E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

İşte Ergenekon'un Yakın Tarihi 

Radikal Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan son yazılarını Ergenekon'un tarihine ayırdı. Bugünde serinin son yazısında yakın tarihe ışık tuttu. İşte Berkan'ın yazısı...

11.04.2008 - 09:48
İşte Ergenekon un Yakın Tarihi

İsmet Berkan / Radikal

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarını beğenmemek, o iktidarın gidip yerine beğendiğiniz gibi bir iktidarın veya sizin partinizin gelmesini istemek ayıp değil, yasak değil.
Tam tersine çoğulcu bir demokrasinin gerek şartı muhalefetin varlığı.
Ama bizim günlerdir bu köşede konuştuklarımızla, öyle yasal ve demokratik bir muhalefetten değil; tam tersine devlet imkânlarını, tamamen farklı bir amaca tahsis edilmiş olan kamu parasını ve devletin planlama kapasitesini kullanarak, kapalı kapılar ardında gizli ve antidemokratik yollarla, hatta 'ne pahasına olursa olsun' denilerek ve gerekirse kan dökmeyi göze alarak iktidarı devirmeyi amaçlayan bir 'cunta'dan, bir çeşit yeraltı örgütünden söz ediyoruz.
Bir muhalefet partisi, iktidarın herhangi bir davranışını veya genel olarak bütün varlığını 'Milli çıkarlara aykırı' bulabilir, bunun propagandasını yapabilir, bu görüşü doğrultusunda kamuoyu oluşturmaya çalışabilir.
Ama aynı şeyi, devlet memuru olarak maaş alan birtakım kamu görevlileri yapmaya başladığında hele hele kendi fikirlerinin egemen olması için devlet bütçesinden para kullanmaya başladıklarında işler değişir.
Demokratik bir ülkede hükümetleri düşürmenin, iktidarları değiştirmenin meşru yolları vardır. Darbe düzenlemek veya darbeye zemin oluşturmak için kışkırtıcı faaliyetlerde bulunmak bu meşru yollardan biri değildir, olamaz, olmamalıdır.
Siyasi muhalefetle 'Ergenekon' arasındaki temel fark da budur işte.
Lafı fazla dolaştırmaya gerek yok, AKP iktidarı, Türkiye'de 'devlet iktidarı' adı verilen iktidarı temelinden sarstı. Ve o 'devlet iktidarının' temsilcisi olduğuna inanan bazı kamu görevlileri, programını halka anlatıp demokratik yollarla seçilmiş hükümetin başta Avrupa Birliği reformları olmak üzere uygulamalarını 'gayri milli' buldu, bunların gerçekleşmesini engellemek için elinden geleni yaptı.
Zaten o sebeple, her şeyin başlangıcında Kıbrıs politikaları var. O sebeple, Ergenekon'u oluşturan veya o fikri şemsiye altına giren tuhaf yatak arkadaşlarını birleştiren ana nokta AB'ye karşı olmaları. Bir başka ortak nokta da, 'ne pahasına olursa olsun' AKP'den kurtulmak istemeleri.
İşin içine 'ne pahasına olursa olsun' gibi bir cümle girince, doğal olarak yapılanın demokrasinin d'siyle bile bir ilişkisi kalmamaya başlıyor. Askeri darbe planı hazırlamayı, sağa sola bomba atmayı, yüksek yargı organlarına silahla saldırmayı, suikastlar planlamayı vs. demokrasiyle zaten nasıl bağdaştırabiliriz ki?
Amaç, 'AKP'den kurtulmak' olunca, kullanılan bütün araçlar da gerçek anlamlarını ve yerlerini kaybetmeye başlıyorlar.
Alın hukuku.
Cumhurbaşkanı seçimi sırasında 367 diye bir şey icat edildi. Neymiş, Cumhurbaşkanı seçmek için 'uzlaşma' gerekliymiş. Peki ama böyle bir gereklilik olsa Anayasa ikinci tur oylamadan sonra yeterli oy sayısını 276'ya düşürmezdi.
Hayır, maksat 'AKP'den kurtulmak' olunca, gözler bu amaçla bağlanınca, birdenbire hukuk ve Anayasa Mahkemesi ARAÇ haline geldi, neticede Genelkurmay'ın 'Bu seçimi iptal etmezseniz darbe yaparım' diye okunması gereken bildirisinin yarattığı baskı ortamıyla Anayasa Mahkemesi seçimi iptal etti, Türkiye'de parlamentoya karşı bir hukuk darbesi yapıldı.
Bu da altıncı darbeydi, 2001'den beri yaşadığımız.
Şimdi günün sorusu şu: AKP hakkında açılan kapatma davası yedinci bir darbeye dönüşecek mi? Anayasa Mahkemesi, 367 kararında olduğu gibi hukuku araçsallaştırmak isteyenlerin yanında mı yer alacak, yoksa ancak hukuk yoluyla özgür ve demokratik bir ülke olacağımızın bilinciyle mi hareket edecek?
Çoğu gözlemciye göre yakın geçmişinde 367 gibi bir karar bulunan Anayasa Mahkemesi bu kez de aynı şekilde davranacak, demokrasi ve özgürlüklerin aleyhine, 'Ne pahasına olursa olsun AKP'den kurtulmak lazım' diyenlerin lehine bir karar alacak.
Eğer Anayasa Mahkemesi öyle bir karar alır ve AKP'yi kapatırsa, bu geçmişte yaşanan bütün ama bütün darbelerden çok farklı bir darbe olacaktır, çünkü bu kez darbe hukuk yoluyla yapılmış olacak, hukuk özgürleşmenin değil özgürlüklerin daraltılmasının bir aracı haline gelmiş olacaktır.
Elbette 27 Mayıs da, 12 Mart da, 12 Eylül de, 28 Şubat da Türk demokrasisine zarar verdi. Ama bu kez oluşacak zararı geçmiş darbelerle kıyaslamak mümkün olmayacaktır. Çünkü geçmiş darbelerin her birinden sonra, belli bir zaman içinde bir çeşit demokrasi geri geldi. Oysa bu sefer, Batı'daki anlamıyla demokrasi hiçbir zaman gelmeyebilir veya bunun için ülkemizin çok büyük bir bedel ödemesi gerekebilir.
Beklenen son darbenin vahameti bu işte.

YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
REİS 25 Mart 2008 Salı 

işte buuuuuuu..sonunuz geldi gafiller..artık kandildemi nevruz kutlarsınız bilemem

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Türköne Konuşuyor: Eşimle Aram Kötü Olursa, Ak Parti'ye Muhalefet Ediyorum… MİT İşe Yaramaz, İlhan Selçuk Faşist, Çatlı Arkadaşımdı... Türkeş Bana Komünist Derdi…
Zaman’dan başka gazetede yazmam… Çok yakında medya savaşı çıkacak… Milliyetçilik ...
Cem Uzan Turktime'a Konuştu: Beni Kesebilirsin, Öldüerbilirsin ama Bana İnananlara İhanet Ettiremezsin!!!
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan Türk Basınında evinin kapılarını ilk ...
MENDERES TURKTİME'A KONUŞTU! : “AĞAR, DEMOKRASİNİN YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞTİR!”
Sağ siyasetin patent sahibi ve DP’nin biyolojik ve siyasi varisi Aydın ...
 
BAŞÖRTÜSÜ ÖZ DEĞİL, SEMBOLDÜR!
(TURKTİME-ERSİN TOKGÖZ) 5 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin ...
Emin Çölaşan Turktime'a Konuştu
(ÖZEL-TURKTİME) Türk basının usta kalemi, Hürriyet Gazetesi yazarı Emin ...
İşte GOOGLE'ı Kapattıran ADAM
Groupsgoogle'a da yasak geldi. Adnan Oktar'ın BANA HAKARET EDİYORLAR demesi yetti.
 
YARGITAY ÜYELERİNİ TEK TEK FİŞLEMİŞLER!
İşçi Partisi Genel Başkanı Perinçek'in bilgisayarında çok sayıda yargı ...
Kızılay Başkanı Küçükali Turktime'a Konuştu: Veli Küçük'ün Kızılay’dan İhale Aldığını Sizden Öğrendim!
Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'den Turktime'a çarpıcı açıklamalar: ...
Türkiye Reformlara Odaklanmalı, Gereksiz Gecikmeler Yaşanmamalı
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso dün TBMM'de yaptığı konuşmada ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
rusya
TÜİK
Ukrayna
passolig
PETROL
Kuzey Kore
Kocan Kadar Konuş
voleybol
Dilma Rousseff