Bütçeler üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Şahin, TCK'nın 301. maddisine ilişkin, dün itibariyle Adalet Bakanlığına 519 dosyanın geldiğini, bunlardan 70'ine izin verildiğini bildirdi.
MHP Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir'in cezaevlerindeki doluluk oranlarıyla ilgili sorusunu da yanıtlayan Şahin, cezaevlerinde kalanların yüzde 57'sinin tutuklu olduğunu bildirdi.
Şahin, bunun bazı nedenlerinin olduğunu dile getirerek, "Eski ceza muhakemeleri yasamızda, iyi halli olanların tahliye oranı 5'te ikiydi. 15 yıl ceza alan bir kişi, daha önceki yasaya göre 6 yıl yattığında tahliye oluyordu. Yeni usul yasamız, 3'te 2 oranını getirdi. 15 yıl ceza alan bir kişi 10 yıl yatmadan iyi halde de olsa tahliye olamıyor. Cezaevlerindeki tutukluların sayısının fazla olmasının en önemli nedi bu" diye konuştu.
Af ve eve dönüş ile ilgili çalışmanın olup olmadığının sorulması üzerine Şahin, Adalet Bakanlığının gündeminde böyle bir çalışmanın bulunmadığını bildirdi.
Yılmaz'dan uyarı
Bütçenin aleyhinde söz alan Bağımsız Rize Milletvekili Mesut Yılmaz da 2009 yılının AB ile ilişkilerde kader yılı olacağını ileri sürdü. Meclisin, AB ile ilişkilere mutlaka el atmasını isteyen Yılmaz, Genel Kurulda bu konuda bir genel görüşme açılması gerektiğini söyledi.
Yılmaz, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarına da değinerek, Osmanlı Devletinin son dönemlerinde, devleti ele geçiren İttihat ve Terakki cuntası tarafından, o dönemde Türkiye'yi işgal eden Rus güçleriyle işbirliği yapan Ermeni nüfusun bir bölümüne karşı tehcir uyguladığını hatırlattı.
Tehcir sırasında acı olayların yaşandığını, ancak objektif tarihçilerin bu durumu soykırım olarak nitelemediğini ifade eden Yılmaz, "Bunun teknik adı mukaletedir. Yani karşılıklı öldürmedir, katliamdır" dedi.
Türk devletinin bu konuda hatasının olduğunu, bu konuyu yokmuş gibi ele alıp üstüne gitmediğini anlatan Yılmaz, ASALA terörünün bitirilmesinin ardından Türkiye'nin 1915 olaylarıyla ilgili politika değişikliğine gittiğini hatırlattı.
Türkiye'nin bu konuyla ilgili tavrının arkasında herkesin durması gerektiğini ifade eden Yılmaz, bazı aydınlar tarafından başlatılan özür kampanyasına dikkati çekti. Yılmaz, "Özür kampanyasıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti hakkında yargısız infaza benzeyen bir uygulamayı kamuoyumuza lanse etmeye çalışıyorlar" dedi.
ABD Kongresinde, gelecek yıl Nisan ayından önce, Ermeni iddialarına ilişkin bir yasanın çıkabileceğini belirten Yılmaz, "Türkiye'de imza kampanyasıyla bu karara psikolojik zemin hazırlanmaya çalışılıyor. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes, bir arada toplu tepki göstermeliyiz. Burada en büyük sorumluluk Dışişleri Bakanlığına düşmektedir. Dışişleri Bakanlığına bu güç görevinde başarılar diliyorum" diye konuştu.