KA-DER'den yapılan yazılı açıklamada, ''Ermeni sorunu konusunda son günlerde süregelen tartışmalar sırasında KA-DER'in içeriğini benimseyemeyeceği bir demeciyle gündeme gelen Arıtman'ın KA-DER kurucusu olduğuna dair yazılanların gerçeği yansıtmadığı'' belirtildi.
Açıklamada, Arıtman'ın KA-DER genel merkezinin 11 kurucusu içinde değil, İzmir Şubesi'nin kurucuları arasında yer aldığı anımsatılarak, ''Bugün, Türkiye'nin herhangi bir ilinde yeni bir KA-DER şubesi kurulması halinde bu şubenin kurucularının KA-DER kurucusu olmayacağı aşikardır'' denildi.
Canan Arıtman'ın, KA-DER İzmir Şubesi Yönetim Kurulu'nun, şube üyeliklerini güncelleme çalışması sırasında 10 Ocak 2008 tarih ve 24 sayılı kararıyla ''üyelik görevlerini yerine getirmeyen'' diğer şube üyeleriyle birlikte üyelikten çıkarıldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Canan Arıtman yaklaşık bir yıldır derneğimiz üyesi değildir. Özellikle vurgulamak isteriz ki KA-DER'in amacı, tüzüğünde de açık ve net bir biçimde belirtildiği gibi herhangi bir kadının değil, tüzükte belirtilen ilkelere uyan kadınların seçim ve atamayla gelinen kamu görevlerindeki sayısını ve oranını arttırmaktır. KA-DER tüzüğünde, kadın temsilcilerin 'Her türlü fanatizme, yobazlığa, ırkçılığa, toplumsal kirliliğe, şiddete ve savaşa karşı çıkmaları' istenmektedir.''
Açıklamada, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün geçen aylarda ''Ulus oluşturma sürecinde en önemli adım mübadele olmuştur. Bugün eğer Ege'de Rumlar devam etseydi ve Türkiye'nin pek çok yerinde Ermeniler devam etseydi, bugün acaba aynı milli devlet olabilir miydi?'' açıklamasına da dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
''Vecdi Gönül, Canan Arıtman'la aynı içeriğe sahip, hatta daha geniş kapsamda bir mesaj vermiş, Gönül'ün ancak 'erkek siyasetçi kimliği' ya da 'erkek olarak siyasette varlığı' değil, fikirleri ve görüşleri tartışılmıştır.
Neredeyse Türkiye'deki tüm karar alma organlarında 'psikolojik sınır' olan yüzde 30'un altında temsil edilen kadınların, bu oran artmadıkça, özellikle politik alanda kota uygulanmadıkça 'fikirleriyle değil, cinsel kimlikleriyle' gündeme getirilmeye devam edilecekleri çok açıktır.
Bu çifte standartlı yaklaşım, Türkiye'nin yaşamakta olduğu ekonomik ve toplumsal sorunların sorumlusu olan erkek zihniyetinin 'gündem değiştirme, hedef şaşırtma, sorunları basitleştirmeye çalışma' çabalarının bir parçasıdır.''
Açıklamada, normal şartlar altında aynı havayı bile solumaktan kaçınan erkeklerin aynı dili konuşmalarının kaygıyla izlendiği de belirtilerek, ''KA-DER olarak kadın vurgusu yapılarak asıl sorunun çarpıtılmasını, kadınlara karşı ön yargıların sistemli şekilde pekiştirilmesini, kadınları dışlayan mekanizmaların yeniden üretiliyor olmasını kınıyoruz'' denildi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...