İstanbul’un, 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehir olduğunu ifade eden İmamoğlu, kentin en önemli tarihsel miraslarından birinin “hoşgörü” olduğunu vurguladı. İmamoğlu, “Kentin, her anlamda güvenli ve adaletli bir yaşam sunması, herkesin kendi kimliğini koruyup geliştirebilmesi, insanların kentin her anından ve alanından keyif alarak yaşamaları gerekir. Bunun için de hoşgörünün o kentin temel niteliklerinden biri olması şarttır” dedi.
“DEMOKRASİ ŞEHRİ”
İstanbul’u, farklı fikirlerin bir arada yaşayabildiği, birbirlerine saygıyla bakabildiği bir “demokrasi şehri ” olarak niteleyen İmamoğlu, bu özelliğin güçlendirilmesinin zorunluluk olduğunu belirtti. Kentin bu özelliğine tüm dünyanın ihtiyacı olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Benim İstanbul’u yönetme motivasyonumda İstanbul’u yeniden bir ‘dünya başkenti’ yapma iddiası ve hedefi önemli bir yer tutar. Tarihsel olarak dünya başkenti olmak, dünya üzerinde idari ve siyasi bir hakimiyet kurabilmekle, mevcut siyasi ve coğrafi sınırların ötesini fethetmekle ilgili bir kavramdı. Bugünün dünyasında ise kültürel ve entelektüel üstünlüğü kurmakla, insanların kalplerini fethetmekle, insanlığın evrensel ideallerine katkı sunmakla ilgili bir kavram” diye konuştu.
“İSTANBULLULAR KENTTEN KAÇMAK İSTİYOR”
Çeyrek asırdır İstanbul’u yönetenlerin, bir dizi mühendislik projesinden, büyük başarılardan söz edeceklerini belirten İmamoğlu, “Ancak bugün İstanbulluların yaklaşık yüzde 65’i bir fırsat bulduklarında bu kenti terk etmek istediklerini, burada yaşamak istemediklerini söylüyorsa çok önemli şeyler de yapılmamış demektir. Yapılanlar da tam ve gereği gibi yapılmamış demektir. Kendi yurttaşlarını memnun edemeyen, kendi sakinleri için bir cazibe oluşturamayan bir kentin, bütün dünya için bir cazibe merkezi olması da mümkün değil elbette” şeklinde konuştu.
“GELENEKSEL DEĞERLERİN SÖZCÜSÜYÜM”
“İnsanların mutluluğu, geleceğe güvenleri ve adalet duyguları gibi konularla da ilgilenmeye başladığımızda, sorunları da yeniden tarif etmeye başlarız” diyen İmamoğlu, kendisinin İstanbul’un sorunlarını yeniden tanımladığını vurguladı. İmamoğlu, “Ve görüyorum ki yalnızca bu bile insanlara bir umut veriyor, büyük bir heyecan uyandırıyor. Üstelik çözüm önerilerimi henüz açıklamamış olmama rağmen bunlar oluyor. Çünkü ben insanların ortak paydasını oluşturan evrensel değerlerin ve özlemini duydukları komşuluk, dayanışma, paylaşma ve merhamet gibi geleneksel değerlerin sözcülüğünü yapıyorum” ifadelerini kullandı.
YENİ NESİL BELEDİYECİLİK
İmamoğlu, sözlerini, “Ben 21. Yüzyıl belediyeciliğinin önemine inanıyorum. Yeni nesil belediyecilik anlayışının, kentlerde, ülkelerde ve dünyanın her tarafında barışı ve refahı güçlendireceğine inanıyorum. Ben, İstanbul’un rotasını yaratıcılığa, inovasyona, sürdürülebilirliğe ve şeffaflığa çevirdiğimizde insanlarımızın pek çok sorununa çözüm bulacağımıza inanıyorum. Benim yönetimimde İstanbul bir hoşgörü başkenti olacak. İstanbul insana değer veren bir kent yönetimine sahip olacak. Şeffaf ve hesap veren bir yönetime kavuşacak. Yaratıcı endüstrilere ve sürdürülebilir kalkınmaya odaklanacak. Bu tarihi kentte yaşayan her rengi, her farklılığı, her aykırı sesi kentin hazinesi olarak kabul eden bir yönetim anlayışı kuracağım. Ve bu anlayışın ülkeyi etkilemesi için elimden gelen her çabayı sergileyeceğim” şeklinde noktaladı. (sözcü)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...