Eserlerinde ele aldığı toplum ve tarih tezleri, edebiyat ve fikir dünyasında geniş yankılar uyadırıp tartışmalara yol açan Kemal Tahir, vefatının 35. yılı münasebetiyle 19 Nisan 2008 Cumartesi günü, saat 14:00’de özel bir etkinlikle anılacak.
Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Hulki Aktunç, Cengiz Yazoğlu ve Prof. Dr. Hüsamettin Arslan’ın katılacağı toplantının öncesinde, Kemal Tahir’in hayatından kesitlerin sunulduğu bir belgesel gösterimi yapılacak. Kemal Tahir Vakfı’nda muhafaza edilen kitap, kişisel eşyalar, fotoğraf ve özel koleksiyon sergisi de aynı gün görülebilir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü’nce düzenlenip, Kültür A.Ş tarafından organizasyonu yapılan “Vefatının 35. Yılında Edebiyat ve Fikir Adamı Kemal Tahir” programı, 19 Nisan 2008 Cumartesi günü saat 14.00’de, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Kemal Tahir Hakkında
Sultan II. Abdülhamid’in yaverlerinden deniz yüzbaşısı bir babanın oğlu olarak 13 Mart 1910 tarihinde İstanbul’da doğan Kemal Tahir (İsmail Kemalettin Demir), Galatasaray Sultanisi’nin 10'uncu sınıfında annesinin vefatı üzerine eğitimini yarım bırakarak çeşitli gazetelerde çalıştı; Karagöz gazetesinde başyazarlık, Tan gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1938 yılında Nazım Hikmet’le beraber Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde "askeri isyana teşvik" suçlamasıyla yargılanıp, 15 yıl hapse mahkum oldu. 1950’de genel afla özgürlüğüne kavuştu.
Takma isimlerle gazetelere romanlar yazıp, Fransızca çeviriler yapan Kemal Tahir; 6-7 Eylül olaylarında tekrar gözaltına alındı. Harbiye Cezaevi’nde 6 ay tutuklu kaldıktan sonra Aziz Nesin’le birlikte kurdukları Düşün Yayınları'nı yönetti. Sinema alanında Metin Erksan, Halit Refiğ, Atıf Yılmaz ile senaryo çalışmalarında bulundu.
Kemal Tahir; özellikle Marksist terminolojiyi yerlileştirerek, Anadolu’ya uygun bir ulusal sol düşünce geliştirmeye çalıştı. Kendi çevresinde fikirlerini savunan bir grup oluşturan Tahir, dönemin birçok aydını tarafından da eleştirildi. Yoğun bir şekilde eleştirildiği bir tartışma esnasında geçirdiği kalp krizi nedeniyle 21 Nisan 1973'de vefat etti.
Kemal Tahir'in düşüncelerindeki çıkış noktası Marksizm ile Türkiye gerçeği arasındaki bağlantı sorunuydu. Hem Marksizm’in, hem de batılılaşmanın ürünü olan cumhuriyet dönemi resmi tarih görüşünün aşılması, düşüncelerinin temel noktası oldu.
Bu ana fikir çerçevesinde eserlerinde Osmanlı toplumunun kölecilik ve feodalizmden çok farklı ve insancıl bir temel üzerine kurulduğunu anlatmayı amaçladı. Romanlarında da "Türkiye’de yaşayan insanı ve Türkiye özeli" olgusunu ortaya çıkarmaya çalıştı.
Kemal Tahir, toplumsal gerçekçi çizgiyi sürdürdüğü eserlerinde yalın bir dil kullanıp, diyaloglarla zenginleştirmiş; güçlü karakterlerle bezeli romanlarıyla en üretken yazarlarımızdan biri olmuştur.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |