ABD temaslarını geride bırakan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iç ve dış gündeme yönelik; “Görüşmelerde Irak ve Suriye en öne çıkan konular oldu. Genel olarak atmosfer olumlu istikamette... Ayrıca Rıza Zarrab, İzmir’de tutuklu olan papaz gibi konuları masaya yatırdık. 16 Mayıs’ta geldiğimizde korumalarla ilgili konu vardı. Adalet Bakanlığımız takibini yapacak." dedi.
ARAKAN SESSİZLİĞİ SÜRÜYOR
Arakan konusuna gelince. Dünya maalesef bu konuda halen sessiz. Arakanlı Müslümanlarla ilgili biz bir toplantı yaptık. Bu toplantıya Reisicumhur noktasında bir ben katıldım, bir de İran Cumhurbaşkanı... Genel itibarıyla katılımcılar düşük düzeydeydi. Kim nasıl bir noktaya gelecek, tam olarak ne yapacak? Görünürde henüz ciddi bir şey yine yok.
ABD’YLE AYNI FİKİRDEYİZ
Irak’ta yapılacak referandum önemli gündem maddesiydi. Bu işin üzerine gitmeliyiz. Irak Anayasası zaten kararını verdi. “Attığınız adım yanlıştır. Geçerliliği yoktur” kararını vermiştir. Ama hala direniyorlar. Yalnız gördüğümüz kadarıyla ABD bizimle aynı düşünüyor. Yapılan işin yanlış olduğu, bunun olamayacağı vurgulandı. Tabii İran ile görüşmemiz çok önemli. İran’ın kararı bizimle örtüşüyor. Geleceğe yönelik bazı yaptırımlar konusunda İran ile adımları atmamız lazım ki geri adım atılmasın.
DAĞILMAYA BAŞLADILAR
Suriye’ye gelince aslında Astana’nın son toplantısında alınan kararlara uyarak adımlar atılmaya başlandı. Ve bu konuyla ilgili olarak da İdlib, çatışmasızlık bölgesiyle ilgili sınırlarda dışardaki karakollar Rusya tarafından, içerideki karakollar ise bizim tarafımızdan kullanılıyor. ÖSO ile buradaki süreci kontrol altında tutuyoruz. Heyet-i Tahriri’ş-Şam burada dağılmaya başladı. Bunların dağılması güneydoğudaki terör örgütlerini zayıflatmış bulunuyor. En-Nusra da dağılma sürecine girecektir diye düşünüyorum.”
YARGIDA GÖRECEĞİZ
Gazetecilerin “28 Şubat çok konuşuldu, ama pek bir ilerleme kaydedilmedi sanki, ne dersiniz” sorusuna yönelik Erdoğan “Şu anda 28 Şubat ile ilgili yargının belirli bir hazırlığı var. Onu biliyorum. Çalışma nereye varır tabii onu yargıda göreceğiz” diye konuştu.
ERDOĞAN: EN KISA ZAMANDA GEREKLİ ADIMLAR ATILACAK
LYS’nin de kaldırılması gündemde mi?
Bizim eğitim öğretimde çok ciddi bir dönüşüme girmemiz lazım. Bunların hiçbiri geçmişimizde olan sistemler değil. Sonradan siyasi yaklaşımlarla eğitim öğretimin içerisine girmiş sistemler. YÖK ile de konuyu görüştüm, Milli Eğitim ile de. Başbakanla mutabık kaldık. En kısa zamanda gereken adımlar atılacak.
Kapsamlı bir eğitim reformunu ne zaman tartışabiliriz?
Şu anda tartışmıyoruz, yaşıyoruz. Mesela TEOG, ben o açıklamayı yapmamış olsam hâlâ ülkenin gündeminde kalacaktı. Baktım ki yeterince kulak asılmıyor. En iyisi açıklama yaparak gündeme taşıyayım istedim bunu. Çünkü ailelerin hali ortada. Çocuklar bindirilmiş kıta. TEOG ne kazandırıyor bize? Sadece, stres stres stres... Masraf masraf masraf..
Sen devlet olarak çocuklarını yetiştiremiyorsan bir yerde suç bizimdir. Bunu aşmamız lazım. Ortayı düz ortaokulda okudun, buradan fen lisesine gidecek. Kendisine en yakın yere gidecek. Fazla müracaat varsa lise kendi imtihanını yapar. ETÜT merkezlerinin kalktı diye biliyorum. Millî Eğitime talimatı verilmişti bunun. Takviye kursları var onların yerine.
‘Balistik füze’yi uykuya almıştık
S-400 konusunda anlaşmamız tamam. O noktada bir sıkıntı yok. Bizzat Putin ile biz aramızda konuştuk. Balistik füze hadisesi ise S-400’lerden çok önce konuşulmuştu. Bu konuda da biz yine ABD’ye güvendik. Ama onlar o konuda da yine maalesef aynı tavırla gelince biz bunu uykuya aldık. Balistik olayı, Başbakanlık dönemimdeki bir hadiseydi.
“BARZANİ İLİŞKİLERİ BU HÂLE GETİRDİ”
İşlerin kopma noktasına gelmesinde, en büyük etken Barzani... Memurlarına maaş ödeyemez hale geldiğinde onlara biz yardımcı olduk. Başbakanlığım dönemiydi, 2 milyar dolar kredi verdik ki maaş ödesinler. Fakat bunlar kadir kıymet bilmiyorlar. Yoksa bizim onlarla alıp veremediğimiz bir şey yok. Ne ABD ne Rusya bizim gibi yardım etmedi. O topraklar sadece Kürtlere ait değil. Dolayısıyla birilerinin orada sadece kendileri varmış gibi hareket etmeleri son derece yanlış. İşin tarihî boyutuna girersek işler değişir. Orada Türkmenlerin parti merkezini ateşe tuttular. Birilerinin giderek istikametlerini iyice kaybettiklerini görüyoruz. En büyük desteği İsrail’den alıyorlar... İsrail’in bu tavrını doğru bulmuyoruz. Bunu New York’ta görüştüğüm Yahudi kuruluşlarının temsilcilerine de anlattım. İsrail’in ilişkileri menfi yönde etkileyecek tavırlardan uzak durması lazım.
CHP LİDERİNE: Görüşmeler ortada!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hiçbir ülke temsilcisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aynı karede görünmek istemediğini iddia etti. Bu açıklamayı değerlendiren Erdoğan “(Gülerek) Ey ahali duyduk duymadık demeyin. Duyanlar duymayanlara, görenler görmeyenlere anlatsın. Burada kimlerle görüştüğümüz fotoğraflarıyla, videolarıyla basında yer almışken, o tür şeyler söylenebilmesi gerçekten gülünç” dedi.
GÜLEN’İN İADESİ: Bahaneyi bırakın
“FETÖ’nün elebaşıyla ilgili olarak biz, talebimizi bir kez daha tekrarladık. 400 dönümlük arazide beyler gibi yaşıyor. Kendilerine belgeleri bilgileri de gönderdik. Bahane üretilmeksizin, bize iade edilmesi lazım. FETÖ’cüler her yerde kan kaybediyor. Hele hele mahkûmiyetler başladığı zaman bunların durumu çok daha farklı olacak. Önemli olan bizim kararlı duruşumuzu ortaya koymamızdır”
TRUMP İLE GÖRÜŞME...
Kararlı duruşumuz etkisini gösterdi
Erdoğan, Trump’ın PYD ve Barzani konusunda farklı hareket etmesine yönelik şöyle konuştu: Bu konuyla ilgili bizim söylediklerimize karşı herhangi bir olumsuz bir yaklaşım sergilemedi. Tırların gönderilmesiyle ilgili bir şey söyleyemiyor. Seri numaraları falan bu konulara da girdiğimizde oraları da savunamıyor. Onun dışında mesela Trump bana S-400 konusunu açma gereği hissetmedi. Bu, bizim kararlı duruşumuzun önemini gösteriyor. Tabii bir de şu var. ABD’liler benzer bir şeyi bize sunabilme noktasında değillerse bize bir şey diyemezler. Mesela Zigzaver’i verme hususunda kongreden onay çıkmamışsa bizim elbette bekleyecek halimiz yok. Biz o işi kendi yerli silahlarımızla da o işi görürüz. Atmaca ile Sarsılmaz ile işimizi görürüz. Öbürü marka, bizimki henüz marka değil. Ama bizimki de kullanmaya başladıktan sonra marka olur.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...