Mayıs Ayında Altın Kazandırdı  İŞTE BORSANIN YENİ GÖZDESİ

arkadaşlar özetin özeti şu, milletin malından haksız çıkar sağlıyandan insan olmaz olsa olsa iki ayaklı hayvan olur.ötesi boş. onun için kimse ergenekon çetesinide, zahit akman gibileride savunmasın.fark şu, demokrasilerde akman gibiler ortaya çıkar ve halk nezdinde mutlaka cezasını bulur ama darbeci çetelerin yaptığı usulsüzlüklerin anca binde birini millet duyar, fark burada.en tehlikelisi kapalı rejimlerdir....

Totem bizlere bir daha tekrarlasan da görsek. M.Gökçek ile Topbaş hakkındaki görüşlerini nir açıklasanda görsem? Nasıl eleştirmişsin bir anlasak. Mesela en son Teşvik paketinde Çalık için özel çıkarılan madde hakkında ne diyorsun? Ali Diboları ortaya çıkaran Fuat Geçen ile ona destek verdiği için Partiden kovulan Mahmut Koçak ve olaylar hakkında ne diyorun. Unakıtan, Tosun, Mücevherat dükkanları hakkında ne düşünüyorsun. Ticaretle ilişiğim kestim, boğazda ev almadım diyen RTE nin Ortaya çıkan tapuları ve iş yapması için kayınbiraderine verdiği noter belgesi yayınlanınca neler yazdın?

Halkın parasına göz dikip suistimal eden herkes yargılanıp cezalandırılmalı.bizlere yandaş,mürit,yalaka diyen arkadaşlara sorarım bizler haksız gördüğümüz her kişi ve kurumu eleştirdik.sizin yalaka dediklerinizin hiçbiri bu adamları savunmadı ama birde kendinize ve yandaşlarınıza bakın asıl yalaka,ve mürit sizler değilmisiniz?ergenekonu savundunuz,sendikalarını söğüşleyen ağaları savundunuz.hırsız belediye başkanlarını savundunuz.miriti olduğunuz tek bir kişiyi eleştirmediniz.kim mürit şimdi?

Vakıf, yaratandan ötürü yaratılanlara merhamet, şefkat ve sevginin müesseseleşmiş şeklidir. Diğer bir ifâdeyle Allâh’a adanan temlîk ve temellükten ebediyyen menedilen mülkiyetlerdir. Vakıf, târihte ilkönce herkesin birlikte ibâdet ettiği mekânlar olarak başlamış, sonradan birçok ictimâî sâhayı içine alarak genişlemiştir: İslâm’ın dünyâyı şereflendirmesi ile vakfın ilk fiilî nümûnesini de Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz vermişlerdir.

İslâm’ın dünyâyı şereflendirmesi ile vakfın ilk fiilî nümûnesini de Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz vermişlerdir. O, her davranışında bir üsve-i hasene, yâni nümûne-i imtisâl olduğu için önce Medîne-i Münevvere’de sahibi bulunduğu yedi ayrı hurmalığını, daha sonra da Fedek ve Hayber hurmalıklarından kendi hissesine düşeni Allâh yolunda vakıf buyurmuşlardır. Yani o sık sık adını andıkları-tabi eğer samimi iseler- Peygamber her şeyini vakfediyor ve ümmetinin de

Bildiğim kadarıyla VAKIF SENEDLERİNDE şöyle denmektedir. Bu yetim hakkıdır , ve bunu çalan çırpan ve yardım dışında kullananın her iki dünyası da mahvolacaktır ve Allah razı gelmeyecektir. gibi yazılar bulunmaktadır. Buna rağmen Vakıf malını böyle özel servetleri için harcadıkları için ALLAH A HAVALE EDİYORUM.

benim en çok üzüldüğüm bir hayır kurumunun üzerinden bunu yapmaları. Yani para ve dünya hırslarına Allah'ın ve Peygamberin kudsi varlığını alet etmeleri. Ben Deniz feneri derneğine hep yardım yaptım. Bu kişeler binlerce arsa alsın servetlerine servet katsın diye mi? yani kimi zaman ekmek paramı bölüştüm insanlara yardım olsun, sevap olsun diye. Ne diyeyim eğer böyleyse Allah cezalarını versin.Yazıklar olsun. Müslümanları incittiler.

Beter olasınız; kul ve yetim hakkı yiyenlerin yedikleri kursağından birer birer geri gelir inşallah.