Alevi kesimin önde gelen fikir adamlarından tarihçi yazar Reha Çamuroğlu.
Özellikle Cumhuriyet mitingleri ile 'Sarıkız' ismi verilen darbe planına dikkat çekiyor. Alevilerin büyük ölçüde Çağlayan ve Tandoğan mitinglerine gittiğini söyleyen Çamuroğlu, "Aleviler olmasaydı Cumhuriyet mitingleri yapılamazdı. Mitinglerin ana gövdesini Aleviler oluşturdu." tespitinde bulunuyor. Çamuroğlu, emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen günlüklerde yer alan 'Sarıkız Operasyonu'na da tepkili. Sadece planın içeriğini değil, ismini de eleştiriyor. 'Sarıkız'ın yaygın bir Alevi efsanesi olduğunu hatırlatırken, "Böyle bir operasyona bu ismin seçilmesi bana çok manidar geldi, tuhaf geldi. Beni özel olarak çok rahatsız etti." ifadelerini kullanıyor.
Ağır ithamların sebebi iktidar mücadelesi
Çamuroğlu, AK Parti'ye geçmesinin ardından bazı Alevi derneklerinin ağır ithamlarına maruz kaldı. Yıllardır cemaat içi eleştirileri ile tanınan ve derneklerin aldığı para yardımlarının nerelerde kullanıldığını sorgulayan Çamuroğlu, bu tercihiyle iyice hedef tahtasına oturdu. Çamuroğlu, bunu 'iktidar mücadelesi'ne bağlıyor. Dernek ve vakıflarda görev yapan 3-4 bin aktif Alevi bulunduğuna işaret ederek, "Bunlar, ellerindeki mikro iktidarı kaybetmekten korkuyor. Bizim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğumuz proje hayata geçerse Alevi cemaatindeki geleneksel iktidarlar birdenbire boşa düşecek. Sorun çözülürse ellerindeki oyuncağı kaybedecekler." şeklinde konuşuyor. Çamuroğlu, Cumhuriyet mitinglerine verilen desteği de buna bağlıyor: "Çünkü bu kanat Alevilerin oldukları yerde kalmasını istiyor. İlerlemesine karşı. Dergilerinde tek parti iktidarına özlem vardır. O dönemi, Asr-ı Saadet devri gibi anlatırlar. 'Tek parti döneminde çok rahattık.' diye yazarlar. Tek partici ve laikçi bir bakış açısına sahiptirler."
AK Parti'den milletvekili adayı olmasına gösterilen tepkiler de farklı olmuş. Ulusalcı olmayan eski Marksist arkadaşları kendisini ilk günden beri desteklemiş. 'En doğrusu buydu' yorumunu yapmışlar. Alevi kesimde de derneklerde aktif olanların dışında bir tepki olmamış.
İstanbul'dan aday gösterilen yazar, AK Parti'nin kendisi ile birlikte bazı sosyal demokrat isimleri bünyesine katmasının 'vitrin' olarak değerlendirilmesine karşı. "Eğer öyle olsaydı Başbakan, Ertuğrul Günay'ı da beni de almazdı." görüşünü savunuyor. Çamuroğlu, Erdoğan'ın yeni dönemde izleyeceği politikayı ise ilginç bir benzetmeyle izah ediyor: "27 Nisan'la birlikte araba kaymaya başladı. Araba kontrolden çıkarsa kontrolü tekrar ele alabilmek için önce kayılan yöne doğru direksiyonu çevirirsiniz, ters yöne değil. Başbakan'da öyle bir kararlılık görüyorum. AK Parti'nin seçimlerden tek başına iktidar olarak çıkması durumunda Başbakan'ın çok radikal kararlar alacağını ve birçok değişikliğe gideceğini düşünüyorum. Fakat bildirinin tersine bir davranış beklemiyorum. Ciddi bir uzlaşmacı tavır içine gireceğini düşünüyorum. Bence cumhurbaşkanını uzlaşarak seçecek. 400 milletvekili alsa dahi."
Sarıkız efsanesi Edremit'te geçiyor
Balıkesir Edremit'teki Kaz Dağları'nda geçen Sarıkız Efsanesi'nin birçok versiyonu var. Bazılarında 'Sarı Kız', Hz. Ali'nin kızı olarak anlatılıyor. Bir kaynağa göre, Ayvacık yöresinden Cılbak Baba adında bir çoban, karısı ölünce küçük kızı ile Edremit'in Güre köyüne gelir. Kızının boş kalmaması için bir miktar kaz alır. Baba yaşlanınca hacca gitmek ister ve kızını Güre köyünde bir aileye emanet eder. Köyün delikanlıları kıza evlenme teklifinde bulunur. Kız kabul etmeyince delikanlılar iftira eder. Baba hacdan dönünce, köylülerin, "Kızın kötü yola saptı. Ya kızını öldürürsün ya da buralardan çekip gidersin" tehdidiyle karşılaşır. Baba, kızını öldürmeye kıyamaz. Birkaç kazla birlikte kızını İda Dağı'na (Kaz Dağı'nın eski adı) bırakır. Daha sonra kızının yanına giden baba, abdest almak için su ister. Ancak suyun tuzlu olduğunu görünce tatlı su ister. Kız tatlı suyu çok çabuk getirir. Bundan şüphelenen baba, niçin tuzlu su verdiğini sorar. Kız da "Acele ettiğin için denizden alıverdim." der. Kızının ermiş olduğunu anlayan baba suyun etrafını da taş duvarla çevirir. Çobanlar, daha sonra onları iki ayrı tepe üzerinde ölmüş olarak bulur.
Zaman
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...