İşte, Kaş dökülmesinin nedenleri 

Kaş dökülmesinin en çok karıştırıldığı durum, doğuştan seyrek yapıdaki kişilerde rastlanır. Bu tip durumlarda kişilerin kaşları dökülmüş yapıda değil, genetik olarak doğumundan itibaren kaş yapısının seyrek bir biçimde olmasıdır.

Kaş dökülmesinden söz edilebilmesi için normal şartlarda kalın ve gür bir kaş hattına sahip olan kişilerde kaşlarda bir anda bölgesel olarak başlayan dökülme ve seyrekleşme durumlarının meydana gelmesi gerekmektedir.

Sıklıkta kadınlarda görülen bir problem olmasına rağmen ortaya çıkma sebebine bağlı olarak erkeklerde de görülebilmekte olan kaş dökülmesi, “kaş niye dökülür?” sorusu sorulduğunda aynı şekilde yaşanmasının sebeplerine göre değişiklik gösterebilmektedir. Bu sebeplere bağlı olarak kaş dökülmesi kişilerde geçici bir süreç olarak ya da kalıcı olarak yaşanabilmektedir.

Kaş dökülmesinin nedenleri nelerdir?

Dengesiz ve yetersiz beslenme : Kaş dökülmesinin en büyük sebeplerinden biri yetersiz beslenmedir. Vücudun tüyleri beslemesi için alması gereken temel vitaminler ve minerallerden eksik bırakılması sonucunda saçlar, vücuttaki diğer tüyler ve kaşlar otomatikman dökülmeye başlamaktadır. Özellikle sülfür mineralinin vücutta eksik bırakılması kaş dökülmesine sebep olabilmektedir.Kaşa müdahale durumları : Kaşa müdahale olarak adlandırılan durumlar bilinçsizce kaş aldırmak ve sürekli kaşa makyaj ve kontür gibi uygulamalarda bulunmaktır. Hatta kaş dökülmesini yaratan birincil sebep kaşa uygulanan müdahaleler olarak gösterilebilmektedir.

Kaşlara yapılan kaş boyası sürme işlemleri, kaş kalemiyle sürekli boyama işlemleri, toz şeklinde boyalarla doldurma işlemleri gibi işlemler kaş köklerine son derece zarar verebilmektedir.

Bunun dışında kaşlara şekil verdirmek amaçlı sürekli bilinçsiz bir şekilde kaş aldırmak bir süre sonra tüylerinizi “küstürebilmekte” yani alınan tüylerin bir daha çıkmamasına neden olmaktadır. Ayrıca estetik algılar sebebiyle kaşların köküne kimyasal boya uygulama olan kaş kontörü yaptırma durumu da başlıca kaş dökülmesi sebeplerindendir. 

Hansen hastalığı durumu : Halk arasında “cüzzam” adıyla da bilinen hansen hastalığı, esasen bir deri hastalığıdır. Günümüz şartlarında çok nadir görülmesiyle birlikte yakalanan hastalara çok basit yöntemlerle tedavi uygulanabilmektedir.

Cüzzam hastalığının oluşmasını sağlayan şey bir bakteri türüdür ve bu bakteri de cildi etkilediğinden dolayı dolaylı olarak göz çevresindeki bölgeler de etkilendiğinden kaş dökülmesi problemleri ortaya çıkabilmektedir.

Atopik dermatit : Yine bir deri hastalığı olan bu durum, egzama hastalığının bir alt türü olarak ortaya çıkmaktadır. Cilt yapısında atopik dermatit olan bir kişinin cildinde kızarıklıklar oluşmaya başlar ve kaşındırıcı özelliklere sahip olmaktadırlar. Eğer bu durum göz çevresi derisinde de meydana gelirse kaş dökülmesi kaçınılmaz son olacaktır.

Kullanılan ilaçlar : Özellikle tansiyon düşürücü etki yaratan ilaçlarla antidepresan etkisi bulunan ilaçların kullanımıyla birlikte kişide kaş dökülmesi sorunu ortaya çıkabilmektedir. Bir anda meydana gelen kaş dökülmelerinde kişiler yakın tarihte bu tip ilaçlar kullanıp kullanmadıklarını düşünmelidirler.

Hatta bu ilaçları kullanmadan önce ilaç prospektüslerine bakıp yan etkilerde böyle bir etki görülüyorsa kullanmadan önce doktorlarına danışmaları en mantıklı çözüm olacaktır.

Kemoterapi : Kemoterapi gibi tedavi süreçlerinde vücudun kanser hücreleriyle savaşması esnasında vücuttaki saç, tüy vekaşlarda dökülmeler meydana gelebilmektedir. En fazla cilt kanseri hastalığına sahip olan kişilerde ortaya çıkan bu durum genelde kemoterapi ilaçlarının kullanılmaya başlanmasından iki hafta sonraki süreçlerde ortaya çıkabilmektedir.

Hipotiroidi : Tiroid yetmezliği olarak da adlandırılan bu hastalık, hem kaş dökülmesinin hem de saç dökülmesinin sıklıkla görülebildiği durumlardan bir tanesidir. Tiroid yetmezliğinin yaşandığı durumlarda en yaygın belirtiler kaş dökülmesi, kilo alma, kabızlık durumu yaşama ve sürekli yorgun hissetme durumudur.

Hipotiroidi hastalıklarına benzer olan vitiligo hastalığında ve eritematosuz hastalığında da aynı şekilde kaşlarda dökülme yaşanabilmektedir.

Kaş dökülmesi tedavisi

Kaş dökülmesi tedavisi iki farklı çözüm odağında ele alınmaktadır. Her iki süreçte de tedavi sabır gerektiren bir süreçtir ve hastaların sabırsız oldukları noktada stresten dolayı yüzlerinde kalan kaşlarının da dökülmeye başlaması ihtimalleri bulunmaktadır.

Bu yüzden mümkün olduğunca sabır göstermek gerekmektedir. Kaş dökülmesi tedavisinde tıbbi yollara ve doğal yollara başvurulabilmektedir. Bu süreçlerde uygulanan yöntemler ise şu şekildedir;

Tıbbi tedavi yöntemi : Bu tedavi yöntemi ağırlıkla kaş bölgesinde tamamen dökülme gerçekleşmiş kişiler üzerinde gerçekleştirilmektedir. Öncelikli olarak kaş ekimi tedavisi uygulanmaktadır.

Doğal yöntemlere göre maddi açıdan daha yüksek maliyetlere sahip olsa da kesin sonuç sağladığından tercih edilmesinde yarar olan bir yöntemdir. Bunun dışında kaş köklerine uygulanabilen kortizon içerikli ilaçlar da kaş köklerini uyararak tekrar çıkmalarına yardımcı olmaktadır.

Ancak bu uygulama mutlaka alanında uzman bir doktor tarafından düzenli muayeneler şeklinde yapılmalıdır. İşin özünde sizin durumunuzun tam olarak çözüm kaynağının doktorunuz tarafından belirlenmesi ve ona göre bir tedavi yöntemi uygulanmalıdır.

Bu duruma örnek olarak; eğer kaşlarınızın dökülmesinin ana kaynağı guatr hastalığınızsa öncelikle guatr hastalığınız için bir tedavi yöntemi uygulanmalı ve kaşlarınızın geri gelmesi sağlanmalıdır. Ya da kaşlarınız tiroid hastalığınızdan dökülüyorsa ona uygun bir tedavi yöntemi uygulanmalıdır.

Doğal tedavi yöntemi : Doğal yöntemlerle yapılmaya çalışan tedavilerde doğada bulunan saf öğelerden yardım alınmaktadır. Badem yağı ve katkısız zeytin yağı doğal tedavi süreçlerinde bireylere oldukça yardımcı olacaktır. Bu uygulamalar yapılırken kaş bölgenize hafifçe masaj yaparak bu yağları sürmeli, hatta kulak çubuğuyla hafifçe uygulama yapmanız en doğru yöntem olacaktır.


(habervaka.com)