30 Mayıs 2012 Çarşamba 12:45

millet aç karnını doyurdu üç çocuk kaldı.kendının tuzu kuru tabii.asgari ucretli karnını doyuramazken ,ne çocugu. kımın nasıl ne kadar çocuk doguracagının derdıne düşecegıne kendını ilgilendıren işlere baksın.şimdıde tıp adamımı oldu ? hangi engın bilgileri ile buna karar veriyor.sezeryan gerekli ise olacakdır.ugraştıkları şeye bak yazıklar olsun....

Yorumu oyla      18      10  
Misafir 30 Mayıs 2012 Çarşamba 01:10

Kürtaj,atom kadar tehlikelidir bir ülke icin.Türk milleti uyanik ol ayak oyunlari yapiliyor senin icin..!

Yorumu oyla      19      12  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Jinekologlar da O Tartışmaya Girdi:
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Genel Başkanı Prof. Dr. İsmail ...
Organ Kaçakçılığında Dehşet Tablosu:
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yasa dışı organ mafyasının, her yıl 10 bin ...
Prof Küçükasta'dan Altın Tüyolar:
Gerçi yaz bir türlü gelemedi ama hâlâ umudumuz var. Kadınlar başta olmak ...
 
Ve Resmen Başladı
Sağlık Bakanlığı'nın doktor ve hemşire açığını kapatmak amacıyla hayata ...
O Yasa Yürülükte
Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik ...
Bakanlık Araştırmış:
Sağlık Bakanlığı verilerine göre kürtaj yaptıran kadınların sayısı son ...
 
Erdoğan'ın İşareti Yetti
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Gereksiz yere sezaryen oranlarını çok yükseltmiş ...
Gebelikte İlişkiden Korkmayın
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. ...
Dar Kot Giyenler Dikkat!
Sürekli olarak çok dar pantolon giyme alışkanlığı olan kişilerin sağlığı tehlikede...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
galatasaray
twitter
dolar
barcelona
DEAŞ
Kobani
mehmet özkan
kardeş
kardemir karabükspor