“Havanın soğuması, kirliliğinin artması, toplu ortamlarda yaşam ve okulların açılmasıyla bu hastalıkların oranı artıyor. Vücudumuzun direncini kıran birçok değişiklik de bu artışa katkıda bulunur. Güneş ışınlarından yararlanma, fiziksel stres sıcak havalara göre daha fazladır, cilt soğuğa bağlı olarak kurur ve enfeksiyonla alerjik reaksiyonlara eğilimi artar. Burun ve ağız içini döşeyen mukoza dediğimiz dokuların soğukla kuruması, koruyucu mekanizmaların iyi çalışamaması mikropların vücuda kolayca girişine neden olur.
Risk grupları
Sonbaharda sıklığı artan enfeksiyon hastalıkları soğuk algınlığı, nezle, grip, bademcik ve boğaz iltihabı, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit ve zatürredir. Bu enfeksiyonlar en sık çocuklarda görülür. Yaşlılar ve şeker hastalığı , astım gibi kronik hastalığı olanlar diğer risk grubunu oluştururlar. Erişkinlerdeyse vücudu dirençsiz kılan aşırı yorgunluk, stres, beslenme düzensizliği, soğuğa maruz kalma gibi durumlarda hastalık görülme sıklığı artar.
Virüslerle oluşan enfeksiyonlar antibiyotiğe ihtiyaç göstermeden iyileşirler. İstirahat, bol sıvı alımı, vitaminler, ağrı kesiciler ve halk arasında antigripal adıyla bilinen dekonjestan- antihistaminik ilaçlarla iyileşir. Yalnızca gripte özel virüs ilaçları kullanılır.
Korunma yolları
Korunmak için vücut direncini artırmak gerekir. İyi beslenme, vitamin destekleri, düzenli uyku, spor ve mevsim şartlarına uygun giyinmek basit ama etkili yollardır. Enfeksiyonlu kişilerin solunum yolu temasının engellenmesi ve ellerin sık yıkanması mikropların bulaşmasını önler. Bu sayede özellikle kalabalık bölgelerde hastalığın yaygın hale gelmesi engellenebilir.”
PressTurk
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...