Ülkemizde her yıl 1.9 milyon gebelik oluşuyor. Bunların 550 bini istenmeyen gebelik, 285 bini ise istemli düşükle sonuçlanıyor. Planlanmayan gebelikler, tüm dünyanın en büyük sorunlarından biri haline gelmiş durumda. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü’nün
araştırmaları, her yıl yaklaşık 40 milyon gebeliğin yüzde 30’unun planlanmadığını, yüzde 12’sinin ise kürtajla sonlandırıldığını gösteriyor. Bu tabloyu değiştirebilmek için kürtajın korunma yöntemi olmadığını unutmamak, etkin aile planlaması yöntemlerini kullanmak ve lüzumsuz müdahalelerden kaçınmak büyük önem taşıyor.
HASTALIKLARA DİKKAT!
Türkiye Aile Planlaması Derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, “İnsanlar nesillerini akıldan önce üreme ve çoğalma yoluyla sürdürmeye programlanmış. Bunu yaptıkları dönemi de 1959 yılında geride bırakmışlar” diyor. Bu tarih, doğum kontrol haplarının kitlesel olarak ve güvenle kullanılmaya başlandığı tarih olarak dikkat çekiyor. Dünya
Korunma Günü’nü sadece korunma günü olarak değil, aynı zamanda planlama günü olarak değerlendirmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Şatıroğlu, “Korunma, sadece gebelikten korunmak değildir. Günümüzde AIDS başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak da önemsenmesi gereken ana konulardandır” diyor.
PREZERVATİF YERİNE GERİ ÇEKİLMEYİ SEÇİYORLAR
Türkiye Aile Planlaması Derneği’nin, Türkiye genelinde 26 ilde ve 2 bin 20 kadın üzerinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Türkiye’deki her 2 kadından sadece 1’i doğru korunuyor. Her 5 kadından 1’inin ise en az 1 kez kürtaj yaptırmış olduğu dikkat çekiyor. Türk kadınının ortalama jinekoloğa gitme sıklığı yılda sadece 1 kez. Yine aynı araştırmanın
sonuçlarına göre, her yıl milyonlarca çocuğun dünyaya geldiği Türkiye’de, kadınların yarısı doğum kontrol yöntemlerini biliyor ama bunları kullanmıyor. Aile planlaması daha
çok kadınların görevi olarak görülürken, erkekler prezervatif yerine güvenli olmayan geri çekilme yöntemini tercih ediyor. Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, eğitim düzeyi arttıkça düzenli olarak kadın hastalıkları uzmanına gitme sıklığının azalmasının, son derece ilginç bir durum olduğunu söylüyor. Ortalamaya bakıldığında ise, Türk kadınları arasında, yılda 1 kez jinekoloğa muayeneye gitme alışkanlığının yavaş yavaş da olsa yerleştiği görülüyor.
Karısının yaşamını hiçe sayan kocalar var
PROF. Dr. Hakan Şatıroğlu, meslek hayatı boyunca çok sayıda ilginç olayla karşılaştığını,
bunlar arasında bir doktor arkadaşının yaşadığı dramatik örneğe kendisinin bile şaşırdığını söylüyor. Prof. Dr. Şatıroğlu, o örneği şöyle anlatıyor:
TAM BİR KARA MİZAH!
“Bir çift, erkek çocuk umuduyla sürekli korunmasız cinsel ilişkide bulunmuş ve bunun sonucu 6 kız çocukları olmuş. İşin dramatik yanı 6’sının da annenin normal doğuma uygun
olmayan çatısı nedeniyle sezaryenle doğmuş olması. Normal şartlarda annenin 3’ten fazla
sezaryen olmaması gerekirken, çift sağlık kurallarını arkalarına alıp çocuk sahibi olmayı
sürdürmüş. 7. bebek erkek olunca, doktor arkadaşım hastasına tıbbi nedenler yüzünden artık tüplerinin bağlanması gerektiğini söylemiş. Çünkü hastanın tekrar gebe kalmasının
doğacak bebek ve annenin yaşamı için tehlike yaratması söz konusuymuş. Baba, karısının yaşamını hiçe sayarak buna izin vermediği gibi, böyle bir işlem yaparsa doktor
arkadaşımı dava edeceğini belirtmiş. İşte size bir kara mizah...”
Doğu Karadenizli gençler korunmuyor
TÜRKİYE’de korunmayı tereddütle karşılayan yeni bir grubun ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, bu grubun Doğu Karadeniz bölgesinde olduğuna dikkat çekiyor. Bu bölgede yaşayan 20’li ve 30’lu yaşlardaki kişilerin korunmayı yavaş yavaş bıraktığına dair işaretler bulunduğunu belirten Prof. Dr. Şatıroğlu, “Bu durumun nedeni bilinmiyor. Ancak söz konusu tablo, günümüzde 2.1 seviyesinde olan toplam doğurganlık hızının, önümüzdeki 10 yıl içinde artacağını gözler önüne seriyor” diyor.
HaberTürk
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...