Güneş yanığına kantaron yağı! 

Ankara Kişisel Sağlıklı Yaşam Merkezi Direktörü Dr. Buğra Buyrukçu, güneş yanığına karşı özellikle şu dönemde açık tenlilerin günde en az üç kez, koyu tenlilerin ise iki kez güneş kremi kullanması gerektiğini söyledi.

Dr. Buyrukçu; kremlerin 50 faktör olmasına dikkat edilmesi uyarısında bulunarak şöyle devam etti:

“Ciltte güneş ışınlarına maruz kalmadan dolayı oluşan kızarıklık, kaşıntı, yara, hatta su toplamasına güneş yanığı diyoruz. Güneş yanığı hemen belirti vermeyebilir, saatler, hatta günler sonra belirtileri ortaya çıkabilir. Semptomlar ortaya çıktığında ise kişinin cildinde kızarıklık, yara veya su toplaması oluşacağı gibi, can yakıcı da olabilir.”

Tansiyon Düşüklüğü, Baş Ağrısı

Özellikle içi su dolu keseciklere dönüşen ikinci derece yanıkların risklerine dikkat çeken Dr. Buyrukçu, “İçi su dolu keseciklerin büyük ve yaygın olması durumunda tansiyon düşüklüğü, baş ağrısı ve titreme görülebilir. Cilt için son derece zararlı olan bu yanık türü, tekrarlaması halinde ilerleyen dönemde cilt kanseri riskini de arttırmaktadır. Yalnızca güneş yanığı değil, güneşte gereğinden çok kalmak da ciltte kırışıklık, sarkma ve leke oluşumuna, sonuçta hızlı yaşlanmaya yol açar. Bizim vatandaşlarımıza tavsiyemiz güneşin en yoğun olduğu saatlerde dışarıda olmamaları, mutlaka çıkmaları gerekiyorsa mutlak surette güneş kremi kullanmalarıdır” dedi.

Yanıklara Yoğurt Değil Sarı Kantaron

Güneş yanığı meydana geldiğinde ise hafif yanıklarda ağrıları azaltmak için ıslak havlu tatbiki yapılmasını öneren Dr. Buyrukçu şunları söyledi: “Bitkisel yöntemlerle de tedavi mümkündür. Lavanta ve papatya uçucu yağlarından kompres veya aromatik banyo şeklinde yararlanılır. Öküzgözü çiçeklerinden, papatya ve tıbbi nergis çiçeklerinden hazırlanan infüzyon ile ılık kompres yapılabilir. Yara ve yanık tedavisinde halk arasında yaygın olarak bilinen diş macunu veya yoğurt değil sarı kantaron yağından yararlanılmalıdır. Derin yanıklarda mutlaka uzman hekime başvurulmalıdır.”