Oray Eğin/Akşam
Başbakan, Cem Uzan!
Sayıları Türkiye’nin geleceğine etki edecek kadar çok genç ilk kez bu seçimde oy kullanacak. 18’ine gelmiş, seçme hakkı kazanmış kitlelerin hayranlıkla baktığı tek bir siyasetçi var: Cem Uzan. Çok başarılı bir kampanya yaptığının hakkını vermek lazım. Hem de herkesten önce başladı Genç Parti seçim çalışmasına, dolayısıyla bir aşinalık oluştu.
Formül son derece basit: 100 kelimeyle Türkçe ve somut vaatler. Uzan’ın önceleri İnternet’te dalga geçilen vaatleri giderek destekçi bulmaya başladı. Hatta Deniz Baykal’la Mehmet Ağar hemen ucuz benzin vaadini sahiplendiler, kendi söylemlerine kattılar.
Cem Uzan, futbol maçlarından çok izlenen dizilere potansiyel seçmenine yönelik çalışma yapıyor. Her gün Hürriyet’in birinci sayfasından gülümsüyor bize. Ali Taran, zamanında Uzan ailesine kendileri hakkında kötü düşünen maksimum bir milyon insan olduğunu söylemişti, geri kalan 59 milyona yönelik bir strateji kurmaya çalışmıştı. O yolda başarıyla ilerliyorlar.
Bugün Cem Uzan, bir önceki seçimden çok daha ciddiye alınır bir lider bile oldu. Gazeteleri, televizyon kanallarını ziyaret ediyor, diğer liderlerle aynı muameleyi görüyor. Vaat ettikleri de hakikaten hepimizi ilgilendiren, keşke olsa dedirten cinsten...
ÖSS’nin de kaldırılması gerekiyor, benzinin fiyatının düşmesi de... Ah bir de Şehrazat’ta fiyat indirimi gerçek olsa... Bunları yapacak kişinin Cem Uzan olduğuna inanmak güç gelebilir belki, ama unutmamak gerekir ki bu yıl ilk kez oy kullanacak seçmen için Cem Uzan “bildiğimiz” Cem Uzan değil.
Hafızasız toplumda yetişen ve bugün 18 yaşında olan gençler için yeni biri o. Ne Uzan operasyonunu bilirler, ne Motorola davasını, ne İmarbank’ı. Sadece Başbakan adayı. Üstelik renkli gözleri, açık teniyle yüzü Batı’ya dönük, imajı düzgün biri izlenimi veriyor. Hatta pek çokları onun aileden zengin olduğu bilgisiyle “gözü tok” bir siyasetçi olacağını da düşünürler.
Türkiye gibi toplumlarda “durmak” her zaman garantili bir çözümdür. Genç nüfus insanın kendi kendini yeniden icat etmesine de olanak tanır. Bu bakımdan Cem Uzan’ın başından geçen onca olaya rağmen böylesi saygıyla anılmasını da anlayışla karşılamak gerek.
Öte yandan, siyasi analistler Genç Parti’nin seçim barajını yine geçemeyeceğinin hesaplarını yapıyorlar. Ama 22 Temmuz’la ilgili muğlak o kadar çok şey var ki: AKP’nin yüzde 40 oy oranına ulaşacağını söyleyen de var, oy kaybedeceğini de. Dolayısıyla seçim ciddi bir fotofişe gebe görünüyor.
Olur da Cem Uzan Başbakan çıkarsa şayet ben en çok Can Ataklı’ya üzüleceğim. Onca zor zamanlarında Uzan’ın yanında olan Can Ataklı, bir kez daha kendi kişisel tarihindeki “yanlış zaman yanlış insan” geleneğini bozmamış olacak. Şimdi mi terk edilirdi Uzan...