Araştırmada, gönüllü 24 kişiye bir gün fruktozla tatlandırılmış şekerli bir içecek, bir diğer gün ise glukoz verildi. Glukozla kıyaslandığında fruktozlu içecek daha çok açlık hissi uyandırdı ve bisküvi ile şekerleme gibi yiyeceklere yönelimi artırdı.
Araştırmanın sonuçları, farklı şekerlerin insanı farklı şekillerde etkilediğini ortaya koyuyor. Bu alanda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirten beslenme uzmanları, herkesin, tükettiği şeker miktarı konusunda daha dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.
Bununla birlikte, meyvelerin yararlı olduğu da hatırlatılıyor ve meyvelerin sadece fruktozdan ibaret olmayıp, lifli olmaları, içerdikleri vitamin ve mineraller bakımından, önemli besin değeri taşıdıklarına dikkat çekiliyor.
İngiliz Diyetetik Derneği, saf meyve suyunda büyük miktarda şeker bulunduğunu, dolayısıyla günde 150 ml.lik saf meyve suyunun yeterli olduğunu kaydediyor.
Altı tatlı kaşığı yeterli
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) günde 6 tatlı kaşığı tutarında şeker tüketilmesinin kabul edilir olduğunu belirtiyor. Ama İngiltere'de yetişkinlerin çoğu ve çocuklar çok fazla miktarda şeker tüketiyor.
Beslenme uzmanları şekerleme, kek, pasta, bisküvi, çikolata gibi yiyeceklerle, bazı gazlı içeceklerle meyve suyu özünden yapılma içeceklerin daha az tüketilmesi gerektiğini söylüyor.
ABD'deki Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden araştırmacıların yürüttüğü çalışmada gönüllü 24 kişiye tatlandırılmış, kiraz tadında içecek verildi; ancak bunların fruktoz mu, yoksa glukoz mu olduğu söylenmedi. Kısa süre sonra deneklerden ne kadar açlık hissettiklerini derecelendirmeleri istendi.
Ardında da gönüllülere, bisküvi, şekerleme, hamburger ve pizza gibi yiyeceklerle, bina fotoğrafı gibi nötr resimler gösterildi ve beyin görüntüsü taramasıyla, tepkileri izlendi.
Bundan birkaç gün sonra aynı gönüllülerle aynı deney tekrarlandı. Tek fark, kiraz tadındaki içeceğe eklenen tatlandırıcı maddeydi.
Mide guruldamaları
Beyin taramaları, deneklerin, glukozdan ziyade fruktozlu içecekler tükettiklerinde, yiyecek fotoğraflarını daha çekici bulduklarını gösterdi.
Meyve şekeri tüketenlerin kısa bir süre sonra yine birşeyler yemek istedikleri görüldü.
Fruktoz ve glukoz aynı enerji veya kaloriyi içermekle birlikte insan vücudu bu şekerleri farklı şekillerde parçalara ayırıyor. Araştırmacılar ortaya çıkan sonucun bu süreçle açıklanabileceği görüşünde.
Şekerle tatlandırılmış besinlerde fruktoz kullanılması son yıllarda fazlaca olumsuz tepki topladı. Birçokları, obezitenin tırmanmasından fruktozu sorumlu tutuyor. Ancak bu konudaki veriler yeterli değil.
Bir başka kesim ise, fruktozun mutfakta kullandığımız şekerden daha tatlı olduğuna işaret ederek aynı tatlılık düzeyine ulaşılması için daha az fruktoz gerekeceğini, dolayısıyla kalori tasarrufu sağlanacağını savunuyor.
Ancak kimi uzmanlar, durumun bu kadar kesin çizgilerle belirlenmiş olmadığına dikkat çekiyor.
İngiliz Diyetetik Derneği'nden Priya Tew, "Tek başına fruktoz ve glukoz tüketmek, bunları başka besinlerin içinde ve diğer unsurlarla etkileşim halinde yemekten çok daha farklı. Örneğin meyvedeki şeker, o meyvenin hücresel yapısıyla ilişkili. Meyvenin lifli yapısı fruktozun kan dolaşımına karışmasını yavaşlatıyor. Ayrıca meyvede yüksek miktarda su var ve meyveyi çiğneyip sindirmek, biraz zaman alıyor; dolayısıyla meyve şekeri derhal salıverilmiyor." diyor.
(BBC Türkçe)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...