Ergenekon" soruşturması kapsamında tutuklanarak Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne konulan İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, sağlık sorunları sebebiyle tahliye edildi. İlsever, cezaevi çıkışında kendisinin değil Türkiye'nin sağlığının önemli olduğunu söyledi.
Rahatsızlığı nedeniyle 18 gün Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki mahkum koğuşunda tedavi edilen Ferit İlsever, geçtiğimiz hafta yeniden Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne getirilmişti.
Ergenekon soruşturmasını yürüten 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İlsever'in avukatlarının verdiği tahliye dilekçesini kabul etti. Sağlık sorunları nedeniyle tahliyesine karar verilen Ferit İlsever, yaklaşık 3 saat süren işlemlerinin ardından tahliye edildi. Elinde bir poşet ve ceketi ile cezaevi kapısından çıkan
İlsever'i, İP Tekirdağ İl Örgütü üyeleri ellerinde Türk bayrakları ile karşıladı.
Sağlık sorunları nedeniyle tahliyesinin bir süredir basında yer aldığını ifade eden İP Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, cezaevinde ciddi sağlık sorunları yaşadığını ve hemen tedavisine devam edileceğini söyledi. Kendi sağlığından önce Türkiye'nin sağlığının önemli olduğunu belirten İlsever, "Tabii ciddi bir sağlık olayı ile karşı karşıyayım.
Şimdi bir an önce tedavi olacağım. Ama bence şimdi Türkiye'nin sağlığı herkesin sağlığından önemli. Bizim takip
edebildiğimiz kadarıyla Sayın Osman Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt'ü alıyorlar içeri, Ergenekon vesaire gerekçesiyle bu nedir? Hepimiz biliyoruz ve görüyoruz ki bu Anayasa Mahkemesi'ne yapılmış bir tehdittir. Sayın hanımefendinin ne suçu, ne günahı var. Hiçbir şeyi yok. Sorguların hepsi ortada. YARSAV Başkanı Sayın Emin Faruk Eminağaoğlu'nu biliyorsunuz bir hedef tahtası gibi koydular.
Nedir bunlar? Türk yargısı üzerinde ve Yargıtay Başsavcılığı üzerinde bir tehdit yaratmak. Açıyorsunuz iddianame sayfalarını
Ergenekon'un merkezinde 3 Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, Hüseyin Kıvrıkoğlu, İsmail Hakkı Karadayı var. Ne oluyoruz? Hiçbir ciddi suçlamaya dayanmadan iddianameye alınmış isimler, Türk Ordusu'nda Amerikan emperyalizmine direnen, Türkiye'nin bağımsızlığını düşünen kim varsa hedef tahtasına konuyor. 3 tane Genelkurmay Başkanı da Ergenekon'un merkezine konuluyor. Türkiye'nin bugünkü koşullarında ekonomik krize giderken yapılmak istenen, dik duran ABD'ye karşı Türkiye'yi savunan kuvvetleri ezmektir,
sindirmektir.
Karadeniz'de bu kadar yoğun koşullar yaşanırken, Rusya-Amerika çelişmesinin şiddetlendiği koşullarda, bu Ergenekon denen bu iftira, bu tertip önlenmezse halkımızı, aydınlarımızı uyarıyorum; Türkiye, Amerikancı darbeye gider. Türkiye'nin gideceği son burası olur. Türkiye'nin sağlığını tehdit eden en büyük şeyde bu tertiptir, durdurulması gerekir" şeklinde konuştu.
Cezaevinde geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybeden Kuddisi Okkır ile ilgili olarak çok üzüntülü olduğunu belirten İlsever, "Kuddisi Okkır'ın ölümü dram ve facia. Üstüne ne söyleyeyim, tam bir facia. Suçunu öğrenemeden gitti'' diye konuştu.
Daha sonra kendisini karşılamaya gelen partililer ile birlikte özel bir araca binen İlsever, tahliyesini telefonda konuştuğu eşi ile paylaştı.
İHA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...