İzmir'de bir türlü kontrol altına alınamayan arsenik skandalı için bugün olağanüstü toplanan yerel yöneticiler soruna çözüm aradı. Toplantı sonrası İzmir Valiliği kamu kurumlarında şehir şebeke suyu kullanımını yasakladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise pazartesi günüden itibaren okullardaki depolara temiz su dolduracağını açıkladı. Halk ise su istasyonları önünde uzun kuyruklar oluşturmaya devam ediyor. Şehirde arsenikli su paniği büyüyor.
Ege'nin incisi İzmir'de büyük bir skandal yaşanıyor. Musluklardan arsenik akıyor, 3 buçuk milyon İzmirlinin sağlığı tehlikede. Göz göre göre arsenikli su içiren İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Sağlık Bakanlığı tarafından
2005 yılında uyarılmış olmasına rağmen tedbir almadığı ve arıtma tesisini kurmadığı ortaya çıktı.
Daha da vahimi İzmirlilerin arsenikli su içtiklerini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten öğrenmiş olması. Ankara'nın su skandalı üzerine önerge veren İzmirli milletvekillerinin kendi memleketlerinin suyu söz konusu
olunca aynı hassasiyeti göstermemeleri de ayrı bir tartışma konusu.
İzmir'de parası olan vatandaş damacana su alarak eziyet çekiyor, dar gelirli vatandaşın durumu ise daha da içler acısı. Su istasyonlarında yaz sıcağında uzun kuyruklar oluşuyor. 3 buçuk milyon vatandaşımızın çilesi medyada nedense Bodrum'da bronzlaşan ünlüler kadar bile yer bulmuyor.
TAYLAND'DA ÇİÇEK FUARINI KAÇIRMAYAN BELEDİYE MUSLUKLARDAN AKAN ZEHİRİ FARKETMEDİ Mİ?
İzmir'in musluklarından arsenikli su aktığı Ankara ile İzmir Büyükşehir Belediyeleri arasında tartışma yaşanmasıyla ortaya çıktı.
İzmir'de yıllardır arsenikli su içirilmiş olabileceğini iddia eden Melih Gökçek kanser vakalarında artış olup olmadığının araştırılmasını istedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise Gökçek'in iddiası üzerine sorunun son 2 aydır yaşandığını ve iki kuyunun kapatıldığını açıkladı.
Türkiye’de 1 Ocak 2007 tarihine kadar sulardaki arsenik sınır değeri metreküpte 50 mikrogramdı. 2007’den itibaren Dünya Sağlık Örgütü’nün metreküpte 10 mikrogram olan sınır değeri benimsendi.
İzmir’deyse haziran ayında Göksu’da 59, Sarıkız’da 32 mikrogram arsenik bulununca bu kuyular kapatıldı.
Ancak artan susuzluk sorunu üzerine Büyükşehir Belediyesi, ‘Kullanın ama içmeyin’ uyarısıyla yeniden bu kuyulardan su vermeye başladı.
Halkı uyarmayan Kocaoğlu siyasi sorunlar yaşadığını, hükümetten destek bulamadığı için gerekli yatırımları yapamadığını söylüyor.
KOCAOĞLU: "ÇED RAPORUNU BİR AN ÖNCE VERSİNLER"
HABERTURK'e konuşan Aziz Kocaoğlu "Çevre ve Orman Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı'nın su konusunda izlediği politika bizlerin önünü açmıyor"
dedi. İzmir'e yeni su kaynakları sağlayacak orta vadeli projeler arasında
gösterilen Çamlı, Bostanlı, Değirmendere ve Gördes barajlarına ilişkin
hükümetten destek beklediklerini söyleyen Kocaoğlu, "Çamlı Barajı için ÇED
raporu ile Hazine ve Orman arazi tahsislerinin bir an önce verilmesi,
İzmir'in geleceği için büyük önem taşıyor" diye konuştu. Kocaoğlu, yeni
kurulan arıtma tesisinin de Aralık ayında devreye gireceğini sözlerine
ekledi.
"SAĞLIK BAKANLIĞI SADECE BİZİ UYARMADI"
CHP İzmir milletvekillerinin de sorunla yakından ilgilendiklerini ifade eden
Kocaoğlu, 'Neden bugüne kadar tedbir alınmadı?' sorusuna şu yanıtı verdi:
"2005 yılında Sağlık Bakanlığı sadece bizi değil birçok ili uyardı. O
dönemlerde arsenik oranı Dünya Sağlık örgütü'nün belirlediği oranların
altındaydı. 2005 yılından itibaren bu oran 50 miligramdan 10 miligrama kadar
çekildi. 2008 Haziran ayına kadar İzmir suyunda arsenik oranları normal
seviyedeydi. Artış görmeye başladığımızda biz de tedbir almaya başladık.
Durumun bu noktaya gelmesinin en önemli nedeni ise barajlardaki su
miktarının hızlı bir şekilde azalması."
Peki olayın ortaya çıkmasıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi hangi tedbirleri
aldı?
Koçaoğlu alınan tedbirleri şöyle sıraladı:
KOCAOĞLU: ARITMA İÇİN 15 MİLYON EURO BÜTÇE AYIRDIK
"Öncelikle arsenik
değerleri standardın üzerinde görülen kuzeydeki Göksu ve Sarıkız kuyularını
kapattık. Ardından hemen arsenik arıtması çalışmalarına başladık. Ancak
İzmir'in içme suyu ihtiyacının yüzde 40'ını sağlayan bu kuyuların 'geçici
bir süre için de olsa' kapatılması, takdir edersiniz ki, su dağıtımımızda
ciddi sıkıntılara yol açtı. Bu süreçte Tahtalı'dan kente verilen su
miktarını artırarak mevcut 3 pompamızı da 24 saat aralıksız çalıştırmaya
başladık. Ayrıca Petkim yönetimiyle de anlaşarak Güzelhisar Barajı'ndan
İzmir'e 600 litre/saniyelik ilave su verdik. Göksu ve Sarıkız kuyularına
kurulacak paket arıtma tesisinin ihale sürecini tamamlayarak sözleşmesini ve
yer teslimi yaptık. İhaleyi alan Türk-İtalyan ortak girişim grubu,
çalışmalara hemen başladı. Menemen ve Halkapınar kuyuları için paket arıtma
tesisi ihalesini de geçtiğimiz günlerde tamamladık. Sözleşmenin
imzalanmasının ardından bu arıtma için de süratle çalışmalara başlanacak. 3
ay içinde hem Göksu ve Sarıkız hem de Menemen ve Halkapınar arıtmalarının
ilk etaplarını tamamlamış olacağız. İzmir'i sağlıklı suya kavuşturacak bu
arıtmalar için ayırdığımız bütçe 15 milyon euro civarında."
AKP İL BAŞKANI ŞENGÜL: "TEDBİR ALMADILAR, ŞİMDİ HÜKÜMETE YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR"
HABERTURK'ün sorularını yanıtlayan AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül ise zamamında tedbir alınmadığı için yaşanan sorunun hükümetin üzerine yıkılmak istendiğini belirterek, "Çamlı, Değirmendere ve Bostanlı barajlarında toplam 30 milyon ton su var ve bu su İzmir'in sadece 1.5 aylık ihtiyacını karşılar. Yani su sorunun çözmez" dedi.
Belediyenin bu projeleri öne sürerek halktan gelecek tepkileri hafifletmeye
çalıştığın söyleyen Şengül, "Çamlı'da hiçbir akar yok yağmur sularına
güveniyorlar. Zaten yağmur yağsa diğer barajlar dolar. Bugün barajın temeli
atılsa bile 4 yıl sürer. 4 yıl içerisinde İzmir halkı ne olacak? Halk
yanıltılıyor" diye konuştu. ÇED raporu verilmediği için yatırımların
engellenmesi konusunda da doğru bilgilendirme yapılmadığını öne süren Aydın Şengül, ÇED raporu içini AKP İl Başkanı olarak devreye girdiğini vurguladı.
ŞENGÜL: "ÇED RAPORU İÇİN GEREKEN EVRAKLARI TAM VERMEMİŞLER"
"Öğrendiğim kadarıyla raporu alabilmek için gereken evraklar tam olarak
verilmiyormuş" diye konuşan Şengül açıklamalarına şöyle devam etti: "4
yıldır bütün dünya küresel ısınmadan bahsediyor. Ve İzmir 4 yıldır hiçbir
şey yapmamış bu konuda. Son bir yıldır şehri pankartlarla donattılar 2040
yılına kadar şehrin problemlerini çözdük diye afiş ve pankartlar astılar,
ama hiçbir yatırım yapmadılar."
"KAÇAK ORANI YÜZDE 47"
İzmir'de altyapı yatırımları yapılmadığı için kayıp kaçak oranın yüzde 47
olduğunu belirten Aydın Şengül, hiçbir büyük şehirde böyle bir oran
olmadığını belirterek, "Bu rakam yüzde 25'e çekilse yıllık 60 milyon ton
tasarruf demektir ki, o zaman baraj yapmanıza bile gerek kalmaz. Tahtalı
barajında 43 milyon metreküp su var. Ama baraj suları çekildiği için
pompalama sistemi çalışmıyor. Küçük bir yatırımla barajın ortasına doğru
yeni bir sistem kurulsa en azından 1.5 aylık su sorunu çözülür. DSİ İzmir
Bölge Müdürlüğü bedava pompa vermeye hazır. Ama belediyenin bu konuda bir talebi yok."
ANKARA İÇİN ÖNERGE VEREN VEKİLLER NEREDE?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "İzmirli vekiller de konuyla ilgileniyor" diyor ama 5 vekilin Ankara için gösterdiği çabayı kendi seçim bölgeleri için de gösterdiklerini kabul etmek zor. 5 vekil söz konusu Ankara iken konuyu Meclis gündemine kadar taşımış, Ankaralıların çektikleri çileyi televizyon kanallarında uzun uzun anlatmışlardı. İzmir milletvekilleri şimdi nerede?
CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ ERSİN: "BARAJ YATIRIMLARI ENGELLENDİ"
HABERTURK.COM'a konuşan CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin belediyenin su sıkıntısını önceden tespit etmesine rağmen baraj yatırımlarının engellendiğini dile getirdi.
Ersin, “2006-20011 strateji planında Çamlı ve Menderes’te bir baraj programı gündeme alındı. Ancak ne Maliye Bakanlığı ve ne de Çevre Bakanlığı
buna izin vermiyor” dedi. Çevre Bakanlığı’nın 1970 yılında hazırlanan DSİ İçme Suyu Master Planı’na göre ‘İzmir’in gelecekte su ihtiyacı yok’
denildiğini belirten Eresin şöyle konuştu: “Yeraltı suları azalınca kuyulardaki normal arsenik miktarında bir miktara yükselme oldu. İzmir’in
baraja ihtiyacı var. İzmir’de yaşanan susuzluğu herkes biliyor. İzmir’de son dönemlerde küresel ısınmanı getirdiği olumsuzluk nedeniyle bir
yükselme var. Arsenik tartışması kuyuların devreye girmesiyle ortaya çıktı. Dolayıyla daha önce böyle bir problem olmadığı için belediye de
arıtma tesisi kurmaya gerek görmemiş. Maliyeti ne olursa olsun buna bir çözüm bulunması lazım. Genel Başkanımız Deniz Baykal İzmir’e geldiğinde
belediye başkanı ile görüştü ve çok kısa sürede tesislerin kurulacağı bilgisini aldı.”
ERSİN: "SAĞLIK BAKANLIĞI SU BİLGİLERİNİ GİZLİYOR"
İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Sağlık Bakanlığı’nın 81 ille ilgili su bilgilerini gizlediğini de belirterek, “Ben bakanlıktan talep ettim bana
bu bilgiyi vermediler. Her ilin bilgisi önceden açıklansın ve halk bilgilensin” diye konuştu.
İHALE YENİ YAPILDI
Aziz Koçaoğlu ve CHP İzmir milletvekilleri sorunun siyasi olduğunu ve tasarlanan barajlara izin verilmediği için İzmir halkının sıkıntı yaşadığını öne sürüyor. Ancak uzmanlar 7 Temmuz’da gündeme gelmesine rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaz başında kuyuları devreye soktuğu ve halkı da bu konuda uyarmadığını belirtiyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz hafta 11 milyon euroluk arıtma tesisi ihalesi açması da tepkilere neden oluyor.
Yatırımlar bugün başlasa bile ancak bir yılda tamamlanacağı öne sürülüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ise yatırımların 4 ayda tamamlanacağını iddia ediyor. Uzmanlar, bu kadar kısa sürede yapılsa bile bu süre içerisinde
halkın su ihtiyacını karşılamakta zorlanacağını ve insan sağlığının tehlikede olduğunu vurguluyor.
KADİR TOPBAŞ: İSTANBUL DA HÜKÜMETTEN DESTEK ALMIYOR
İzmirli yerel yönetici ve CHP milletvekilleri durumu ısrarla siyasi bir linç olarak değerlendirirken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise “İstanbul su tedarikini yaparken hükümetten yardım almıyor,
yeterli arıtma tesisimiz var. Tüm yatırımlarımızı kendi kaynaklarımızla yapıyoruz. Herkes hazır su alamaz, damacana su alamaz” dedi.
İZMİR TABİPLER ODASI BAŞKANI KAPTAN: "BELEDİYE HALKI UYARMAKTA GEÇ KALDI"
HABERTURK.'a konuşan İzmir Tabipler odası Başkanı Doktor Suat Kaptan ise “Dünya sağlık örgütü arsenik değerlerini kilogramda
50 mikrogram olarak belirlemişti. Bu oran 20 mikrograma daha sonra da 10 mikrograma düşürdü” dedi. İzmir’in her bölgesinde
oranların farklı olduğunu belirten Kaptan, “Belediye halkı uyarmakta geç kaldı. En azından kuyular devreye girdiğinde içme
suyu konusunda halk uyarılmalıydı. Tabii uyarmak yetmez içme suyuna da kolaylık sağlamak gerekiyor” diye konuştu. Doktor Kaptan,
yerel yönetimlerin halkın temiz su ihtiyacını da karşılaması gerektiğini belirterek, şu noktalara dikkat çekti: “Ne şekilde olursa
olsun belediye halkın içme suyunu temin etmek durumda. Olayın birinci boyutu bu. İkinci boyutu ise insanları paniğe sürükleyecek
açıklamalar ki bunlar çok tehlikeli. Bu su İzmir’de kanser patlaması yaşatır demek doğru değil. Bir sağlık sorunu yaşatır ama kanser
sorunu yaratmaz. ‘Kanser yapar’ dediğiniz zaman bu önemli bir açıklamadır halkı paniğe sevk etmek suçudur. Biz bu açıklamayı yapsak
hakkımızda soruşturma başlatılır. Bilim adamlarını insanlarını görüşü alınarak değerlendirilmeli. Olayın üçüncü boyutu ise eğer
su vermezseniz ortaya çıkacak sağlık sorunlarının hesabını kim verecek. İnsanlar susuz kalırsa koli-tifo hatta hepatit gibi ağır
hastalıklar ortaya çıkar. Arsenikli su verilebilir, halk bunu temizlik ihtiyaçlarında kullanır, ama diğer taraftan da içme suyu
sağlanmalı. Ayrıca İzmir’in acil su ihtiyacını karşılayacak Çamlı Barajı’nın yatırımı neden durduruldu. Köylülerin toprakları neden kamulaştırıldı. Bir yandan zehirleniyor diyorsunuz öbür taraftan güneydeki en temiz su kaynaklarını Eldorado Gold şirketi lehine kamulaştırıyorsunuz. Bunu anlamak mümkün değil. Burada 3.5 milyon İzmir halkının sağlığı önemli. Burada bebekler var hastalar var. Bu kadar il var. 3.5 milyon İzmirli ne olacak bunların üzerinden siyaset yapılır mı?”
PROF. ADA: "ARSENİK KANSERE NEDEN OLUR, ACİLEN TEDBİR ALINMALI"
İzmir Üniversitesi Çevre Araştırma Müdürü Prof. Erhan Ada da, İzmir’de sorunun devam ettiğini belirterek,
acilen önlem alınması gerektiğini belirtti. Ada, “Arsenik kansere neden olan bir madde.Acil olarak arıtma sistemlerinin devreye girmesi gerekiyor. Ayrıca İzmir’de yaşayan insanların su ihtiyacı başka kaynaklardan karşılanmalı”
şeklinde konuştu.
Haber Turk
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...