Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, yaşanan sürecin ürettiği sinyaller konusunda ekonomik ve siyasal sistemdeki trendin değişiminin mi yoksa düzelme ve düzeltmenin mi yaşandığının tespitinin önemli olduğunu söyledi.
Ekren, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumunun (BDDK) 8. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen "Küresel ve Ulusal Finansal Sistemde Yeni Mimari Arayışları" konulu konferansta, ABD'de başlayan ve daha sonra yayılan küresel krize değinerek, bundan sonraki süreçte özellikle ABD ekonomisi ve hane halkı davranışlarını takip etmenin özel önem taşıyacağını ifade etti.
Tutsat krizinde ifade edilen zararların krizin boyutunun en iyi göstergesi olduğunu belirten Ekren, zararların artma trendinde olduğunun bir işaretinin de ABD'deki finansal şirketlerin borsadaki düşüş trendinin azalarak da olsa devam etmesi olduğunu söyledi.
Enerji ve gıda fiyatlarındaki artışa da işaret eden Ekren, küresel ve ulusal finansal mimari tartışılırken bu enstrümanların da iyi analiz edilmesi gerektiğini aktardı.
Gelişmiş ekonomilerde başlayan sürecin yükselen piyasalarda ortaya çıkardığı etkilerin altını çizen Ekren, dünyadaki küresel dalgalanmanın, imkan ve kaynakların eşit dağılmaması nedeniyle farklı sonuçlar doğuracağının unutulmaması gerektiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Ekren, dünyada yaşanan sürecin Türkiye'deki temel finansal göstergelere etkisine de dikkati çekerek, "İlk etki Türkiye'de borsada görülüyor. Borsadaki hisse senedi tahvil ve bono piyasalarındaki gelişmeler farklı sinyaller veriyor olsa da etkilenme sürecinin nisbeten yavaş ve az olacağı konusunda önemli ipuçları söz konusu" dedi.
Bankacılık sektöründeki göstergelere de değinen Ekren, şöyle devam etti:
"Yaşanan sürecin ürettiği sinyallar konusunda ekonomik ve siyasal sistemdeki trendin değişimi mi yoksa düzelme ve düzeltmenin mi yaşandığının tespiti önemli. Bu tespit alacağımız kararlara önemli etki edecektir. Eğer bir düzeltme ve düzelme söz konusu olacaksa bunun arzulanan dalgalanmada daha fazla bir boyutunun olmaması finansal otoritelerin üzerinde durması gereken bir konu. Ve bankacılık kesimindeki yöneticilerimizin de hassasiyetle dikkat etmesi gereken bir unsur."
"REYTİNG DE YENİDEN ELE ALINMALI"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ekren, yeni mimari arayışın odaklandığı hususun finansal sistemin ulusal ve küresel bazdaki itibariyle güçlü yapısı olduğunu vurgulayarak, sürecin yönetiminde gerekli inisiyatifi kullanmak zorunda olduklarını, ulusal ve küresel ölçükte atılan her adımda ekonomik ve finansal yönetişimin modelinin kurgulanması dolayısıyla hem ulusal otoriteler hem de uluslararası otoriteler arasında böyle bir ilişkinin tartışıldığı bir platformun yaratılmasının önemli olduğunu söyledi.
Gelişmiş ekonomilerin ısrarla takip ettiği yönetişimin modelinin dayandığı temel konseptin ekonomik güvenlik ve ekonomik savunma olduğuna dikkati çeken Ekren, bu alanda uluslararası trendlere bakılarak Türkiye'ye uygun bir yaklaşımın da geliştirilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
Finans piyasalarının bütün ekonomilerde özel bir önem taşıdığını bildiren Ekren, burada en kritik rolün ekonomik politikaların fiyatlandırılmasında ortaya çıktığını aktardı.
Yükselen piyasalar açısından önemli bir konunun da politikaların reytinginin de küresel türbülans çerçevesinde yeniden ele alınması gerektiği olduğunu belirten Ekren, "Küresel türbülansta önemli aktörlerden biri reyting kuruluşları olmalı. Reyting kuruluşlarının bu süreçte doğrudan ya da dolaylı yaklaşımlarının ortaya çıkardığı durumlar dikkate alındığında hükümet politikaların da değerlendirmelerinin bu çerçevede yapılıyor olması özel önem taşımaktadır" diye konuştu.