Davutoğlu'ndan Erdoğan’a ‘İmralı’ çıkışı: Planın parçası olabilir 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet-Gelecek Partisi Grup Toplantısı'nda Orta Doğu ve Türkiye’deki güncel gelişmeleri değerlendirdi. Konuşmasında, uluslararası ilişkilerden iç politikaya, ekonomiden toplumsal meselelere kadar pek çok başlıkta açıklamalarda bulunan Davutoğlu, hem iktidara hem de bölgesel dinamiklere yönelik eleştirilerde bulundu.

"TRUMP’IN AÇIKLAMALARI KARŞISINDA SESSİZLİK STRATEJİK KÖRLÜKTÜR"
Davutoğlu, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın "Türkler ve Kürtler doğal düşmandır" şeklindeki açıklamalarına iktidarın sessiz kalmasını eleştirdi. "Türkler ve Kürtler ebedi kardeştir" diyen Davutoğlu, bu tür söylemlerin bölge halkları arasında düşmanlık tohumları ekmeyi amaçladığını vurguladı.

“Bir yabancı devlet başkanının, Türkiye’nin asli unsurları olan Türkler ve Kürtler hakkında bu şekilde konuşması karşısında sessiz kalmak stratejik körlüktür” diyen Davutoğlu, bu söylemleri destekleyen yerel ve uluslararası aktörleri de eleştirerek, “Kim Türkler ve Kürtleri karşı karşıya getirmek istiyorsa, İsrail’in uşaklığını yapıyor demektir” ifadelerini kullandı.

İSRAİL’İN TÜRKİYE’YE YÖNELİK STRATEJİSİ: PLANIN PARÇASI OLABİLİR
Davutoğlu, İsrail’de kurulan Nagel Komisyonu’nun Türkiye’ye ilişkin raporunu gündeme getirdi. Raporda Türkiye’nin, Suriye üzerindeki etkisi nedeniyle İran’dan daha büyük bir tehdit olarak görüldüğünü belirten Davutoğlu, İsrail’in bu raporu ifşa etmesinin, uluslararası destekçilerine mesaj verme amacı taşıdığını söyledi.

“Bu rapor, bölgede Türkiye’ye karşı bir stratejik kuşatma planının parçası olabilir” diyen Davutoğlu, iktidara bu gelişmeler karşısında daha proaktif bir duruş sergileme çağrısında bulundu.

"HERKES KONUŞTU AMA DEVLET ADINA KONUŞACAK MAKAM CUMHURBAŞKANIDIR"
Gelecek Partisi lideri, DEM Partisi’nin İmralı Heyeti ile yaptıkları görüşmeye de değindi. Süreçteki taraflara dikkatli olmaları ve söylemlerine özen göstermeleri gerektiğini belirten Davutoğlu, özellikle kamuoyunun hassasiyetlerini göz önünde bulundurmanın önemine vurgu yaptı. “Psikolojiler yönetilecek, söylemlere dikkat edilecek” diyen Davutoğlu, şu önerileri sundu:

Şehit yakınlarının ve gazilerin hissiyatını zedeleyecek açıklamalardan kaçınılması.
Devletin birliği ve vatandaşlık anlayışına vurgu yapılması.
Demokratik süreçlerin desteklenmesi ve dış müdahalelere karşı net bir tutum alınması.
Silahsızlanma ve yurtdışındaki yapıların tasfiyesine yönelik kapsamlı bir plan hazırlanması.
TBMM’de partiler arası bir komisyon oluşturularak sürecin takibi.
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak, "Herkes konuştu ama devlet adına konuşacak makam Cumhurbaşkanıdır. Başarı da başarısızlık da ona aittir" dedi.

Konuyla ilgili olarak Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:

"Psikolojiler yönetilecek, söylemlere dikkat edilecek. Şehit yakınlarının gazilerin hissiyatını zedeleyecek tek bir söz söylenmeyecek. Devletin birliğine ortak vatandaşlık, ortak kaderdaşlık kimliğine atıf yapılacak. Kıyaslara dikkat edilecek. Teröre ve şiddete karşı demokratik süreçlere atıf yapmak zorundayız ve dış müdahalelere yönelik net bir tutum almak zorundayız. Bu çerçevede kamuoyunu ikna edici bir eylem planının açıklanması vakti gelmiştir. Şimdi er meydanı herkes kamuoyunu tatmin edecek bir açıklamayı bekliyor. Silahsızlanma açıklanmasının amasız ve fakatsız gecikmeden yapılması.

Yurt dışındaki yapıların tasfiyesi için kapsamlı ve takvimli bir planın devreye sokulması lazım. Bu süreç içinde kamu düzeninden asla taviz verilmemesi lazım. Kürt vatandaşlarımızın sorunları ile ilgili demokratik bir zeminde açık yüreklilikle konuşulması lazım. Kapsamlı bir demokratikleşme paketinin açıklanması gerekiyor. Silahlar susarken hukuk tesis edilecek. Bu sürecin takibi için TBMM’de partiler arası komisyon oluşturulması. Sayın Özgür Özel söyledi, doğrudur katılıyorum. Buradan Sayın Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunuyorum, herkes konuştu ama devlet adına konuşacak makam Cumhurbaşkanıdır. Başarı da ona aittir olabilecek bir başarısızlığın ceremesini de o taşıyacak. Çıkıp net olarak pozisyonunu açıklamalı. Hükümetin üzerine düşen ‘Yeni bir dönem başlıyor. Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını çözeceğiz, Türkiye’de yeni bir demokratik dönem başlatacağız ve bu bölgeye uzanan elleri, kolları keseceğiz' demesi lazım. Suriye’deki Kürtlerin asla tehdit olarak aktarılmasına, yansıtılmasına izin vermeyin."

"AİLEYİ BOZAN FAKTÖRLER SİZİN ELİNİZDE"
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2025’i "Aile Yılı" ilan etmesine ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Ekonomik kriz, artan borç yükü ve sosyal çöküşe dikkat çeken Davutoğlu, “Aileyi bozan faktörler sizin elinizde, televizyon kanalları sizin kontrolünüzde. Sorunları çözmek yerine sembolik ilanlarla kamuoyunu oyalıyorsunuz” dedi.

Türkiye’de artan bireysel borçlanma oranlarına ve asgari ücretin ortalama ücret haline gelmesine değinen Davutoğlu, "Tüccarlaşan siyasetin ve siyasallaşan tüccarların devlet yönetiminde yarattığı bozulmayı görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"DEVLET TİCARETHANEYE DÖNÜŞMEMELİ"
Devlet yönetiminde rant odaklı yaklaşımlara dikkat çeken Davutoğlu, “Tüccarların devlet adamı, devlet adamlarının tüccar olduğu bir sistemde yozlaşma kaçınılmazdır” dedi. Sağlık, turizm ve diğer sektörlerde öne çıkan isimlerin bakanlık pozisyonlarına getirilmesini eleştirerek, “Bu, siyaseti ticaretleştiriyor, kamu kaynaklarının adil kullanımını tehlikeye atıyor” dedi.