İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) tarafından yapılan araştırma, Tarım Makineleri üreticileri için önemli ihracat fırsatlarının bulunduğunu ortaya çıkardı.
Araştırmada, Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) tamamlanması halinde 1,8 milyon hektar ekilebilir arazinin sulanabileceğine de dikkat çekilerek “GAP'ın tamamlanmasıyla Türk tarımı büyük ölçekli tarım yapabilme fırsatına kavuşacak ve bu durum da tarım makineleri sektörünün gelişimini olumlu yönde etkileyecektir” denildi.
İGEME tarafından yapılan “Tarım Makineleri Dış Pazar Araştırması” İç Anadolu Bölgesi sanayisi için önemli olan Tarım Makineleri sektörünün önündeki fırsatları ortaya koydu.
Araştırmada, 2008 yılında dünya gıda fiyatlarında yaşanan artışlar dikkate alındığında tarım sektörünün gelecek yıllarda giderek artan bir önemle dünya gündeminde kalmaya devam edeceğine işaret edilerek, “Bu nedenle tarımsal verimi artırıcı yeni gelişmelerin ve bu gelişmelerin arkasındaki birincil etken olan tarım makineleri sektörünün önemle üzerinde durulması gerekmektedir” denildi.
Türk tarım makineleri sektörünün daha çok küçük ve orta ölçekli tarım işletmeciliğine yönelik makinelerin üretimini yaptığına dikkat çekilen araştırmada, küresel pazarda Türk malı tarım makinelerine yönelik en uygun pazarların Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve diğer eski Sovyet Cumhuriyetleri olarak sıralanabileceği kaydedildi. Araştırmada, “Ancak sektörün orta ve uzun vadeli planları gelişmiş ülke pazarlarına girişi de kapsamalıdır.
Örneğin, Batı Avrupa pazarında küçük ve orta ölçekli tarıma uygun makineler de talep edilmektedir. Ancak gelişmekte olan ülkelerin aksine AB ülkelerinde birinci öncelik fiyat değil teknoloji ve kalitedir.
Bu açıdan bakıldığında AB pazarına girmek isteyen firmalar ürünlerine elektronik bileşenleri eklemeli ve bilişim teknolojilerini ürünlerine adapte etmelidirler.
ABD, Kanada, Avustralya gibi büyük ölçekli tarım işletmeciliğinin yaygın olduğu ülkelere tarımsal makine pazarlamak isteyen firmalarımız elektronik bileşenleri eklemekle yetinmemeli aynı zamanda yüksek miktarda üretime ve büyük ölçekli tarım faaliyetlerine yönelik büyük, güçlü, sağlam makineleri ürün yelpazelerine katmalıdırlar. Gelişmiş pazarlarda kalitenin ve teknolojik düzeyin sıklıkla fiyat ölçütünün önüne geçtiği unutulmamalıdır” uyarısında bulunuldu.
-ÖNCELİK GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER-
Tarım makineleri sektörünün bugünkü seviyesi dikkate alındığında, gelişmiş ülkelere ihracatın orta ve uzun vadeli bir hedef olarak gözüktüğüne değinilen araştırmada, gelişmekte olan, küçük ve orta ölçekli ve geleneksel tarım işletmeciliğinin yaygın olduğu ancak aynı zamanda geleneksel tarımdan modern tarıma geçiş sürecinin de yaşandığı ülkelere ihracatı artırmanın, bu ülkeler arasında henüz girilmemiş olan pazarlara girmenin öncelikli hedef olarak görülmesi istendi.
Araştırmada, “Bu pazarlara girişin en başta gelen koşulu çoğunluğu yeterli işletme sermayesi ve finansal kaynaklara sahip olmayan son kullanıcılara tarımsal makine alımları için finansman sağlamak veya ödeme kolaylıkları temin etmektir.
Sınırlı mali olanaklara sahip ithalatçılar açısından makinenin kalitesinden önce fayda-maliyet durumu öncelik kazanmaktadır. Basit ancak güvenilir, yani sorunsuz çalışacak makineler bu pazarlarda rahatlıkla yer bulacaktır. Ancak, girilen pazarlarda kalıcı olunmak isteniyorsa kalitenin de mümkün olan en yüksek düzeyde tutulması gerekmektedir” ifadesine yer verildi.
-SEKTÖRÜN SORUNLARI-
Türkiye’de tarım kesiminin sahip olduğu olumsuz ekonomik koşullar ve tarım arazilerinin küçük olması sonucu oluşan yüksek birim maliyetlerin çiftçilerin tarım makineleri alımları konusunda yeterli finansman kaynaklarından yoksun olmalarına yol açtığına işaret edilen araştırmada, yetersiz bir iç talep seviyesiyle karşı karşıya kalan makine üreticilerinin de yeterli miktarda kar elde edemedikleri için sektörde uzun vadeli büyümeyi sağlayacak teknolojik araştırmalara kaynak ayıramadığı kaydedildi.
Türkiye’de tarım yapılan ortalama arazi büyüklüğünün dünya ölçeğine göre nispeten küçük olmasının da üretici firmaların büyük tarım arazilerinde kullanılan ileri teknolojiye sahip makineler üretmelerine imkan tanımadığına dikkat çekilen araştırmada, “Bu etkenler sektörün ihracat potansiyelini de etkilemekte, firmalarımızın uluslararası pazarlarda kendilerini kabul ettirmelerini önlemektedir.
Ayrıca sektörün çok sayıda küçük ölçekli firmadan oluşması da ihracatta ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Küçük firmalar hem küresel piyasadaki fiyat rekabetiyle mücadelede zorlanmakta hem de kamu ihaleleriyle makine alımı yapan gelişmekte olan ülkelerdeki pazarlara girişte önemli zorluklarla karşılaşmaktadırlar” denildi.
-GAP BÜYÜK ŞANS-
Türkiye'de tarımsal verimlilik konusunda GAP’ın devrim niteliğinde bir değişim yaratacağı kaydedilen araştırmada, GAP’ın tamamlanması halinde 1,8 milyon hektar ekilebilir arazinin sulanabileceğine işaret edildi.
Bu denli büyük bir arazinin sulanabilmesinin bütün Orta Doğu'ya yetecek seviyede tarımsal üretim gerçekleştirilmesi anlamına geldiği vurgulanan araştırmada, “2008 yılı başında devlet tarafından beş milyar dolar kaynak ayrılmış olan ve kamu otoritelerince Güney Doğu Bölgesi'nin kalkındırılmasına yönelik yapılan çalışmaların en başında gelen GAP, ülkemiz tarımının geleceği açısından çok önemli fırsatlar sunmaktadır.
GAP'ın tamamlanmasıyla Türk tarımı büyük ölçekli tarım yapabilme fırsatına kavuşacak ve bu durum da tarım makineleri sektörünün gelişimini olumlu yönde etkileyecektir” denildi.
Araştırmada, İhracata Yönelik Devlet Yardımları kapsamında uygulanan ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Türkiye’nin yurt dışında bulunan diplomatik temsilciliklerinin uygulamacı kuruluş olduğu Yurt Dışında Ofis-Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım Yardımı çerçevesinde firmaların yardım alabildiği de anımsatıldı.
Söz konusu yardım kapsamında yer alan konulara ilişkin kira giderleri, demirbaş ve dekorasyon giderleri, reklam, tanıtım ve pazarlama giderleri ve yurt içi tescil edilmiş markaların yurt dışında tescil ve korunmasına ilişkin giderleri belirli limitler dahilinde geri ödendiğinin altı çizildi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...