Ak Parti Grubu Hangi İsme İkna Olur?
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ortada isimler uçuşuyor. Ama sayılan aday adayları için en önemli argümanlardan birisi unutuluyor. Cumhurbaşkanı olacak kişinin AK Parti grubundan oy alabilecek durumda olması gerekiyor. Adaylık tahminleri için isimlendirme yapılırken pek çok kriter göz önüne alınıyor ama bu kişinin Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran iktidar grubundan gerekli desteği alıp almayacağına dair siyasi analizler yapılmıyor.
Soru şudur: “AK Parti grubu hangi isme ikna olur?”
Bazıları, “Tayyip Bey ne derse o olur” diyorlar. Erdoğan gibi güçlü bir lider için bu doğrudur da ama bazı nüanslar unutulmasın.
Daha önce Arınç, çok güçlü parti adaylarına karşı Meclis Başkanlığı seçimini kazanmıştı. Erdoğan’ın talebine rağmen Dengir Mir Mehmet Fırat, grup başkanvekili seçilemedi. Tezkerenin reddini de anımsayalım.
Başbakan Erdoğan’ın “seçeceğimiz kişi şok etkisi yaratmalı” sözleri doğal olarak Ankara’daki heyecan dalgasını yükseltti. Herkes “kim seçilirse şok dalgası oluşturur?” sorusunun yanıtını arıyor. Erdoğan, Gül, Arınç ve Şener isimleri konuşulduğuna, tartışıldığına göre artık sürpriz niteliğini yitirdiler diye yorumlamak doğru olur. Üzerinde uzlaşma sağlanmaya en yakın isim olarak hâlâ Vecdi Gönül bulunuyor. Bakan Gönül, hem CHP dahil dış destek hem de AKP iç dengeleri açısından gerekli güce sahip görünüyor. Ayrıca Gönül için ANAVATAN ve DYP’nin de Meclis’teki ilk turdan itibaren oylamalara katılacağına kesin gözüyle bakılabilir. Ama doğrusu Gönül ismi şok edici olur mu emin değilim.
Nimet Çubukçu’nun aday olarak gündeme getirilmesi önemlidir. Eğer Cumhurbaşkanı olursa hiç kuşkusuz toplumsal algılama da bu yönde olacaktır. İsmi pek çok kesim gibi bize de cazip görünüyorsa da Çubukçu sanki çok fazla şansa sahip değilmiş gibi geliyor. Kabinede başka isimler de Cumhurbaşkanı adayı olarak “şok edici” olarak algılanabilir. Başbakan’ın projeci olarak gösterdiği ve kabinenin başarılı bakanlarına bakınız...
Erdoğan’ın oyun planı...
Başbakan Erdoğan’ın “oyun planı” şekillenmiş gibi. Cumhurbaşkanı seçimini kazasız belasız atlatarak, “dengesi iyi ayarlanmış bir mağduriyet ve fedakârlık” kozuyla sandığa gitmek, genel seçimde tek başına iktidar şansı aramak.
Günün sonunda, daha doğrusu oyunun sonunda Çankaya Köşkü’nde bugün AKP sıralarındaki bir isim oturuyorsa ve tek başına bir AK Parti iktidarı kurulmuşsa Erdoğan’ın stratejisini başarıya ulaştırdığı sonucuna varabiliriz.
Erdoğan bugün Köşk için fedakârlıkta bulunuyorsa da bu oyunun bir ikinci perdesinin olacağı kesindir.
İkinci perdenin adı dönüşüm ve toplumsal iknadır.
Erdoğan’ın, 4.5 yıldır sürdürdüğü Başbakanlığı için bugüne kadar hiçbir kitlesel tepki göstermeyen kitlelerin Cumhurbaşkanlığı söz konusu olduğunda farklı bir tutum takınması bana kalırsa AK Parti kurmaylarını siyaset felsefeleri açısından etkilemiştir.
Bu, yeni dönemde kitlelerin ikna edilmesi ve kendi ismi üzerinde uzlaşının sağlanması için çalışılacak demektir. Partinin muhafazakâr-demokrat zemini üzerine inşa edilen siyasal kimliğin sağlamlaştırılması ve kamuoyunun buna inandırılması gerekiyor. Kitlelerin üzerindeki korkuların hala giderilememiş olması manidardır. Hele 4.5 yıldır iktidarda olan, bunca demokratikleşme adımı atan, AB reformları gerçekleştiren bir hükümet için bu açmaz, üzerinde düşünülmesi gereken bir sorundur.
Bu değişim önemlidir. Zira ileride neler olur onu bilemeyiz. Pek çok senaryo konuşuluyor. Bugün Köşk’e çıkacak ismin önümüzdeki süreçte -bir şekilde- görevinden ayrılacağı, Türkiye’nin 5+5 gibi bir değişikliğe giderek cumhurbaşkanlığı konusunu yeniden dizayn edeceği söyleniyor. Erdoğan bugün aday olmasa bile günün birinde bunu farklı bir platformda gerçekleştireceği motivasyonuyla hareket edecektir. Ancak her ne yapılacaksa yapılsın, önce Türkiye’nin normalleşmesi, korkular tünelinden çıkması gerekiyor. Ancak bunlar yapılırsa bugün haksızlık gibi görünen ve isyan ettiren siyasi tavır alışlardan kurtulunabilir. Sonuçta siyaset, çok uzun soluklu bir mücadeledir ve kimin kazandığını bugünden göremeyiz.
Akşam
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |