Beyazyürek, son yıllarda gelen hasta yakınlarından en çok duyduğu sözün "TV'nin, bilgisayarın başına oturup kalkmıyor.'' olduğunu belirterek, "Bilgisayarın, televizyonun başına oturup kalkmayan, saatlerini, günlerini bu şekilde harcayan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Bilgisayara, televizyona bağlanıp duruyorlar. Ellerinden cep telefonlarını düşürmeyen, resim çeken, telefonundan internete girenler de oturmadan bağlananlar." diye konuştu. Vakaların daha çoğunu bilgisayar oyunları ve internet bağımlıları oluşturuyor. Türk toplumunun mevcut yapısının telkine ve yönlendirmeye açık olduğunu dile getiren Prof. Dr. Beyazyürek, bu nedenle piyasaya çıkan teknoloji ürünlerinin hızla ve bilinçsizce tüketildiğini savundu. Prof. Dr. Beyazyürek, "Mesela Türkiye'de herkesin evinde televizyon vardır. Ekonomik gücü en zayıf kişilerin bile evinde televizyon bulunur. Televizyonsuz ev düşünemezsiniz. Ben bir süre Paris'te yaşadım, orada televizyonu olmayan üniversite hocaları gördüm. Televizyona ihtiyaç duymuyor bu kişi. Hayatını başka şeylerle dolduruyor ve televizyonu gereksiz buluyor.'' diye konuştu.
Özellikle geleceği hazırlayacak olan çocuk ve genç popülasyonun bilgisayar, PlayStation, cep telefonu gibi teknoloji ürünlerinden mümkün olduğunca uzak yetiştirilmesi ve eğitilmesi taraftarı olduğunu belirten Beyazyürek, gençlerin ve çocukların teknoloji bağımlısı olmasının alacakları eğitimi de ciddi şekilde olumsuz etkilediğini, aynı zamanda yetişkin olduklarında mutlu bir birey olmalarını da engellediğini kaydetti. Beyazyürek, teknoloji bağımlılarına uygulanan tedavi ile uyuşturucu bağımlılarına uygulanan tedavinin benzer olduğunu ifade etti
A.A
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...