Piyasanın liberalleşmesi için düğmeye basılan 2005 yılından bu yana benzinin litresi yüzde 50, motorininki de yüzde 60'a varan oranda yükseldi. Son zamların ardından 1 litre 95 oktan benzin 3,38, motorin ise 3,01 yeni liradan satılıyor.
Fiyat artışlarında ham petrolün varil fiyatının 50 dolardan 110 dolara kadar tırmanmasının önemli katkı- sı bulunuyor. Ancak istatistikler, zamlarda 'başka faktörler'in de önemli etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Resmî kurumların kayıtlarındaki dikkat çekici 'faktör', ana dağıtım şirketlerinin akaryakıt ürünlerinden aldığı kâr marjları. Bu kâr marjları hem oran hem de tutar olarak 2 kat civarında artış gösterdi.
Aralık 2003'te çıkan Petrol Piyasası Kanunu gereği 1 Ocak 2005 itibarıyla Türkiye'de satışa sunulan akaryakıt fiyatları serbest bırakıldı. Buna göre Petrol Ofisi, BP, Total, Opet, Shell gibi şirketler, akaryakıt fiyatlarını serbestçe belirleyebiliyor. Kanuna göre ihtiyaç duydukları ürün veya ham petrolün tamamını da yurtdışından temin edebiliyor. Söz konusu düzenlemeyi hararetle savunan sektör oyuncuları, oluşacak 'rekabet' ortamı sayesinde tüketicilerin daha ucuza akaryakıt satın alma imkânına kavuşacağını dile getiriyordu. Ancak aradan geçen zaman, bu yöndeki beklentileri karşılamadığı gibi, üst üste gelen fiyat artışları araç sahiplerini bir hayli zor durumda bıraktı.
Şimdiye kadar 'zamlar'ın hep petrol fiyatlarındaki artışla savunulduğu tezi, Zaman'ın ulaştığı resmî kayıtlar tarafından çürütüldü. Resmi verilere göre benzin, motorin ve LPG'de fiyat artışlarında ana dağıtım şirketlerinin kâr marjları, petrolün varil fiyatı kadar etkili olmuş. Örneğin 2005'te bir litresi 1,86 YTL'den satılan motorin şu anda 3,01 yeni liradan dolduruluyor. Yüzde 60'ı aşan bir artış var. Motorindeki kâr marjı artışı da benzer, yüzde 8'den yüzde 13'e yükselmiş.
Sektör temsilcileri, Zaman'ın konuyla ilgili sorularını cevapsız bırakırken, pazarda faaliyet gösteren şirketlerin üst örgütü Petrol Sanayi Derneği (Petder), serbestleşmenin başladığı dönemdeki açıklamalarında 2005'in 'sektörün liberalleşmesi açısından önemli bir yıl' olduğunu, fiyat ve ithalat serbestisiyle iç pazarda ürün fiyatlarının ucuzlamasının zaman alacağını açıklamıştı. Ayrıca, Türkiye'de akaryakıtın ürün fiyatlarından alınan vergilerin yüksek olmasını fiyat rekabetine engel olarak göstermişti.
Üst düzey bir yetkili, son dönemde Türkiye'de akaryakıt fiyatlarında önemli artışlar olmasına karşın, artışları sadece ham petrole bağlamanın doğru olmayacağını belirterek, "Bir dönem kâr marjlarından şikâyet eden dağıtım şirketlerinin son dönemde bu konuda hiç sesi çıkmıyor. Çünkü oran yüzde 8'den 13'e çıktı. Ayrıca, ürün fiyatı da yüzde 40'la yüzde 117 gibi önemli oranda arttı." değerlendirmesinde bulundu. Sektör temsilcileri ise konuyla ilgili soruları cevapsız bıraktı.
Türkiye'de akaryakıt sektörü büyüklüğü yaklaşık 50 milyar YTL'ye ulaştı. Rakam, havacılık gibi diğer sektörlerin eklenmesiyle 62 milyar YTL'nin üzerine çıkıyor. Petder verilerine göre 2007'de toplam akaryakıt tüketimi (benzin, motorin, gazyağı, fuel oil) 18 milyon tonu buldu. Tüketimin önemli kısmını motorin oluşturdu.
PROMOSYONLAR KALDIRILSIN 7-8 KURUŞ İNDİRİM YAPARIZ
Akaryakıt fiyatlarının yüksekliğinden benzin istasyonları da rahatsız. Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri (TABGİS) Başkanı Atıf Ketenci, ana dağıtım şirketlerinin son dönemde promosyona ağırlık vermesini eleştirerek, promosyonun bayileri zora soktuğunu ve rekabeti engellediğini söyledi. Promosyonun kalkması durumunda pompa fiyatlarında 7-8 kuruş indirimin mümkün olabileceğini vurguladı. "Akaryakıt fiyatları serbest piyasa şartlarında belirlenmeli." diyen Ketenci, ana dağıtım şirketlerinin promosyon uygulamasına karşı olmadıklarını, ancak şirketlerin kampanyalarını, kendi imkânlarıyla yapmalarını istedi.
Ana dağıtım şirketlerinin bayiler üzerinden uyguladığı promosyon sistemine son verilmesini isteyen Ketenci, buna tepki olarak 150 civarında bayinin İstanbul'da bir araya gelerek konuyu masaya yatırdıklarını açıkladı. Ketenci, benzer bir toplantıyı gelecek ay başında da düzenleyeceklerini kaydederek, "Dağıtım şirketleri bayileri promosyona zorluyor, baskı yapıyor. Bu yanlıştır, ana dağıtım şirketlerine sesleniyoruz, promosyonları durdurun, bundan memnun değiliz." siteminde bulundu.
Halen bayilerin yüzde 6-8 arasında bir kâr marjı ile çalıştığı bilgisini veren Ketenci, "Akaryakıt fiyatları anormal yükseldi, nerede duracağını da kimse kestiremiyor. Bizim istasyonlar olarak kârımızın yüzde 3-4'ü promosyona gidiyor. Yüzde 2'si de bankalara kredi kartı takasına. Geri kalan bayinin kârı. Bununla ne yapılır? Ayrıca, artan fiyatlar yüzünden bayilerin yeni sermaye ihtiyacı doğdu. Bunu nasıl karşılayacağız diye düşünüyoruz." diye dert yandı
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...