Hatay'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir tarafından vurularak öldürülen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'nin emri doğrultusunda, 2 tabur Özel Kuvvetler Komutanlığı personelini darbe girişiminde kullanmak amacıyla Ankara'ya götürmek istediği gerekçesiyle tutuklanan ve Hava Kuvvetleri Komutanlığından atılan 6 askerin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanıklar Pilot Yüzbaşı Ferdi Pelen, Üsteğmen Onur Baykal, Pilot Teğmen Yasin Uzun, Astsubay Kıdemli Başçavuş Yaşar Sönmez, Astsubay Kıdemli Üstçavuş Volkan Akoğlu ve Astsubay Kıdemli Çavuş Erol Balçın bulundukları İskenderun T Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Tutuklu sanıkların avukatının da hazır bulunduğu duruşmada, "Cebir ve şiddet kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti anayasasının ön gördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "FETÖ terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla yargılanan sanıkların yargılandığı salonda 7 tanık hazır bulundu.
"Personelimi toplayıp 'Devletimizin yanındayız kimse bir yere gitmiyor' dedim"
Tanıklardan, o dönemde, İskenderun Ahmet Tor Kışlası'nda, Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli E.C. darbe girişimi gecesi saat 21.23'te ailesiyle dışarıda dolaşırken darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'nin emir subayı tarafından arandığını ve Terzi'nin kendisiyle görüşmek istediğini ilettiğini söyledi.
Bunun üzerine ordu evine geçip resepsiyondan Terzi'ye ulaştığını aktaran tanık E.C, şöyle devam etti:
"Terzi, bana uçak geleceğini ve 32. ile 34. Taburu Ankara'ya intikal ettirmemi emretti. Kendisi benim ikinci amirim, Zekai Aksakallı komutanımız da birinci amirimdi. Kendisine Zekai Aksakallı komutanımızın haberi olup olmadığını, ondan bir emrin gelip gelmeyeceğini sordum, bana geleceğini söyledi. Ardından ne görevi olduğunu sordum bu defa Semih Terzi, 'Uzatma, gelince öğrenirsin' dedi. Polemiğe girmek istemedim, kapattım telefonu. Ardından kışlaya geçtim, hazırlık yapmak için. Aklıma DEAŞ operasyonu gibi bir durum olacağı ihtimali geldi. Sonra televizyondan olup bitenleri gördüm işkillenmeye başladım. DEAŞ saldırısı mı diye düşünmeye başladım, hemen Zekai Aksakallı komutanımı aradım, ulaşamadım. Ve kafamda şekillendirmeye başladım, personelimi toplayıp 'Devletimizin, milletimizin yanındayız, kimse bir yere gitmiyor' dedim."
Tanık E.C, bunun üzerine Kayseri'den gelen kargo uçağına personel göndermediğini, darbe girişimininde yer almadığını savundu.
Personel nakliyle ilgili sözlü emrin geldiğini yazılı emrin söz konusu olmadığının altını çizen E.C, ellerine uçuş esnasında uçakta yer alacak personel listesinin olduğu manifestonun gelmediğini de aktardı.
Tanıklardan İncirlik'te görevli kontrolör B.Ç. de darbe girişimi günü "plansız uçuş" gerçekleştirdiği iddia edilen C130 askeri kargo uçağının hava sahasına girdiğini ancak kimsenin konuyla ilgili kendisiyle temasa geçmediğini belirtti.
Ardından kendisinin Diyarbakır ile temas kurarak durumu bildirdiğini oradan uçağın Kayseri'ye geri dönmesi talimatı vermesi gerektiği konusunda uyarıldığını paylaşan B.Ç, "Ben pilotla iletişime geçip geri dönmesi konusunda uyardım, ancak uçak dediğimi yapmadı ve Hatay'a devam etti. Benden alçalma izni istedi vermedim, 3. çağrıdan sonra izin vermeme rağmen alçalmaya geçti, Hatay'a iyice yaklaşmıştı, ben de Hatay Havalimanındaki kule ile irtibata geçtim. Pilota iniş için izin vermememe ve Kayseri'ye geri dönmesini söylememe rağmen inişe geçti." diye konuştu.
Delillerin toplanıp incelenmesi için sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek duruşma 14 Mart'a ertelendi.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...