Denetim ve danışmanlık şirketi Ernst & Young'ın "Avrupa Yolsuzluk Anketi 2009" sonuçlarına göre, ankete Türkiye'den katılanların yüzde 53'ü, ekonomik darboğaz yaşanan dönemlerde ayakta kalabilmek için mevcut/yeni işler için para vermeyi kabul edilebilir buluyor.
Ernst & Young'ın Avrupa Yolsuzluk Anketi 2009 sonuçları, Ernst & Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş ve Güneydoğu Avrupa ve Türkiye Usulsüzlük İncelemesi ve Uyuşmazlık Danışmanlığı Bölümü Sorumlu Ortağı Dilek Çilingir'in katıldığı basın toplantısıyla açıklandı.
Toplantıda verilen bilgiye göre, anket katılımcıların yüzde 71'i iki şirket birleşmesi halinde "işten çıkarma"nın en önemli sorun olduğunu düşünüyor.
Ankette yer alan "ekonomik darboğaz yaşanan dönemlerde ayakta kalabilmek için hangisi sizce kabul edilebilir" şeklindeki soruya Türk katılımcıların yüzde 53'ü "mevcut/yeni işler için para vermek", yüzde 49'u "mevcut/yeni işler için şahsi hediye vermek", yüzde 32'si ise "mevcut/yeni işler için eğlenme olanağı sunmak" yanıtını verdi. Bu soruya Avrupa'daki katılımcıların yüzde 41'i "hiçbiri" yanıtını verdi.
Ankete Türkiye'den katılanların yüzde 22'si "Genel olarak, şirketinizde yönetimden sorumlu olanlar dürüstlük ilkesini gözeterek mi hareket etmektedirler" sorusuna "her zaman" yanıtını verirken, bu oran Avrupa ülkelerinde de benzer şekilde gerçekleşti.
Türk katılımcıların yüzde 29'u yolsuzluk eylemlerinin en çok üst kademe yönetiminde gerçekleşebileceğine inanırken, Avrupa'da bu oran yüzde 42 seviyesine çıktı. Aynı soruya "orta kademede" diyenlerin oranı yüzde 25, alt kademe yönetim/çalışanlar" diyenlerin oranı ise yüzde 15 oldu.
Katılımcıların yüzde 24'ü şirketlerinde önemli bir yolsuzluk olayının yaşanmayacağından "çok emin" olduğunu belirtirken, bu soruya Avrupa'da aynı şekilde cevap verenlerin oranı yüzde 18 olarak gerçekleşti.
"Şirketinizde yolsuzluk riskinin hangi nedenle artmayacağını düşünüyorsunuz" sorusunu Türk katılımcıların yüzde 56'sı "yönetime güveniyorum" şeklinde yanıtlarken, yüzde 51'i süreç ve prosedürlerin yeterli olduğunu belirtti.
Türk katılımcıların yüzde 46'sı yolsuzlukla mücadele amacıyla son birkaç yıldır şirketlerinde alınan önlemlerin arttığını ifade etti.
Ankete katılanların yüzde 77'si şirketlerinin yolsuzlukla mücadelede iç denetim, yüzde 60'ı ise dış denetim önlemlerini uyguladığını belirtti.
Türk katılımcıların yüzde 36'sı, "Mali baskılar arttıkça hükümetin bağlayıcı kuralları kararlı bir şekilde uygulatması gerekeceği" görüşüne katıldığını belirtirken, yüzde 44'ü de "yolsuzluk riskinin azalması için düzenleyici kurum/hükümetin gözetiminin artması gerektiği"ni ifade etti.
Katılımcılardan sadece yüzde 9'u, "şirket batışını veya işten çıkarmaları önlemek amacıyla bile yapılsa düzenleyici kurum ve hükümetin yolsuzluk eylemlerine karşı zorlayıcı önlemleri devreye almalıdır" görüşünü benimserken, yüzde 27'si bu görüşe katılmadığı ifade etti.
Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dinçbaş, araştırmanın sonuçlarının Türkiye için düşündürücü olduğunu belirterek, "Katılımcılar etik olmayan davranışlar karşısındaki tolerans seviyelerinin yüksek olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmaya göre ekonomik darboğazda ayakta kalabilmek için yeni iş kazanmak veya mevcut işi korumak için para, hediye, eğlenme gibi sunulan olanaklar şaşırtıcı sayıda katılımcı tarafından kabul gören uygulamalardan sayılıyor" dedi.