Ekmekte önümüzdeki günlerde büyük bir kavga patlamak üzere. Fırınlar, İstanbul Halk Ekmek'i ve marketleri suçlayarak, "Haksız rekabete uğruyoruz" diyorlar. Fırıncının isteği, halk ekmek fabrikalarının özelleştirilmesi ve büyük marketlerdeki fırınların kapatılması. Aksi halde 10 Ocak'ta ekmek çıkarmama eylemi yapacaklarını açıkladılar.
Halk ekmekçilerin ise fırıncılara tepkisi sert. İstanbul Halk Ekmek Genel Müdürü Salih Bekaroğlu, "Sakın ola ki böyle bir girişimde bulunmasınlar. Halk Ekmek'e karşı eylem yapmak, halka karşı eylem yapmaktır" dedi.
Son yıllarda dikkat çeken büyüme stratejisi ile giderek yaygınlaşan İstanbul Halk Ekmek, sektörde yeni bir trend olarak yükselen zincir fırınlar ve açılan her hiper/süper marketle birlikte devreye giren market fırınlar, fırıncı esnafını çileden çıkardı. Türkiye ekmek piyasasının yüzde 90'ına sahip olmasına karşın, giderek güçlenen rakipleri karşısında haksız rekabete maruz kaldıklarını öne süren fırıncılar, sonunda kazan kaldırdı.
İHE pazar payını artırıyor
Fırıncının Halk Ekmek'e tepkisinin altında, büyük şehirlerdeki pazar kavgası var. İstanbul Halk Ekmek (İHE), "İlk 500 Sanayii Kuruluşu" arasına girecek ve artık yoksulun değil, sosyetenin de ekmekçisi olduğunu kanıtlayacak kadar işi büyütmüş durumda. İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer, Halk Ekmek büfelerinde halka ucuz ekmek satmak pahasına sağlıksız koşullarda hizmet verildiğini iddia ederek, "Odamızın 'Sevgi Kartları' adı altında bir projesi var. Şayet belediye, bu işten çıkarsa ihtiyaç sahiplerine bedava, düşük gelirliye ise ucuz ekmek çıkaracağız" dedi. Sektörde sadece Halk Ekmek nedeniyle haksız rekabet yaşanmadığını, zincir ve market fırınlarının da haksız biçimde sektörde kayırıldığını öne süren Özer, "Fırıncı işletme açacağı zaman 60 adet belge isteniyor, zincir fırın şube açtığı zaman bu belgelere ihtiyaç duyulmuyor. Eşit koşullarda rekabet istiyoruz" diye konuştu. Özer, market içindeki fırınların da kapatılmasını istedi.
Özer, Tarım Bakanlığı'nı da suçladı. Sektörde kayıt dışı üretimin sorumlusunun bakanlık olduğunu ileri süren Özer, "Bakanlık kestiği cezalarla adeta esnafa kayıt dışı çalış diyor. Ruhsatlı işyerinin ekmeği 3 gram eksik gelsin 5 bin 600 lira ceza kesiliyor, ruhsat olduğu tespit edilen esnafa 1200 lira ver deniyor. Ruhsatlarımızı yırtıp biz de mi kayıt dışı çalışalım" dedi. Özer, 10 Ocak günü seslerini duyurmak amacıyla 1 günlüğüne ekmek çıkarmayacaklarını kaydetti. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı ise günlük 5 bin adet üretim yapan fırınla, günlük 1 milyon adet üretim yapan fabrikanın rekabetinin eşit koşullarda olmasının imkânsız olduğunu söyledi. Balcı, Halk Ekmek Fabrikaları'nın özelleştirilmesi talebi için Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'e gideceklerini söyledi.
İHE: Sakın eylem yapmayın
İstanbul Halk Ekmek Genel Müdürü Salih Bekaroğlu'nun esnafa cevabı ise sert oldu. "Sakın ola ki böyle bir girişimde bulunmasınlar. Halk Ekmek'e karşı eylem yapmak, halka karşı eylem yapmaktır" diyen Bekaroğlu, fırıncıların Halk Ekmek'le tartışmayı bırakıp sektördeki kayıt dışı üretimin engellenmesi ve entegre üretime geçiş konusunda çaba sarf etmesi gerektiğini belirtti. Ekmek sektöründe "haksız rekabet" diye bir sorun olmadığını da sözlerine ekleyen Bekaroğlu, "Fırıncının cevap bulması gereken soru, 'Bir araya gelip entegre üretime nasıl geçeriz' olmalı. Halk Ekmek, günlük 1 milyon 200 bin adet ekmek çıkarıyor. En büyük avantajımız da buradan geliyor. Çok ekmek ürettiğimiz için maliyetlerimiz düşük. Üstelik hijyen ve kalitede sektöre öncülük ediyoruz. Fırıncı eğer eşit koşulda rekabet istiyorsa bir araya gelsin, entegre üretime geçsin. Böylece hem maliyetlerini düşürür hem de apartman altlarından çıkarak kaliteyi artırır" dedi.
Fırıncıların haksız rekabet tartışmalarının doğru olmadığını söyleyen Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songör ise, "Mevcut pek çok fırın karşısında daha sağlıklı ve hijyenik üretim yapıyoruz. Tüketici bizi her an denetleyebiliyor. Hem sabah hem de akşam sıcak ekmek çıkarıyoruz. Taşıma olmadığı için ekmeğin kirlenme riski minimum. Ortada haksız rekabet değil, tüketiciye hızlı ve sağlıklı hizmet var" dedi. Doygun Ekmek Genel Müdürü Cengiz Aplan da fırıncı ile haksız rekabette değil hijyende rekabet ettiklerini söyledi.
EKMEK PAZARI NE DURUMDA
* Türkiye'de günlük 82 milyon adet ekmek üretiliyor.
* Yıllık üretim miktarı 10,7 milyon ton.
* Pazar büyüklüğü 21,5 milyar TL.
* Mevcut işletme sayısı 25 bin civarında.
* Mahalle fırınları pazarın yüzde 90'ını oluşturuyor
* Halk Ekmek'in pazar payı yaklaşık yüzde 10.
EN CİDDİ SORUN KAYIT DIŞILIK
Ekmek sektörünün en önemli sorunu olarak kayıt dışı üretim gösteriliyor. Özellikle mahalle fırınlarının önemli kısmının kayıt dışı olduğu biliniyor. İstanbul Fırıncılar Odası'nın verdiği bilgilere göre, sadece İstanbul'da ruhsatsız üretim yapan fırın sayısı binin üzerinde. Mahalle fırınları, Türkiye genelinde pazarın yüzde 90'ını oluştururken, market fırınlarının pazardaki payı ise yüzde 1'i bile bulmuyor. Ülker ve Doruk ortaklığındaki Komşu Fırın'ın yanı sıra piyasada, Uno, Doygun Ekmek gibi markalar da mevcut. 50 bin adet ve üzerinde üretim yapan endüstriyel üreticilerin pazardaki payları ise henüz çok düşük. İstanbul'da bu adetlerde üretim yapan işletme sayısının 30 civarında olduğu tahmin ediliyor.
İSTANBUL'DA EKMEK KAVGASI NEDEN ÇIKTI
FIRINCILAR NE DEDİ
İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer: "Belediyeler, bu işi gerçek sahiplerine bıraksın. Sorun eğer ihtiyaç sahipleri için ucuz ekmek üretmekse bunu fırıncı da yapar. Fırıncı işletme açacağı zaman 60 adet belge isteniyor, zincir fırın şube açtığı zaman bu belgelere ihtiyaç duyulmuyor. Eşit koşullarda rekabet istiyoruz."
BELEDİYE NE YANIT VERDİ
İstanbul Halk Ekmek Genel Müdürü Salih Bekaroğlu: "Fırıncı sorunu yanlış yönden tartışıyor. İstanbul'daki fırıncının cevap bulması gereken soru, 'Bir araya gelip entegre üretime nasıl geçeriz' olmalı. Halk Ekmek, günlük 1 milyon 200 bin adet ekmek çıkarıyor. En büyük avantajımız da buradan geliyor. Çok ekmek ürettiğimiz için maliyetlerimiz düşük."