Muppet Show Tekrar Sahnede! 

“Şimdi de kendi parodi fragmanımızın mı parodisini yapıyoruz? Sanırım işin en sonuna kadar gittik” Yıllar sonra beyazperdeye dönen ‘The Muppets’ en başta oyunbaz fragmanıyla tavladı izleyiciyi. Dış sesin yukarıdaki cümleyi seslendirdiği, dalga geçilmedik son dönem hit film bırakmayan fragman, dönem falan fark etmeden Muppet’ların her dem gideceğini gösterir nitelikte. Kermit’in panik halleri, diva üstü diva Miss Piggy’nin kaprisleri, Fozzy’nin soğuk şakaları ve tabii locada oturan iki ihtiyar Waldorf ve Statler’ın alaycılıklarının yarattığı etki hiç tedavülden kalkmıyor. 1974’te Jim Henson imzasıyla bir televizyon şovu olarak yola çıkan Muppet’lar, sinemadan radyoya neredeyse her mecraya nüfuz etti, videolarıyla internet çağında da hüküm sürmeyi bildi. Şimdi yine beyazperdedeler. Biz de bu vesileyle en unutulmaz Muppet anlarını tekrar ziyaret edelim, Miss Piggy’nin, Kermit’in TV programlarına konuk ettiği sayısız ünlüden bazılarını hatırlayalım dedik.

Rudolf Nureyev
Rudolf Nureyev’li The Muppet Show’un en unutulmaz anı Miss Piggy’nin baleti saunada sıkıştırdığı sahnedir, kuşkusuz. Tabii konuk Nureyev olunca domuzlarla yapılan bir Kuğu Gölü sekansı da kaçınılmaz.

Liza Minelli
Ultra - camp diva Liza Minelli’nin tüm şaşaasını yansıtacağı bir mecra için The Muppet Show’dan daha iyisi bulunabilir mi? Minelli, iki peluş canavar arasında yanarlı dönerli kostümüyle ‘Copacabana’yı, Kermit’i teselli etmek için ‘A Quiet Thing’i söylüyor. Kitsch arzunuzu doyurmak için Youtube’da ara ara seyretmek farz.

‘Yıldız Savaşları’ ekİbİ
En unutulmaz Muppet anları sıralamasında Miss Piggy’nin Prenses Leia saçlarıyla Carrie Fisher’a rakip çıktığı sahnenin yeri apayrı. Mark Hamill, R2-D2 ve C-3PO’nun “Galiba bir komedi varyete gezegenine indik” diyerek konuk olduğu şovda Darth Vader’leşmiş bir Gonzo, C3-PO - Kermit karşılaşması, Luke Skywalker’ın Muppet’ların soyunma odasında “Kahrolsun İmparatorluk” diye bağırması unutulmazlardan.

Deborah Harry
The Muppet Show’a konuk olan ünlüler saymakla bitmez. Ama asıl önemli olan bu konukların çeşitliliği... Kim
derdi ki post-punk ikonu Debbie Harry, Muppet Show’a konuk olacak, Muppet’lara punk’ın ne olduğunu öğretecek ve ‘One Way or Another’ı kukla bir grup eşliğinde söyleyecek.

Elton John
Sam Amca prototipinin ve ABD’nin simgesi kartalın bir araya geldiği Sam the Eagle karakterini, şovun en dalga geçilen tiplerinden yapmaları Muppet’çıların hayırla yâd ettiğimiz hareketlerinden. Disiplin ve standart saplantısıyla, iddiasının aksine ‘yüksek kültürden’ bir gıdım haberinin olmamasıyla meşhur Sam’in programa Elton John konuk olduğundaki tepkisi de az çok kestirilebilir. ‘Çalıntı bir araba gibi giyiniyor’ dediği John’dan hiç memnun değil. Ama tabii ki diğer Muppet’lar Elton’ın tarafında.

Muppet’ların Türkiye macerası Nazlı Piggy!
Şu anda 30’larındaki kuşak daha çok TRT 3’te 90’larda yayımlanan ikinci tekrarından aşina olsa da Muppet’ların Türkiye tarihi daha eskilere, 1979’a kadar gidiyor. Ama tuhaflıklarla örülü bir tarih. Okan Arpaç’ın Arka Pencere’deki ‘The Muppets’ eleştirisinden aktaralım. 1979’da TRT’nin pazar eğlence programında ‘Curcuna 79 / Üşütükler’ adıyla skeçler halinde yayımlanan programda aralarda Hümeyra ve Ali Poyrazoğlu’nun sunumları kullanılıyor. Ama karakterlerin isimleri hayli değişik. Kermit ‘Duygulu’, Piggy ‘Nazlı’, Fozzie’ de ‘Gereksiz’ adını alıyor. Yapımcı ITV’nin ihtarıyla program yayından kaldırılıp daha sonra normal haliyle ekrana geliyor. Ama sonrasında en tuhafı domuz ‘Piggy’den ötürü ramazan ayında yayımdan kaldırılması.

Domuz ve kurbağa evliliğinin karşısındayım
Kermit, yıllar sonra beyazperdeye dönüşünü Guardian’a anlatıyor.
LL Cool J., “bunu bir geri dönüş olarak nitelendirmeyin” demişti. Halbuki çoğu insan sizin yeni filminizi bir geri dönüş olarak adlandırıyor. Siz bu terime LL Cool J.’den daha mı yakınsınız?
Burada LL Cool J’nin tarafını tutmam gerekecek. (Ayrıca tanışıklığımız ta eskilere gider. Aslında bir kurbağa olarak hip hop ortaya çıkmadan önce de ‘hip’leyip hop’lardım’.) Benim için bu bir geri dönüş değil çünkü biz hiçbir yere gitmedik. Muppet’lar televizyonda, kitaplarda ve hatta internette birçok iş yaptı. Sadece birkaç yıldır film yapmamıştık. Ama ‘The Muppets’ adında bir film çekeceklerini, bunun için de kurbağa, domuz, ayı ve elde ne varsa aradıklarını duyunca, beyazperdeye dönmenin zamanı dedik.

Jason Segel’la çalışmak nasıldı? O, sizinle beraber çalışmanın hayatının rüyası olduğunu söylüyor.
Jason çok yetenekli ve komik birisi, bana Ayı Fozzie’yi hatırlatan mükemmel bir komedyen. Bizimle çalıştığı gerçeğini idrak ettikten sonra biraz rahatladı ve çok iyi bir zaman geçirdi. Tabii ki Miss Piggy, ondan kendisine ‘Majesteleri’ demesini istedi ısrarla ama zaten bunu herkese yapıyor.

Ünlü çiftlere isim takmak şu aralar çok moda biliyorsunuz, Brangelina veya Bennifer gibi... Size ve Miss Piggy’ye ne diyebiliriz?
‘Permit’ ve ‘Kiggy’nin telifini almaya çalıştık ama ikisi de pek tutmadı.

Irkçılığın tedavülden kalktığı Obama döneminde yeşil olmak nasıl bir duygu?
Yeşil, olmak istediğim renk. Bu da güzel bir şey, çünkü kurbağalar bukelamunlar gibi değil. Renk konusunda çok fazla seçeneğiniz yok.

2012 seçimleriyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Politikayla çok içli dışlı değilim. Ama amfibi yanlısıyım. Sulak arazilerin, yeşil mesleklerin (yani yeşil olan herkes için meslek) yanında, domuzlarla kurbağaların türler arası evliliğinin karşısındayım.

Muppet’lar insanlarda hâlâ 30 yıl önceki duyguları uyandırabiliyor. Nasıl?
Bence o samimiyet, insanların Muppet’larda kendilerini bulmalarını sağlıyor. Herkesin bizim gibi birkaç arkadaşı mutlaka vardır: Sıtkı sıyrılmış bir kurbağa, küstah bir domuz, şakacı bir ayı, deli bir davulcu
ve diğerleri...

Bu 30 yıl içinde hiçbiriniz yaşlanmamış gibi duruyorsunuz. Hangi nemlendiriciyi kullanıyorsunuz?
Ekibin geri kalanını bilmem ama ben her gün bir saatliğine boynuma kadar bataklığa batıyorum.

(Radikal)