Bilinçsiz antibiyotik kullanımı nedeniyle bakteriye karşı direncin hızla geliştiğini belirten Prof. Dr. Engin Ulukaya, 2050 yılında bakteri kaynaklı ölümlerin kanserden kayıpların önüne geçeceğini belirtti.
‘Tıp ve Sağlık Bilimlerinin Geleceği: Hayır mı Şer mi?’ başlıklı seminer tıp dünyasındaki son gelişmeleri ve teknolojinin bu alandaki rolünü gözler önüne serdi. İstinye Üniversitesi’nde düzenlenen seminerde konuşan İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Moleküler Kanser Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Engin Ulukaya önemli gelişmelere dikkat çekerek bilinçsiz antibiyotik kullanımına vurgu yaptı.
“2050 YILINA KADAR ÖNLEM ALINMALI”
Günümüzde kanserden ölümlerin ölüm nedenleri arasında ilk sıraya yükseldiğini vurgulayan Prof. Dr. Engin Ulukaya, yaklaşık 30 yıl sonra bu tablonun değişeceğini belirtti. Prof. Dr. Engin Ulukaya, “2050’ye doğru kanserden değil bakterilerden ölümler birinci sırada olacak. Çünkü o kadar çok bilinçsiz antibiyotik tüketiliyor ki bakteriler sürekli olarak direnç geliştiriyor. Evrim geçiren bakteriler antibiyotiklerle nasıl savaşılacağını öğreniyor. Eğer yepyeni nesil bir tedavi yaklaşımı bulamazsak basit bir enfeksiyonda dahi insan ölümleri başlayacak. Antibiyotik dünyası artık sınırları zorluyor. Yeni nesil bakteri ilacı üretmek gerekiyor” dedi.
“YÜZDE 90’I GEREKSİZ KULLANILIYOR”
Antibiyotiklerin bilinçsiz şekilde kullanıldığını ve kişiye fayda sağlamadığını ifade eden Prof. Dr. Ulukaya, “kutunun içinden 3-5 tane kullanılıp bir tarafa atılıyor. Viral enfeksiyonlarda bile hastalar hala antibiyotik kullanıyor. Doktorlar da yazmaya devam ediyorlar. Onlar da haklı çünkü hastanın “neden antibiyotik yazmadın” sorusundan çekiniyorlar. Her ihtimale karşı doktor antibiyotik yazıyor ama yüzde 90’ı gereksiz” diye konuştu.
“TEKNOLOJİ YAKIN GELECEKTE CEBİMİZDE OLACAK”
Teknolojideki son gelişmelerin tıp dünyasına yararlarına değinen Prof. Dr. Ulukaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Teknoloji devasa boyutta ilerledi. 10 yıl önceki teknoloji ile şimdiki arasında çok fark var. 5-10 tahlil ile hastayı izlerken artık binlerce gen ve protein üzerinden daha doğru tanıların konulacağı evreye geçiyoruz. Böylece ilaçlar kişiye özgü olacaklar. Bu teknoloji artık hayatımızda. Kaldı ki bu teknoloji yakın bir gelecekte cebimizde bile olacak. Bir damla kandan bir sürü analizler yapılacak. Evde sizler kendi kendinize tanı koyacaksınız. Bir telefonla hastalıklı bölgenizin filmi çekilecek. Sizin moleküler analiz ve görüntüleme sonuçlarınız bir merkeze ulaştığında orada sizin tanınız konulacak. Hatta belki de aynı merkezden tedaviniz söylenecek.”
“6 YIL İÇİNDE BU TEKNOLOJİLERİ KULLANACAĞIZ”
Tüm bu gelişmelerin arka planında yapay zeka teknolojisinin yer alacağını anlatan Prof. Dr. Engin Ulukaya, “Sağlıklı analiz için arka planda çalışan bir yapay zeka olacak. Çünkü bu işler insan beyin kapasitesini aşmaya başlayacak. Bir doktor 5 dakika içerisinde analizlere bakıp hastaya hangi ilaçların uygun olduğunu hızlıca söyleyemeyecek. O nedenle hızlı bir şekilde arka planda onun sahip olduğu yapay zeka karar verecek. Tüm bu gelişmeler çok uzakta değil. Bu yıl birinci sınıf Tıp Fakültesi’nde okuyan öğrenciler mezun olduğunda bu tip teknolojilerle mesleğine başlayacak. 6 yıl içinde bunlar kullanılmaya başlayacak” ifadelerini kullandı.
DHA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |