Genelkurmay Başkanlığı’ nda yapılan medya değerlendirmesi “Andıç” ının medyaya servis yapılmasıyla başlayan “Köstebek” kim? Tartışmasına son noktayı koymak Genelkurmay Başkanlığı’ nın görevidir.
Her kurum, kişi veya oluşum kendisi için iyi veya kötü düşünenleri tespit etmek için çalışmalar yapmakta haklıdır. Dostunu düşmanını bilmeyenler kendilerini nasıl korurlar? Genelkurmay’ ın medya ile ilgili yaptığı çalışmaya demokrasi ve düşünce özgürlüğü adına hemen karşı çıkmak yanlıştır.
Şahsen ben, Genelkurmay’ ın çalışmasına evet bu çalışmanın medyaya sızdırılmasına yani bir yerlere servis yapılmasına hayır diyorum. Sansüre hayır, akreditasyona evet diyorum. Herkes çok iyi bilsin ki dünyanın her ülkesinin askeri birimlerinde akreditasyon vardır.Aksi takdirde yanlış ve maksatlı bilgiler medya aracılığıyla kötü niyetli kişilerin eline geçer.Bu da milli güvenlik zafiyeti oluşturur.
***
Andıcı kim yayınladı? Andıçtaki İslami duyarlılıkları yüksek olan medya bölümü neden yayınlanmadı? sorularının cevabını aramadan andıcı sızdıran köstebeği bulmak mümkün değildir.
Andıcı yayınlayan Nokta Dergisi’nin en yetkili yöneticisi Haluk Görgün, yakın zamana kadar STV’ de program yapan bir medya mensubuydu. STV’ nin ABD’ de yaşayan önemli bir Hoca Efendiyle olan yakınlığını dünyada bilmeyen yok. Ankara kulislerine bu bağlantılar nedeniyle andıcı sızdıran köstebeğin Hoca Efendiye manen bağlı bir üst düzey general olduğu iddiaları yansıdı.Hatta bu generalin rütbesi korgeneral olarak iddia edildi. Genelkurmay karargahında çalışan bir korgeneral “J Başkanı” olur.
Bu kulis iddiasını ciddiye almak bence çok yanlış olur. Genelkurmay’ da uzun yıllar emir subaylığı yapmış biri olarak buna en küçük ihtimal bile vermiyorum. Bu kulis dedikodusu andıcı sızdıran gerçek kişinin üzerinden dikkatleri dağıtmak için yapılmış bir yönlendirmedir.
TSK’ lerinde Hoca Efendinin sempatizanı olan subay ve astsubayların olduğu ve bunların YAŞ kararlarıyla TSK’ lerinden uzaklaştırıldığı hepimizin malumlarıdır. Genelkurmay karargahında çalışan bir çok sivil memur da vardır. Genelkurmayın yaptığı çalışma sonuçlanıncaya kadar karargahta çalışan herkes potansiyel zanlı olacak. Bu çok can sıkıcı bir olaydır.
***
Genelkurmay andıç çalışmasının medyaya yansımasıyla aynı günlerde çok ilginç gelişmeler yaşandı.Başbakanlık Basın Merkezi’ nin yaptığı andıç benzeri analiz raporu da medyaya yansıdı.
Başbakanlık Basın Merkezi Raporu’ nda “ Dinci gazeteler ve yazarlar” baş tacı ediliyor, “Atatürkçü” yazarlar ve gazeteler “Tetikçi” ilan ediliyor. Bütün bu olanlar tesadüf değildir. Belli bir merkezden uygulamaya konulan “ Atatürkçü Düşünce” yi ortadan kaldırmaya yönelik bir planın parçalarıdır. Bu planın diğer parçalarında bölücü yazarlar demokrat olarak sunulacak, Türkiye’ nin lâik ve üniter yapısıyla oynanacaktır.
Plan, milli duruş sergileyen yazar ve medyadan nefret etmektedir. Plana göre hem milli hem demokrat olunmaz, demokrat olmanın yolu bölücü ve ayrılıkçı olmaktan geçer.
***
Son günlerde yaşananlardan gördük ki medya değerlendirmesi konusunda devletin en önemli iki kurumu olan Başbakanlık ile Genelkurmay arasındaki anlayış farkı çok ciddi boyutlardadır. Türkiye Cumhuriyeti’ nin bekası için bu anlayış farkının ortadan kaldırması gerekir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...